[Coldman]

Aralık ayı içinde, aralıktayım. Ankara’nın havası kadar soğuk ayazı kadar mert, hava soğuk ben buz gibiyim. Birde düşlediklerim! Düşündüklerimden öte. Bir boşluktu sanki! Nasıl bi boşluktu bu? Derin bi boşluk, uçsuz Bucaksız. Zifiri karanlık bi oda mı? Geceleyin siyaha çalan bi gökyüzü mü? Boşluğa düşmeden boşlukta olup olmamanın anlaşılması da ayrı güçlük. Saliseleri kovalayan dakikalar dakikaları kovalayan saatlerin diplerin de sessizlik yatar bu sessizliği satırlara düşen hisler bozar. Hisleri hissetmedikçe o hissi anlaşılmayacağını aşikâr. Hisleri özeleştiren hissedilmesi. Hissettiğin içindeki belli belirsiz duyguları canlandırıyorsa hissizlik hastalığın değil. Ne güzeldir hissetmek, hissederek dokunmak o sıcaklığı teninde fark etmek apayrı bi güzellik tarifi telaffuzu zordur. Düşün düşle şimdi! Sevdiğin var aranızdaki mesafe sadece kilometrelerle kısıtlanmış. Rastgele bir gün çıkıp gidiyorsun can havliyle karışık canlı canlı görmeyi daha derini dokunmayı sesini telefon avizesinden değil yanındayken duyduğunu, düşlerken değil yanında otururken ellerini tuttuğunu tarifi olmayan mutluluk bu. Ve bir gerçektir ki, hiçbir mutluluk edebi değil. Zamansız gelen mutluluk zamansız da gidebilir basit bir hata kurduğun sevgi bağını kesip atabilir. Bir değil bin düşün, bir söyle! Ne kaybedersin nede acı çekersin dilin kemiği yoktur kırılmaz kırar. İnce düşün düşündüklerini tart, kalp yıkmak kolay onarmaksa çoğu zaman imkânsızdır. Kazanması zordur kaybetmesi kolaydır sevgiyi. Gözler dolar dolarken gamzelere taşar dudakların mühürlenir kafan karmakarşık. Oluk oluk dolar için kusup atmak istersin gözünden düşen her damla yaşta biraz daha rahatlarsın. Küllük gibi olursan ateşini alan sıraya geçer közü basar bağrına ciğerine yüreğine neresine ne zaman denk gelir bilemezsin küllüğe döndürsen ateşini söndüren de çok olur. Fırsat verdiğin de değerlendirmek isteyenlerin girdiği sıra doğalgaz alırken oluşan kuyruktan daha uzun olur hırs öfke nefret hissi alan gelir basar geçer. Yere düşersen tekme atmak isteyen çok olur.

06/07.12.2014 Saat: Altıyı yediye bağlayan dakikalar.

//K.K.D - Ünal Ok