23 Aralık 2010, 16:12 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Bazen Zorlamak Gerekir . Bugünlerde içimden sürekli bu sözü duyuyorum. BIRAKMAK LAZIM, ZORLAMAMAK GEREK... Gerçekten bazı durumlarda bırakmanın, zorlamamanın hoşluğunu, özgürlüğü defalarca deneyimledim. Ama bizlere doğduğumuz günden itibaren hep öğretilen; birine sıkı sıkıya sarılmak, tutunmak, sahiplenmek, bırakmamak. Tabi şimdi KENDİMİ YAŞAMA ve KENDİM olma niyetlerimi vermiş ve bunun peşinden kararlılıkla giden biri olarak zihnim zaman zaman benimle oyun oynamıyor değil. Ama olsun, oyunumun hemen farkına varabiliyorum ve bırakıyorum. Doğduğumuz andan itibaren, sıkı sıkıya annemize bağlanıyoruz. Sonra babamıza, kardeşlerimize, ailemize... Oysa dünyaya gözlerimizi açarken tek başımızaydık. Daha sonra öğretmenlerimize, okulumuza, arkadaşlarımıza... Oysa ilkokula başadığımız ilk gün elimizde çanta, tek başımıza kapıda bekliyorduk. Devamında hayatımıza, sevgililerimiz, eşimiz, çocuklarımız, iş arkadaşlarımız ve daha birçok bağlanıp sahiplenebileceğimiz kişi ve deneyimler girer. Bağımlı olduğumuz sahiplendiğimiz şeyler sadece bununla da sınırlı değildir. Evimiz, arabamız, işimiz, paramız, mesleğimiz, diplomalarımız, kariyerimiz, kedimiz, köpeğimiz, ev eşyalarımız, antikalarımız, hobilerimiz, sigara, alkol, kumar... Liste uzayıp gider. Ancak hepsinin ortak bir enerjisi onlara sıkı sıkıya bağımlı olmamız, sahiplenmemiz ve bırakamamızdır. Evrende canlı ve cansız herşey birbirine bağlı olarak varolur. Enerjilerimizle birbirimizle bağ oluştururuz ve bu bağlar topluluğu da oyunu oluşturur. Oysa özümüz tek ve bütündür, bağsızdır, sadece var olandır.Tüm oyun enerjilerimizi, bağlarımızı bıraktığımızda ÖZümüzü, hafif, özgür, bağımsız ve ayrımsız olarak, KENDİMİZ olarak, akışımızda yaşayabiliriz. Özellikle genç yaştaki danışan arkadaşlarımızdan aldığım mesajlardan; sevgililerini bırakamadıklarını, gidenin gitmesine izin veremediklerini ve zorlamaya gittiklerini görüyorum. Hayatımıza giren flörtlerimizle, eşlerimizle, ilişkimiz olan partnerlerimizle; enerji boyutunda birbirimize verdiğimiz sözleri tutmak, farkındalıklarımıza katkıda bulunmak, biribirimize ayna tutmak, başlamış enerjilerimizin döngüsünü tamamlamak üzere bu dünyada (maddesel boyutta) bir araya geliyor ve deneyimler yaşıyoruz. (Bu hayatımıza giren tüm kişiler için geçerlidir. Anne-baba-çocuk-kardeş-komşu-arkadaş vs. hiçbiri ile tesadüfen birlikte değiliz) Bu deneyimlerimizi yaşarken, birbirimizle olan enerjilerimiz açığa çıkar.Birlikteliğimizde korkularımız, bağımlılıklarımız, huylarımız, öfkelerimiz, kıskançlıklarımız baskın çıkar. Ve birlikteliğimizin farkına varamaz, keyfini süremeyiz. O kişi ile aramızda bulunan tüm oyun enerjilerimizi biribirimize bakarak, tahlil ederek, farkına vararak bırakabilir, iki KENDİNİ KEŞFETME heyecanında olan insan olarak, birlikteliğimizi, huzurla, mutlulukla, keyifle devam ettirebiliriz. Bazı durumlarda ise, o kişi ile olan deneyimimiz gerçekten bitmiştir. Sözleşmemiz, anlaşmamız bitmiştir. Burada yapacağımız tek şey birliktelikten ve deneyimlerimizden neler anlayacağımızı keşfetmektir. Oysa en tıkandığımız yer de burasıdır. Bitene izin vermez, zorla oldurmaya çalışırız. Tüm oyun enerjilerimiz tavan yapar. Sorgulamalar, suçlamalar, kıskançlıklar, öfkeler, tehditler, ve daha birçok şey. Oysa başlangıçta herşey ne kadar da güzeldi. Ne oldu da böyle oldu şimdi. Bir türlü sonu kabul edemeyiz. Bittiğini kabul edemeyiz. Sonsuza kadar sürmesini isteriz. Oysa maddesel düzende, her şeyin bir başı olduğu gibi, bir de sonu vardır. Zaten sonu olduğu için, bunu içten içe bildiğimiz için kaybetmekten korkarız. Bunu kabul etmek gerekir. Ama bizim zihnimizde bildiğimiz maddesel dünyanın, ilişkilerin sonsuz olduğudur. Bu yüzden bırakmak bize çok zor gelir. Bu yüzden sahiplenir ve sıkı sıkıya tutunuruz. Oysa sonsuz var olan sadece BENim. Yani tek ve bir olan, bütün enerjimiz. İşte bunu hatırladığımızda, maddesel sonumuz olduğunu bilip, kabul ettiğimizde KENDİ sonsuzluğumuzun güzelliğini yaşayabiliriz. İşte o zaman ayrımsız olarak tüm herkesi, sahiplenmeden, bağ atmadan sevebiliriz, keyifle birlikte olabiliriz. Ben eski eşimle 13 yıllık evliliğimiz sonlandırmak üzere kendimle yapığım yüzleşme ve çalışmalar sonucunda, en derinden, tam İÇİMDEN,"BİTTİ" sözünü duymuştum. Hiç tereddütsüzce bu sözün peşinden gittim. Etrafımdaki herkesin, yargılarından, nasihatlarından, zihinlerinden uzak durdum. Çünkü içimden aldığım cevaba çok güveniyordum. Devamında eşim, evliliğim ve birlikte olduğumuz 13 yılda tüm yaşadıklarımla tek tek yüzleştim. Onlarca korku ve huy bıraktım. Çok zor da olsa bağımlılık enerjilerimi bıraktım. Şu anda ayrılığımızın üzerinden geçen 2 yılın ardından, kendisi, çok keyifli bir şekilde artık hayatımda kızımın babası ve iş ortağım olarak yer alıyor. Çok hafiflemiş enerjilerimizle, hergün yeni farkındalıklarımızla, hayatımıza devam ediyoruz. Eğer içimden duyduğum cevaba inanmasam, toplumsal, dinsel, ailevi kaygılarımla evliliğimi sürdürmüş olsam, şu an ne durumda olurdum bilmiyorum. Tabi bu benim kendi deneyimlerimin içinden çıkmama bir örnek sadece. Herkes için farklı durumlar sözkonusudur elbette. Bugünkü örneğimiz sadece, eş ve partner konusunda oldu belki ama bunu çocuklarımız, anne-babalarımız, kardeşlerimiz, işimiz, evimiz, arabamız vb. bağımlı oldıklarımız içinde irdeleyebiliriz. İşte bu sebeple, önümüzü açmak, bizi bekleyen yenilerle buluşmak için bırakmak lazım bazen, zorlamamak gerek... Bırakmak lazım, korkmadan, inançla, güvenle, teslimiyetle... HOŞÇAKAL diyebilmek lazım bazen, huzurla, mutlulukla, keyifle.. | |
|
Etiketler |
bazen, gerekir |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Bazen Gitmek Gerekir | Sır | Kitap Tanıtımları | 0 | 15 Şubat 2018 16:19 |
Fatih - Bazen gitmek gerekir. | Fatih | IRC Künye | 8 | 02 Nisan 2015 23:56 |
Bazen gitmek gerekir. | Luthien | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 13 Eylül 2014 14:49 |
Bazen gitmek iyidir, bazen gitmek gerekir.. | Düş | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 3 | 13 Ocak 2012 23:16 |
Gitmek Gerekir Bazen | yeLda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 7 | 20 Kasım 2011 00:46 |