24 Temmuz 2012, 12:29 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Sen Benim İstanbul'um Olurmusun? Sen Benim İstanbul'um Olurmusun? İçimdeki gölge koşuyor. Hecelere bölünüyor nefesi. Lakin duyamıyorum. Yüreğimin sürgünlüğüne azad olacak kelamları yokmuş dilinde meğer. Ses telleri ürkmüş hayalimden. Cesaretsizliği giydirmiş koca bedene. Oysa Siyah elbiseli bir adam, siyahi bir gecede, siyahi lafızlarımdan ümit sızdırmak istemişti. Kendine, hayata, bana; yolcusuz, yolsuz kaptana dair… Hafızamdaki gölge dedim. Benimde gölgem var dedi. Siyah dedim; kokmuyorum dedi. Beyin tarlamın dikenleri dedim; bilemeyiz dedi. Bir hayatta kocamadan bilemeyiz… Siyahî bir pusuda gözlerimi aradı. Başımı öne eğdim. Ne hecelenen nefesi kanadı dikenlerimden. Ne elvedam hoşçakala vardı. Gitme dedi sadece gitme! Gittim… Zira inanmıyordum; içimdeki mahzunluğu kim giderebilirdi; çömeldiğim duvara kim el uzatmaya cesaret eder; yorgun dizlerimin bağını kim çözerdi? Uyuklayan kelamlarımdan aşkı sızdırdığımı kim anlardı? Gölgenin ve siyahın ellerine verilmesini kim aşk diye anlardı? Ve hüznümün aşktan gayrı olmadığını hangi yürek fark ederdi? Biliyordum yine bir an düşecekti zamanın bağrına. Başı endişe, heyecan sonu hüzün olacaktı dakikaların. Benden ne dolunay olurdu gecene; ne yarımın olurdum. Benden bir bütün olmazdı. Ellerine alsan ufalanırım. Kırıklığım varlığına anlamdan gayrisini getirmezdi. Kalbim acının mahpusluğunda parsellere bölünmüş. Gurbet kokar sonra her yanım. Gitme dedin. Gittim… Nerden başladım sefere nerde son buldu kilometre taşları bilemedim. Zira her yer sen kokuyordu. Rüzgâr seni söylüyordu. Martılar gagalarından sana ait kelamları döküyordu kafatasıma. Minik parmaklı kızın gözleri sana bakıyordu. Balıkçılar sen oluyordu… İstanbul sen… Haliç sen… Her an sen oluyordu. Saat on iki ellerin, saat üç gözlerin, saat yedi sen oluyordu. Zaman akmıyordu. Geceler karanlıklarda hayalîni giyiyordu. Hayat sana doğru gelirken ben delice kaçıyordum. Anlıyordum, ne senden gitmiştim; ne de sen ardımda kalmıştın. Lâkin hâl böyleyken, her yanı bir sükût kapladı. Kuru yaprağın dalını terk edişinden daha sessiz. Artan sonu gelmeyen gidişlerime dair gibi sessizlik. Siyah karıncanın kör gecede yürüyüşünden daha ürkek bir sükût… Nerde kaldı siyah gece? Nerde kaldı titrek nefesin? Şimdi sen nerdesin? Gidişlere meftun gelişlere fukara bir yalnızlık bozması kaldı yine avuçlarımda. Siyahî gecenin gölgeleri paylaşıyor şimdilerde hayallerimin mülkünü. Deli eden sükûnet giderek artıyor. Ve gece yalnızlıktan gayrisini damlatmıyor artık avuçlarıma… | |
|
Etiketler |
benim, istanbulum, olurmusun, sen, İstanbulum |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Yayıncımız Olurmusun? | ayvam | Sunucu Radyoları DJ İlanları | 2 | 03 Eylül 2023 20:18 |
Benim Çocuğum:İstanbul Live | Zen | Kültür ve Sanat | 0 | 05 Nisan 2012 21:13 |
Umudum olurmusun? | Lady | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 3 | 12 Nisan 2010 09:38 |
Ben olurmusun ? | VaLerKa | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 27 Kasım 2007 02:14 |