IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 22 Ocak 2015, 22:34   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Şu Berbat Aşk Acısından Kurtulayım Artık!




Aşk Acısından Kurtulmak İsteyenlere

Sevgili okurum, sevgilinden ayrıldığın içi mi aşk acısı çekiyorsun yoksa ona hiç ulaşamadığın için mi?

Eğer aşk acısı yaşamanın nedeni eski sevgilinden ayrılmak ise doğru yazıyı olduğundan emin olabilirsin; çünkü bu yazıda, şu berbat aşk acısından kurtulayım artık, diyenler için birkaç mühim çözüm yolu sunacağım.
Hemen birinci yolu anlatayım:

Büyük resmi görürsen, aşk acısından kurtulmak için değişik alternatiflerin olduğunu fark eder, bu suretle içini ferahlatabilirsin. Anlamamış olabilirsin, biraz daha detaylandırmalıyım.

Günün birinde, mükemmel bir ata sahip olan bir köylü yaşarmış bir memlekette. Köylünün, beyaz ve göz alıcı atına, ülkenin kralı göz koymuş ve fakir ihtiyardan bu atı istemiş. Karşılığında da sarayındaki bütün hazineleri teklif etmiş. Fakat ihtiyar, bu teklifi, nazikçe geri çevirmiş. Soranlara da, bu at, benim dostum, insan hiç dostunu para karşılığında satar mı, şeklinde cevap vermiş.

Köylü halk, yaşlı adamın aptallık yaptığını düşünmüşler ve bunu ihtiyar köylüye açık açık söylemişler. Aradan on beş gün geçtikten sonra, köylü, atını ahırda bulamamış. Herkes kralın atı kaçırdığını düşünüp yine ihtiyar adamı bunaklıkla suçlamışlar. Eğer, atını satmış olsaydın daha iyi olacaktı, bak şimdi bedavaya gitti, demişler.
Köylü, şu cevabı vermiş onlara: "Siz, büyük resmi göremiyorsunuz. Bildiğimiz tek şey, atın gitmiş olduğudur. Bunun bizim için iyi veya kötü olduğuna henüz karar veremeyiz." Köylüler, yaşlı adamın bu sözlerine kahkaha ile karşılık verip, bunak işte, ne dediğini bilmiyor, demişler. (Ha, bu arada ben ne dediğimi biliyorum ve bu öykünün aşk acısından kurtulmak ile ilgisini kuracağım birazdan.)

Derken, bir sabah at, yanında on beş tane muhteşem yabani atla geri dönmüş. Meğer at, kral tarafından kaçırılmamış, kendisi ormana kaçmış. Durumu öğrenen köylüler ihtiyarın yanına gelerek, sen haklıydın, şimdi çok zengin oldun, demişler. Yaşlı adam cevaben: "Büyük resmi görmeden karar vermek imkansız. Hayatın yalnızca bir parçasınından hareketle karar vermek insanı yanıltır." Köylüler, yine, bu adam gerçekten saçmalıyor, demişler.

Bir gün, yaşlı adamın tek oğlu, attan düşüp ayağını kırmış. Köylüler geçmiş olsuna gelerek, şöyle demişler: Atların geri gelmesi, senin için çok kötü oldu gerçekten. Sana bakan tek kişi oğlun idi, şimdi kim bakacak sana? İhtiyar şu cevabı vermiş: Belli ki siz, erken karar verme hastalığına yakalanmışsınız. Oğlumun bacağının kırılmasının iyi mi yoksa kötü mü olduğunu zaman gösterecek.

Derken, ülkede savaş çıkmış, kral, eli silah tutan tüm gençleri, hatta çocukları bile savaşa almak zorunda kalmış; fakat yaşlı adamın oğlunun ayağı kırık olduğu için o savaşa katılamamış. Köylüler yine gelmişler yaşlı adamın yanına: Yine haklı çıktın, demişler. Bizim çocuklarımız göz göre göre ölüme gitti; ama senin oğlun, ayağı kırık olduğu için yanında kaldı. Bu duruma şükretmen gerek. Yaşlı adamın cevabı değişmemiş: Hayatın neler getireceğini kimse önceden kestiremez. Bir olayın bizim için hayır mı yoksa şer mi getireceğini önceden tahmin etmek imkansızdır. Dolayısıyla, bir konuda karar vermeden önce büyük resmin tamamlanması için beklemek zorundayız. Peşin hüküm, kaybettirir.

Ünlü düşünür Lao Tzu, bu öyküyü çok sever ve arada öğrencilerine anlatırmış. Şimdi, bu anlamlı öykünün aşk acısından kurtulmak ile ilintisi üzerinde duralım:

Bu aşk acısının, senin için hayırlı olup olmadığını şimdiden kestirmen mümkün mü sence? İyi de sol yanımın sürekli ağrıması ve bana inanılmaz acılar yaşatması, şer değil de nedir? Dostum, insan parçayı görür, Yaratıcı ise bütünü. Parçayı görene düşen, bütünü görene teslim olmaktır. Bu aşk acısının, büyük resimde senin için planlanan hayatın inşası için büyük bir önem taşıdığını düşünürsen, en azından rahatlamış olursun.

Az önce anlattığım yalnızca bir öykü değildi; çünkü hepimiz hayatımızda benzer şeylerle karşılaşmışızdır. Bazen çok iyi sandığımız bir gelişme bizi felakete sürüklebilir, bazen de tersine, çok kötü addettiğimiz bir olay, bizim için, demir kapının kapanıp altın kapının açılması anlamına gelir. Burada Polyannacılık yapmıyorum, yalnızca hayatın gerçeklerini dile getirmeye çalışıyorum. Aşk acısından kurtulmak için okuduğun bu yazıda, belki umduğunu bulamadın; ama bir gerçeği de tekrar hatırlamış oldun.

Peki, aşk acısından kurtulmak amacıyla tavsiye edebileceğin başka yöntem yok mu? Tabi ki var. Hem de fazlasıyla. Mesela, aşağıda linkini vereceğim blogda yer alan öbür yazılarımda, aşk acısından kurtulmak isteyenler için çok değişik teknikler anlattım. Buyrun: [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Bir dahaki yazımda görüşmek üzere..

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
açısından, artık, aşk, berbat, kurtulayım, şu


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Her şey berbat oldu pyracantha Haber Arşivi 0 04 Aralık 2010 20:55
En berbat beş Türk filmi Crips Sinema Dünyası 0 02 Eylül 2008 13:38