28 Haziran 2018, 14:22 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Önce emek ver sonra mutlu ol Aşk ve ilişki hem başlangıcında hem de yürütülmesi sırasında emek isteyen bir olgu. Kendinizi aşka hazırlayacaksınız önce. Bir ilişkiyi başlatmak için adımlar atacaksınız. Belki de kendinizi sıfırlamanız gerekecek. Sonra ilişki başlayacak ve siz onun monotonlaşmasını engellemeye çalışacaksınız. E bu kadar çalışmanın karşılığını da mutluluk olarak alacaksınız. 1) GEÇMİŞE SÜNGER ÇEKİN Birini etkilemek istiyorsanız önce ona giden yolu açın. Geçmişten gelen yüklerinizden arının. Yükle kastedilen geçmişten gelen kin, kırgınlık, incinmişlik ve korkudur. Bu yük, olumsuz bir tecrübenizden, tecrübe sahibi insanların tavsiyeleri veya olumsuz insanlar hakkındaki gözlemlerinizden kaynaklanabilir. Önce önyargıları temizleyip yeni bir sayfa açmalısınız. 2) ESKİ DEFTERLERİ KARIŞTIRIN Önceki ilişkilerinizde nasıl hareket ettiğinizin bir muhasebesini yapın. Önceki ilişkilerinizde mutsuz olmuşsanız bundan en az yüzde 50 siz sorumlusunuz. Eğer o ilişkilerin bitmesine sebep veren davranışınızın gerçekten farkında değilseniz, yeni ilişkilerde bir fark yaratacak gücünüz yok demektir. Ortaya koyduğunuz davranışlarınızı tüm yönleriyle gözden geçirin. İlk karşılaştığınızda ne yaptığınızdan tutun da onla birlikte yaşarkenki hal ve tavırlarınıza kadar. Ayrıca, ilişkiler hakkındaki inancınız ve yaklaşımınızla karşı cinse olan bakış açınızı da gözden geçirmelisiniz ve şimdi yapmasanız bile eninde sonunda bunu yapmak zorunda kalacaksınız. 3) KENDİNİZİ KEŞFEDİN Öncelikle ihtiyaçlarınızı tanımalı, yüceltmeli ve tatmin etmelisiniz. Bu sizin içinizin ihtiyacıdır ve tatmin edilmiş ihtiyaçlar size mutluluk hissi verir. İhtiyaçlarınızı keşfedip karşılamayı bilmenizle, ilişkinizin kalitesi arasında doğru bir orantı vardır. Hem ilişkilerinizde tercihlerinizi belirleyen şey ihtiyaçlarınızdır. Seçtiğiniz insanın sizin kısa değil de uzun vadeli ihtiyaçlarınızı karşılayacak kimse olduğundan emin olun. Kısa vadeli ihtiyaçlar için biriyle birlikte olmak o ilişkinin uzun sürmeyeceğinin ve mutsuzluğun garantisidir. Kısa vadeli ihtiyaç, şu anda ihtiyacınız olan şeydir. Uzun vadeli ihtiyaç ise hep ihtiyacınız olan şeydir. 4) SINIRLARINIZI BELİRLEYİN Bir ilişkiye girmeden önce limitlerinizi belirlemelisiniz. Limitleriniz sizin yapınız itibariyle sizde varolan şeylerdir, onları keşfetmelisiniz. Sınırlarınızı bilmeniz ve yüceltmeniz özgüveninizi ve kişiliğinizi geliştirerek başkalarının saygısını kazandırır. Sınırlarınız olduğunda başkalarının sınırları olabileceğini de bilir ve saygı duyabilirsiniz. Unutmayın ki herkesin sınırları vardır ve olmalıdır, sınırlar yoksa ilişki de olmaz. Bir romantizm ilişkisinde neden sınırlarınız olsun? En iyi anlaştığınız insan bile illaki size uymayan bir şeyler yapacaktır. Siz bir tepki vermezseniz karşı taraf yaptığının farkına varamayacak ve size olumsuz hissettirdiğini algılamayacaktır. Bu iyi bir ilişkinin kötüye gidişinin başlangıcıdır. İletişim de zayıflamaya başlamış demektir. Sınırlar doğru insanı seçme 23 MART 2014 yetinizi de geliştirir. Yanlış insan sınır tellerinde takılıp kalacaktır. Sınırlarınızın farkındaysanız, yanlış insanı kolaylıkla su yüzüne çıkarabilir ve incinmezsiniz. 5) GERÇEKÇİ OLUP İMKANSIZI İSTEMEYİN İnsanı ve ilişkiyi netleştirin. Bir ilişkiye girmeyi düşünen herkes bu tanımlara sahiptir ve sizin de olmanızı bekler. Bunun popüler olan versiyonu yani hayalinizdeki ilişki gibi fantezilere takılmak ise sizi ilişkilerden uzak tutar ve yalnız kılar. Unutmayın bahçenin başındayken istediğiniz gülü seçebilirsiniz. Ama ilerledikçe bazı gülleri geride bırakacaksınız ve seçenekleriniz azalacak. O yüzden baştan ne istediğinizi bilseniz iyi olur. İlişkinizi ve insanı tanımlamak için kendinize ne istediğinizi değil; neye ihtiyacınız olduğunu sorun. Bir ilişkide ne olmazsa olmaz? Mutlu bir yaşam için neye ihtiyacınız var? Partnerinizden hep isteyeceğiniz, bekleyeceğiniz şey nedir? Tanımınızın bir fanteziye dönüşmemesi için empati yapmalısınız. Sizin beklediğiniz sizden beklense ne hissederdiniz? Ya da karşı tarafın olmasını istediğiniz insan olmanız sizden beklense? 6) YAŞAMINIZA AYNA TUTUN Yaşamdaki hedef ve vizyonunuzu asla birini elde etmek veya “bir ilişkim olmalı” şeklinde sınırlamayın. Bunun yerine istediğiniz yaşam tarzını oluşturmak için çabalayın. Bunu gerçekleştirdiğinizde ideal insanı bulmak ve bulduğunuzda onu etkilemek için hazırsınız. O insan yolunda giden yaşamınızda her an karşınıza çıkabilir ama siz prensiplere uyduğunuz sürece onu algılayabilir ve elde tutabilirsiniz. Sizin için ideal yaşam nedir? Nerede yaşamak istersiniz? Yaşamınızı neleri yaparak sürdürmek istersiniz? Ne kadar para kazanmak istersiniz? Dünyaya ve topluma nasıl bir katkıda bulunmak, nasıl faydalı olmak istersiniz? Bu soruların bir cevabı yoksa bir yaşamınız yoktur. Varsa bunları yapmaya koyulun. Bir partneriniz olsa da yapacağınız şey yaşamı paylaşmaktır zaten. 7) AŞK RAHAT VERMEZ Artık bir ilişkiniz olmuştur. Şimdi bu ilişkiyi nasıl sürdüreceksiniz? Kabaca şunu söylemek gerekir: Nasıl başlarsa öyle gider. Başlangıç, yaşam boyu beraberliğin de ayrılığın da sinyallerini verecektir. Daha başta sağlıklı ve gerçekçi bir ilişki ve iletişim tarzı seçmelisiniz. Gerçekler uymuyorsa zorlamanın alemi yok. Başa dönün. En önemlisi, yüzde 100 dürüstlüğe dayanan bir ilişki kurun. Yaşam boyu sürecek bir ilişkinin olmazsa olmazıdır dürüstlük. İLİŞKİNİN DÜŞMANLARI 1) Sıradanlık ve boşvermişlik İlişkiyi bir bebek gibi düşünün. Bebeğinize birkaç yıl bakıp sonra “Nasıl olsa kendi kendine büyüyor” deyip bir kenara mı atacaksınız? Aşkınıza sahip çıkın ve her aşamasında ona emek vermeye hazır olun. Birbirinizle ilgilenin, birbirinizi özleyin, konuşun, fikirlerinizi paylaşın ve sorunları, büyüyüp çözümsüz hale gelmeden oturup tartışın. Kısacası, ikiniz de gayret gösterin, yorulun, terleyin. 2) Rutin bir cinsellik Birbirinize yakınlık gösterin ama “iş” icabı sadece yatakta değil yatak dışında da... Hissettiklerinizi, sıkıntılarınızı, özlemlerinizi paylaşın. Yatakta tek başınıza fantezi kurmak yerine birlikte fanteziler geliştirin. Ama sakın seksi “Kim daha iyi sevişiyor?” gibi bir güç mücadelesi ve baskı aracı haline getirmeyin çünkü henüz seks olimpiyatları düzenlenmiyor! 3) Sorumluluk Anne babalarımız ve toplum aracılığıyla bilinçsizce aldığımız “doğru kadın” ve “doğru erkek” rolleri, bir anlamda beynimize işler ve duygusal ilişkilerimizde ortaya çıkar. Siz içgüdüsel bir biçimde üzerinize düşen her işi yaparsınız ama onlar aslında ikinizin de üzerine düşen işlerdir. Bu yüzden sorumlulukları mutlaka paylaşmalısınız. 4) Eski sevgilinin gölgesi Bazen geçmişteki bir ilişkinin gölgesi bugünün mutlu aşkının üzerine düşebilir. “Yeni sevgilim doğru insan mı? Yoksa benim için hala mücadele eden eskisine mi dönmeliyim?” gibi kuşkular güzel giden bir ilişkiyi bir süre sonra zehirlemeye başlar. Kendinize ve yeni aşkınıza gerçek bir şans tanıyın. Eskisiyle kıyaslamak gibi bir hataya düşmeyin, onun yerine yeni sevgilinizin olumlu özelliklerini keşfedin, bu daha heyecan verici. 5) Değiştirmeye çalışmak Beraberliğinizi sürdürmeyi gerçekten istiyorsanız o zaman önce sevgilinizi değiştirme fikrini unutun. Onu şu anki haliyle, hiçbir şekilde başka bir insan yapmaya çalışmadan ve size ters gelen davranışlarından şikayet etmeden kabul etmelisiniz, tabii o da sizi... Eğer ikiniz de bunu başarırsanız ilişkinizi uyum içinde sürdürebilirsiniz. alıntı | |
|
Etiketler |
aşk, emek, ilişki, mutluluk |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Emek vermeden kazanılan para insanı mutlu eder mi? | Sır | IF Anketler | 35 | 18 Mayıs 2024 21:08 |