IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10 Eylül 2011, 19:20   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Üst Bende Sen Gökdeleni/Hayrettin Taylan





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Üst Bende Sen Gökdeleni

Göz önce “dışını” görür. Söz önce düşünü görür. Aşk önce aşkını görür. Bense bütün toplamlardan seni gördüm. Ara-süreçlerden geçerek “en-son olarak” “görmesini görmeye” çalışır, gelişler ve gidişler. Ben eskiden hep gitmelerle alışverişteydim sen gittikten sonra gerçeğim değişti.

İşte “orada-da” kör-düğümler içinde düğümleriyle oynaşır kalır. Görmeyi görmek istemek, seni görmeden tanrıyı görmek istemek veya tanrı-olmak isteğim değildir ki. Benimin istediği seni görmek alışkanlığının artçı heves pençeler atmasıdır.Ayrılık öküzüm kaçtı, ipi de yok… Gayrı bir boğayım öküzlükten çıkımı alarak narinlerine aklandım.

Görmeyi de “dışarıdan” görmek zorunda olmak, aşkın zuhuruna dublajsız “görüleni eklemekti. Seninle çektiğimiz film gişe rekorları kırmıştı. Filmin sonunda ruhun, sözlerin, gözlerin, gelmelerin, sevmelerin, sarılmaların her şeyin beyazdı. Beyaz bir gelinliği karalayan gelmene ağlayan hariç…

“Görülen enleri” güvensiz hale getirip, duvak arası, dudak arası uçuklarda beni terk-i bendin son bendinde vasıtasız ve mahlasız yazarak gitmeni kabul etmiyor bünyem.

Hayat denilen, aşk denilen, gelmen denilen önce yaşanır. Tüm ara-süreçlerden, tüm arayışlarından, tüm karalamalardan sonra, “en son olarak”, hayat-denilen “ele-geçirilmeye” çalışılır.

İşte tam da bu noktada “o” elden-kayıp gitmeye başlar. Benle anıldığın ilk “dare ” şifrelerinde kaybetmişim seni. Elde olan ve “sahip-olunan” aranmaya konu olduğunda o orda bitmiştir. Yeni anlıyorum. Sen o gün bitmiştin bende demek… Yaşıyor-olduğumuz hayatı arayan, ”görmeyi görmek isteyenin” durumuna benzer. Aşkımız da öle değil miydi? Sen bütün ömrünü yükledim üstelik masum bir yüklem olarak. Bense, öznen olmaya o kadar koştum ki sözceler yetim kaldı, arş nasip kaldı. Hislerimin hesabında açıklar oldu. Gelişlerinin faizi yükseldi her şey senle kazanç gibiydi.

Tüm bu açmazların temelinde ise, tutku-denilenin ”zorunlu olarak” getirdiği, “hasis – durum” vardır. Tutku başlı-başına bir “egoid ” yapıdır, “id olmak egoları - yarmak zorunluluğundadır. Aslında tutku psikiyatr bir vakadır. İçsel özlemin açlığını doyurmaya, nefsin de sıvılaşma azılmasında emişleşmeye geçiş zorunluluğudur. Ve mecburların bizi kandırma sürecine yenik düşmektir.

Bu zorunluluk aşkın-değmeye çalıştığı “her-şeye” sirayet eder. Suretine üfleniş değil, suretine bağlanış dahası, güzelliğinin kimyasındaki daha derinlere su olmak özlemidir.

Sevmenin, bağlanmanın, dahası aile veya evlenme moduna bir bir şifrelenmeyi oynadık. “Her şeyin orta-yere getirip bıraktığı bu “sevi -ben-lik” durumu, “benlik-arayışını” getirdi. Sana meşhur ve bir o kadar meçhul bağıllığım arttı. Arzuların yoluna öz beni katarak beni taşıdılar benine. Sevi haritandaki göller, ovalar, dağlar, arzular, görünmeyenlerin meraklarıma masiva oldu.

Bu yalnızlık seni sen eder, beni ben eder. Bu yüzden yalnızlıklardan kaçıp asıl yalnızlık senle ikenler gelmek.

Sen çoğaldın, ben varoluşa tutundum, dalı, amacı, senli yamacı kırılmadı. Hücrelerime yazıldın, nefsime azıldın. Ruhuma akıtıldın. Özümün erkinde turnusol renge revaçlar ekledin. Ve yazgının çizdiği bütün çizgilerle, kendimize bir aşk filmi oynadık. İyi de oynadık, iyi de seviş -gen, geoslarda, geometrik açılımlara açı olduk, acı olduk.

Gel gör ki, hatalar şeytanın ekmeğiydi. Ki erkeğim ya… Ki çok ekmek kullanırız salya öncesi sulu sepken yemeklerde. Arzu arası arz. Arzu arası senli gizillerin ilgisiz tepesi… Pişmanlık kıtmiriyle birlikte mağarasında uykuda. Uyanık tek his… Yeni zevklere afişe olmaktı sanki.

Ve farklı bir kaçış, farklı bir akış, dahası iç çocuğun açlığı henüz bitmemesiydi özümde.

Ekmek, su, bir de sen… Bir de gizil kaçışlarda farklı zevklere girift bir böğüm eklemekti.

Yasak elmam, yalancı cennetim. Yaşayamam ben bu ay’da Kraterlerinde suyun yok. Başka çöller döllenmeye hazır Leyla gelmiş. Yaşayamam ben bu aşkta. Kopkoyu mavileri tutamam sensiz başka gecede. Her birisi kaybolur gider yalnızlığımda.

Verdiğin umutları, asıyorum güneşe, aldığın bütün birliktelileri saklıyorum gecenin karalarında… Bana olan dünyandan büyük güvene atomlar atarak gidiyorum başka koyunlara.
Yasak mevsimimde ay tutulmuştu, ben koparılmıştım. Koparamam benim değil bu meyveler diyemedi bu nefsi emarelerim. Ne kadar haklıysa hak… bende bir haksızın sızıyım.

Tutku başlı-başına bir “egoid ” yapıdır, senden kaçmak başlı başına öz depremidir, bilmeden ölçmeden, bilince değinilere bakmadan gittin hislerinle. Biraz mantık diyor, biraz sabır diyor, biraz barış diyor, biraz arayış diyor, biraz sen diyor, biraz gelsen diyor bu ben… arası sen arası… biz gerçeği…

Hayrettin Taylan


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
bende, gökdeleni or hayrettin, sen, taylan, Üst


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Dünyanın en ince gökdeleni Steinway Kulesi Zeytin Turizm 1 01 Aralık 2022 17:57
Yılın Gökdeleni Ödülü Rönesans Holding'e Gitmiş olcayaltan Haber Arşivi 0 05 Aralık 2020 18:12
Ruhsal Aydınlanmanın Bordrosu/Hayrettin Taylan Afrodit Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 19 Eylül 2011 01:02
Sen Şairine Gülümse/Hayrettin Taylan Afrodit Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 11 Eylül 2011 09:51