IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 21 Mart 2009, 00:42   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Burdur İli Hakkında Bilgiler




Burdur Tarihçesi
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
İlin Tarih Öncesi Çağları

İlimizin tarihi; Neolotik Çağa kadar inmektedir.1957-1960 yılları arasında Prof.J.Mellaart tarafından Hacılar’da yapılan kazılarda Neolitik kültürün bütün ayrıntılarını ortaya çıkarmıştır. Bu bulgular M.Ö.7000 yıllarına inmektedir. Yine 1978-1988 yılları arasında Kuruçay Höyükte ve 1989-1992 yılları arasında Bucak Höyücek Höyükte Prof.Dr.Refik DURU tarafından yapılan kazılarda da Neolitik çağın kültürüne rastlanılmıştır. Bu çağın en önemli özelliği: İnsanların,hayvanları evcilleştirmesi,çanak-çömlek yapımını öğrenmiş bulunmasıdır. Anadolu’nun ilk heykelcikleri olarak bilinen ANA İLAHE’yi temsil eden pişmiş toprak figürünler ve süs eşyaları Neolitik Çağda Hacıların en önemli eserleridir. </STRONG>
Kalkolitik Çağ; Neolitik çağdan sonra gelen M:Ö.5400-3000 yılları arasındaki çağdır. Bu çağda taş,kemik ve ağaç aletlerin yanısıra,madenin de kullanılmaya başlamış olması en önemli özelliğidir. Kuruçay Höyükte bulunan madeni keskiler,ok uçları gibi aletler çağın özelliğini yansıtırlar. Ayrıca Uğurlu Höyük,Kızılkaya Höyük,Karamanlı Çamur Höyük,Tefenni Beyköy Höyükte bu çağı destekleyen malzemeler elde edilmiştir.M.Ö. 3000-2000 yılları arasına tarihlenen Eski Tunç Çağında,medeniyet daha gelişmiş,taş aletlerin yerini tunçtan yapılan aletler almıştır. Çağın özelliklerini yansıtan bir başka grup da,pişmiş toprak ve mermerden yapılmış keman tipi idollerdir. İlimizde Yassıgüme Höyük,Burdur Höyük,İncirdere Höyük,Tepecik Höyük gibi yerleşim yerlerinde eski tunç çağı malzemesi yaygın olarak tespit edilmiştir.İlimiz,Antik çağlarda. bugünkü sınırları ile Isparta ve Antalya illerini de içine alan antik PİSİDİA bölgesinde kalmaktadır. Bu bölge Pers döneminin ortalarına kadar karanlıkta kalmış,henüz aydınlatılamamıştır. Bölge, M.Ö. 2000 yıllarında ARZAVA konfederasyonunun siyasi merkezi olmuştur. Bu durum M:Ö. 1000 yılına kadar çeşitli toplumların yerleşmesiyle devam eder.M.Ö. 8.yy’da Pisidia’nın batı bölgesi Friglerin hakimiyetine girmiştir. Yarışlı Gölü’ndeki yerleşim yerinde Frig keramiklerinin bulunması bu tezi desteklemektedir. M.Ö. 696-676 Frig devletini yıkan Lidyalıların bölgeye hakim olduğunu görüyoruz.M.Ö. 546 yılında Lidyalıları yenen Persler,bölgeyi ele geçirmişlerdir. M.Ö. 334’te Büyük İskender,Biga Çayı kenarında Persleri mağlup eder ve Anadolu’ya yönelir. Önce Bodrum,Milet ve Phaselis’i alır. Daha sonra Perge,Side,Aspendos’u alır ve M.Ö.333’te de Sagalassos ve Kremna’yı da zapteder. Büyük İskenderin M.Ö. 323 yılında ölümü,imparatorluğun paylaşılmasına sebep olur.
Bölgeye, M.Ö. 321 yılında komutan Antigonos hakim olur.Fakat M.Ö.301 yılında İpsos Savaşında Selefkoslulara yenilince ülkesini kaybeder. Selefkoslardan sonra bölge,Bergama krallığına ve daha sonra da Roma’ya bağlanır. Bu durum,M.S. 395 yılına kadar devam eder. Bu yıl Roma İmparatorluğu ikiye bölünür;bölge Doğu Roma(Bizans) idaresine girer. Bu durum M.S. Xl yy sonlarına kadar devam eder ve bu tarihten itibaren Türk hakimiyeti başlar. Roma çağında Psidia’nın her tarafında kesif bir yerleşme vardır. Bir çok yeni şehir kurulmuş, eski merkezler yeniden onarılmıştır.

Burdur’un Türk Tarihi Dönemi


1071 Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra ise bölge; sırasıyla Selçuklular, Hamitoğulları ve Osmanlıların hakimiyeti altına girmiştir.
Anadolu’ya yayılan Oğuz boyları muhtemelen 1075’lerde o zaman Psidia diye adlandırılan bölgeye ve Burdur’a yerleşmeye başladılar. İlk yerleşim yerleri Şekerpınarı-Hamam bendi mevkii olmuştur. Çoğunluğu Kınalı aşiretinden olan Türkmenler, en az 2000 çadırdan meydana gelen bir toplulukla yerleşim yerleri kurmaya başladılar. Başlangıçta kendi başlarına hiçbir devlete bağlı olmadan ve komşuları olan Bizanslılarla mücadele ederek varlıklarını sürdürdüler. Bu mücadelelerin en önemlisi Dinar yakınlarında Bizanslı Manüel Kommenos komutasındaki orduyu yenmeleridir.
Bilhassa Haçlı Seferleri döneminde Selçuklu Hükümdarı I. Mesut ve II. Kılıçarslan'ın Erle ovasında bu orduyu yenilgiye uğratması Selçuklu Hakimiyetini bu bölgede kolaylaştırdı. Selçuklu Hükümdarı II. İzzeddin Kılıçarslan Denizli, Uluborlu, Burdur ve Antalya'ya kadar olan bölgeyi ve Türkmen aşiretlerini idaresi altına aldı.

Fakat Türkmen aşiretleri üzerinde tam bir otorite sağlayamadı. Bölge; 1219 ve 1236 yıllarında tekrar I. Keykavus ve Alaaddin Keykubat tarafından alındı. Böylece, bölge kesinlikle Selçuklu hakimiyetine girmiş oldu. 1257 yılında Selçuklu Devleti üç kardeş arasında pay edildi. Fakat II. Alaaddin Keykubat ölünce, II.İzeddin ve IV. Rukneddin Kılıçarslan arasında paylaşıldı. Ama iki kardeş arasında çıkan şavaşta Rukneddin yenildi ve Burdur kalesine hapsedildi. 1259 tarihinde hapisten çıkarak Selçuklu tahtına oturdu. Rukneddin Kılıçarslan hapis dönemi olaylarının intikamını almaya başladı. Bu yüzden huzursuzluk arttı. Bu arada Baba İlyas ve Baba İshak isyanları da devletin otoritesini sarstı. Ve nihayet Selçuklu Devleti 1303 yılında tamamen ortadan kalktı.
Bu otorite boşluğundan istifade eden Selçukluya bağlı aşiret ve oymakların "Uç" Beyleri de kendi başlarına hükümet kurmaya başladılar.
Antalya ve Denizli'nin Türk hakimiyetine girmesinden sonra akın akın gelen aşiret ve oymaklar, bilhassa Kayı, Avşar, Bayındır, Büğdüz, Yazır, Yiva ve diğerlerinin toplamı 200 bin çadıra ulaşmıştı. Bu türkmen nüfusunun merkezi de Burdur olmuştur. Celaleddin Harzemşah'ın komutanlarından ve Yomut kabilesinden olan Hamit Bey, Selçukluların döneminde Burdur ve Çığralı'ya kadar olan bölgenin sınır beyiydi. Selçuklunun yıkılma dönemine denk gelen Hamitoğulları Beyliğinin esas kurucusu Hamit Bey'in torunu olan Felekeddin Dündar Beydir. Bir "Uç" beyi olan Dündar Bey, beyliğini Burdur'da ilan ederek, beyliğini dedesinin adına hürmeten "Hamitoğulları" olarak duyurdu. Hamitoğullarının en parlak dönemi Dündar Bey'in zamanıdır. Beyliğin sınırları genişlemiş, Antalya, Gölhisar ve Korkuteli beyliğe katılmıştır. Burdur ili, dönemin en önemli merkezi olmuştur. Sanat, ticaret ve nakliye gelişmiştir.


İlhanlılar Anadolu’ya geldiğinde diğer beylikler gibi Hamitoğulları da bağlılıklarını Başvezir Emirçoban’a bildirerek, İlhanlı fırtınasını kazasız atlatma yoluna gitmiştir. Emirçobanoğlu Timurtaş’ı (Demirtaş), Anadolu Valisi olarak atamıştır. Timurtaş Anadolu’daki beylikleri tek tek ortadan kaldırmaya başlamıştır. Hamitoğulları'nın da üzerine yürüdü. Dündar Beyi 1323 yılında Antalya’da öldürdü ve Hamitoğullarının toprağını ilhak etti. Bu durum karşısında Dündar Beyin oğulları memleketten kaçtılar. Bu hakimiyet 1327 yılına kadar devam etti. Oğlunun yaptıklarını tasvip etmeyen Emirçoban, Anadolu’ya gelerek oğlunu ortadan kaldırmak istedi. Timurtaş Mısır’a kaçtı, fakat orada öldürüldü.
Dündar Beyin oğlu Hızır Bey Eğirdir’e gelerek Hamitoğulları'nın topraklarının bir kısmında hakimiyet kurdu.
Hızır Beyin ölümünden sonra yerine, Dündar Beyin diğer oğlu İshak Bey geçti. İshak Beyin Beyşehir ve Akşehir’e kadar beyliğin sınırlarını genişlettiğini görüyoruz.
İshak Beyin 1335’te ölümünden sonra yerine oğlu Muzafereddin Mustafa Bey geçti. Onun da yerine oğlu Hüsameddin İlyas Bey 1349’da başa geçti. İlyas Bey Karamanoğullarıyla savaştı fakat, topraklarını kaybetti. Germiyanoğullarının yardımıyla topraklarını geri aldı.
Yerine geçen Kemaleddin Hüseyin Bey, Karamanoğulları’nın saldırısına uğradı. Ama Osmanlılar ve Germiyanoğulları’nın yardımıyla kurtuldu.
Bu sırada Anadolu’nun Söğüt Bölgesinde gittikçe büyüyen ve kuvvetlenen ve Osmanoğulları tarafından kurulan Osmanlı Devleti dikkat çekiyordu. Osmanlı padişahı Murat Hüdavendigar Kosova’da şehit olunca yerine oğlu Yıldırım Beyazıt geçmişti. Yıldırım Beyazıt’ın hükümdarlığını başta Karamanoğulları olmak üzere diğer beylikler de tanımadılar. Yıldırım Beyazıt Anadolu’ya geçerek bu beylikleri teker teker ortadan kaldırdı. Hamitoğulları Beyliğini de ortadan kaldırarak Anadolu Beylerbeyliğinin merkezi olan Kütahya’ya bağladı. (1391)
Böylece Hamitoğulları ve diğer beylikler ortadan kalkmış ve Anadolu’da Türk Birliği sağlanmıştır. Hamitoğullarının son beyi Kemaleddin Hüseyin Beyin oğlu Mustafa Bey, Osmanlı komutanı olarak görev almıştır. Böylece Burdur’un Osmanlı Dönemi başlamıştır
Osmanlı Şehzadelerinden I. Beyazıt ve ll. Selim Kütahya’da Beylerbeyi olarak bulundular. ll. Beyazıt zamanında Şah Kulu ayaklanması ortaya çıkmıştır. Şah Kulu Şehzade Korkut’un Antalya’dan Manisa’ya giden hazinesini yağmalamış, Antalya, İstanos, Elmalı, Burdur ve Keçiborlu’yu basarak, buraların kadılarını ve bir çok insanı öldürmüştür. Şah Kulu sonunda İran’a sığınmış ve böylece tehlike ortadan kalkmıştır.
XVl. yy'a kadar Burdur'da önemli olaylar olmamıştır. 1522’de de Burdur Tirkemiş İlçesi merkezi durumundadır. Bu dönemde şehir eskiye nazaran daha gelişmiştir.
XVl. yy'ın sonuna doğru şehir biraz daha büyümüştür. Ekonomi canlanmıştır. Bu bakımdan verilen vergiler fazlalaşmıştır.
1839 Tanzimat hareketinden sonra Burdur, Kütahya ilinden ayrılarak Konya ilinin Isparta kaymakamlığına bağlandı. 1850 yılına kadar bu bağımlılık sürdü.
Daha sonra başta Saden oğlu Hacı İsmail Ağa olmak üzere Burdur’un Sancak olması için uğraşmışlar ve 1872 yılında Burdur sancak olmuştur. Burdur’un ilk sancakbeyi Mehmet İzzet Paşadır.
Osmanlı Devleti 1914’de 1. Dünya Savaşına katılınca bütün yurtta seferberlik ilan edilmiş ve aynı yıl Burdur’da şiddetli bir deprem olmuş, yaklaşık 4000 kişi ölmüş ve şehrin önemli dini yapıları bu depremde yıkılmıştır.
Her iki felaket birleşmiş ve Burdurlular birkaç yıl bu kötü şartlar altında yaşamışlardır.
1920 yılında müstakil mutasarrıflık olan Burdur, doğrudan hükümet merkezi olan İstanbul’a bağlanmıştır. 1.Dünya Savaşının yenilgi ile neticelenmesinden sonra İtalyanlar Antalya’ya asker çıkardılar. Burdur’a gelerek merkez komutanlığı kurdular. Burdur düşmanın yurttan atılmasından sonra kurulan yeni Türkiye Cumhuriyetinde 1923 yılında İl olarak yerini almıştır.


Alıntıdır

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet Mobil Chat
Alt 21 Mart 2009, 00:44   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Burdur İli Hakkında Bilgiler




Burdur Saat Kulesi
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]Saat Kulesi

Burdur merkez Pazar Mahallesindedir.1936 yılında yapılmıştır. Ulu camiinin 10 m. kuzeyindedir. Kesme taşlarla inşa edilmiştir. Kare plana sahiptir. Yaklaşık 30 m yüksekliktedir. Merdivenlerle çıkılır. Zeminden aleme kadar altı boğum halinde daralarak çıkan kulede dördüncü katta her biri şehrin dört yanına bakan dört büyük saat yerleştirilmiş ve bu mekana şerefe görüntüsü verilmiştir. Saatlerin üzerinde ise dört pencereli ve piramidal çatısı alem ile nihayetlenen bir oda vardır.


Alıntıdır

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 26 Mart 2009, 02:48   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Burdur İli Hakkında Bilgiler




Burdur Örf Adet Gelenek ve Görenekleri

Düğün

Düğünleri Perşembe'den başlayarak Pazar günü ikindiye kadar sürer. Perşembe gün köy meydanındaki oyuk taştan ibaret "Dibek" tabir edilen yapının içine yerleştirilen keşkeklik buğdaylar başta damat adayı ve diğer akraba ve arkadaşları tarafından davul-zurna eşliğinde dövülür. Bazen tek kişi, bazen de 4'e kadar yiğit ellerinde tokmak sırayla buğdaylara vurarak keşkeklik hale getirirler. Aynı zamanda eli boşta kalan yiğitler de çalgı eşliğinde yöresel oyunlardan oynarlar. Düğünde ise birçok ilginç adet vardır. Akla gelenlerden "Efe" ziyareti ilgi çekicidir. Özellikle Cumartesi gün oğlan evinde organize edilen ve aslen kadın-kız, görüntüde ise erkek giyimli efeler kız evine baskın yaparlar. Kiminin elinde sopa, kiminin elinde başka materyaller ile o gün halkın arasında oynarlar, kısa tiyatro oynarlar ve herkesi eğlendirirler. Daha nice ilginç adetlerle düğünler neşeli şekilde bitirilir.

Bayram Tebriği

Bayram namazlarından sonra tüm köy erkeklerinin cami çıkışından ta köy kahvehanelerine kadar uzayan tokalaşma ve bayramlaşma kuyruğu enteresandır. Köyde genelde 30-40 yaş altı erkekler babalarının yanında sigara içmeye çekinirler.

Yardım

Arazisi çok olan kişilere şayet amele tutmamışsa akrabaları sırayla imece usulü hasat zamanı yardım ederler. Burada sayılamayacak kadar unutulmaya yüz tutan adetler vardı, lakin zamanın ve teknolojinin törpüsüne herşey gibi o gelenekler de dayanamamıştır.

Yemek Kültürü

Yemek kültürü de kendine has özellikler içerir. Mesela çocukluğumda özellikle davetlerde ve düğünlerde çok yediğim "Gölle" isimli sulu yemeği unutmak mümkün değildir. Sanki aşurenin sulu yemek halini andıran bir tadı vardır...Keşkek de kendine has lezzetler içerir. Hele yöremiğe has "Höşmerim" rakibi bulunmaz bir katıktır. Sütün kaymağının kavrularak belli kıvama getirilmesiyle yapılan bu lezzetli katık gerçekten çok lezzetlidir. Haşhaşlı ekmekler de benzerine rastlanmayacak güzelliktedir.

Tarihi Yerleri

İnsuyu mağarasının şifalı suyu içilir ziyaretçilerce, Sagalassos Antik Kenti, Burdur Müzesi ve il merkezindeki Osmanlı Dönemi sivil mimari örneklerinden Taşoda ve Çelikbaş Konakları, il merkezi, Ulu cami, Pirkulzade medresesi, saat kulesi, İncir ve Susuz kervansarayları, Rum Kilisesi görülmeye değer tarihi yerleridir.

Hangi Yemeği İle Ünlüdür?

Burdur il merkezi Yukarı Pazar Semtinde üretilen "ceviz ezmesi" olarak adlandırılan ceviz tatlısı ve Burdur'a has "Burdur şiş" tadılmaya değerdir. Sagalassos Antik Kenti yolu üzerinde bulunan alabalık tesislerinde dinlenerek, yöreye has yoğurt ile alabalık yenebilir.


Tarihi Zenginlikleri

Sagalassos (Ağlasun)

Burdur'a 30 km. uzaklıkta bulunan Ağlasun İlçesinin 7 km. kuzeyindeki Akdağı'nın güneye bakan yamacında kurulmuştur. Klasik Grek Çağında Psidia'nın başkentidir. Bugün şehir Roma Çağı şehri olmakla birlikte Grek Çağına ait yapılarının bir kısmının bu çağda korunmuş ve kullanılmış olduğu anlaşılmaktadır. Ayakta kalan mimari yapılar; Anıtsal Giriş Kapısı, Antonius Pius tapınağı, Aşağı ve Yukarı Agora, Sütunlu Cadde, Küçük Tapınak, Bazilika ve Tiyatro'dur.

Cremna (Bucak)

Burdur'a 45 km. uzaklıkta bulunan Bucak İlçesinin 25 km. doğusundaki Çamlık Köyü'ndedir. Aksu Vadisine hakim tepe üzerine kurulmuştur. Şehirde mevcut kalıntılar Roma Çağı'na aittir. Şehrin etrafı sur ile çevrilidir. Ayakta kalan mimari yapılar; Forum, Bazilika, Kemerli Yapı, Kütüphane yapısı, Tiyatro, Anıtsal Giriş, Anıtsal Çeşme Binası, Dükkan'dır. Cremna'da kütüphane Yapısı'nda bulunan 9 adet mermer tanrı ve tanrıça heykeli Burdur Müzesi'de sergilenmektedir.

Tymbrianassos (Düğer)

Burdur'a 30 km. uzaklıkta Düğer Köyünde, Yarışlı Gölü kenarındadır. Burdur'da Klasik çağa ait bilinen en eski yerleşim yeri Düğer Köyü'ndedir. Frig Kültürü özelliklerini gösteren bu yer, Yunan arkakik dönemine rastlamaktadır. Düğer'de bilimsel kazı yapılmamış, kaçak kazılarda ortaya çıkan buluntuların büyük bir kısmı Burdur Arkeoloji Müzesi'nde toplanmıştır.

Cibyra (Gölhisar)

Burdur İli'ne 108 km. uzaklıkta bulunan Gölhisar İlçesinin batısında orman içinde üç tepecik üzerine kurulmuştur. Cibyra Oineanda, Balbura, Bubon (ibecik) Antik Şehirlerinin birleşerek meydana getirdikleri Tetrapolis'in başkentidir. Kale surlarında kullanılan çeşitli mermer ve taş bloklardan anlaşıldığına göre Klasik Grek Çağında da burada bir şehrin mevcut olduğu ve bugünkü kalıntıları görülen Roma Şehrinin bu yerleşim alanı üzerinde kurulduğudur.

Susuzhan

Burdur'a 45 km. uzaklıkta bulunan Bucak İlçesinin 5 km. güney-doğusundaki Susuz Köyündedir. Burdur Antalya Karayolu'na 1 km. uzaklıktadır. Anadolu Selçuklu Dönemi 13 yy. kervansaraylarındadır.

Kuruçay Höyüğü

Burdur'a 15 km. uzaklıkta, karayoluna 600 metre güney-doğudadır. 1978 yılından bu yana İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Refik Duru tarafından kazısı devam etmektedir. 11 metre yüksekliğindeki höyükte şimdiye kadar sekiz kat ortaya çıkarılmıştır. Halen sürdürülen kazılar sonunda her çağın kendine özgü yapı ve buluntuları ortaya çıkarılmıştır.

Hacılar Höyüğü

Burdur'a 24 km. uzaklıkta, Hacılar Köyündedir. 1957-1960 yılları arasında İngiliz Arkeolog James Mellart tarafından kazı yapılmıştır. Kalkolotik ve Neolitik Dönemlere ait dokuz yapı katı ortaya çıkarılmıştır. I. ve IV. yapı katları Kalkolotik Çağı kapsamaktadır.

İncirhan

Burdur'a 45 km. uzaklıkta bulunan Bucak İlçesi'nin 7 km. batısındadır. Büyük bir kısmı tahrip olmasına rağmen hala ayaktadır. Selçuklu Sultanı Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır.

İl İsmi Nereden Gelmektedir?

Burdur, Akdeniz Bölgesinin batı kesiminde, Göller Bölgesinde yer almaktadır. Burdur adının nereden geldiği hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Birinci görüş, Burdur adının Polydorion kelimesinin daha sonra, Polydor şekline dönüştüğü, oradan da Burdur şekline dönüştüğüdür. İkinci görüş ise Burdur yöresinin eski adı Limobrama Göl Kenti anlamına gelen Limobria kelimesinden türemiştir. Sonradan da değişerek Burdur olmuştur. Fakat Antik Çağlarda Burdurun yerinde herhangi bir şehir bulunup bulunmadığı bilinmemektedir. Bunun için bu iki adın kesin olarak ne zaman kullanıldığı bilinmemektedir.

Üçüncü görüş ve en akla yatkın olanı da; Burdur şehrini kuran Türkmen boylarından Kınalı Oymağı mensupları, konaklama yeri ararken, burayı buluyorlar ve bölgenin güzelliği karşısında Cennet Buradadır demişler ve Burada Dur sözü zamanla hece düşmesine uğramış ve Burdura dönüşmüştür.


Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Nisan 2009, 02:28   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Burdur İli Hakkında Bilgiler




BURDUR YÖRESİ HALK OYUNLARI

1 - Teke Zortlatması: Halk oyunlarımız, İnsan - doğa ilişkilerini konu almakta olup, teke zortlatması, tekenin yani erkek keçinin hareketlerini anlatmaktadır. Dirmilcikten gider yaylanın yolu, Ak Fasülle oldu mu, İlimonum Sulandı, Eli Elekli Gelin gibi 9/16'lık ölçüyle çalınıp, hızlı oyunlar olup, başlıca figürler: tekil yürüme, çiftli yürüme, tekil dönme, çiftli dönme, tam dönme ve dönmedir.
2 - Teke Zeybeği: 9/8'lik ölçüyle çalınan en hızlı zeybek türü olup; Sarı Zeybek, Şu Dirmilin Çalgısı, Haymanalı, Kozağaç Zeybeği gibi çok değişik ezgileri vardır.
Teke Zeybeğinde başlıca figürler: Çiftli yürüme, tekil yürüme, dönme, çökme ve dönerek çökmeden oluşur. Erkek ve kadınların kolları birbirinden farklıdır.
3 - Serenler Zeybeği: 9/8'lik ölçüyle oynanan bir kesinti zeybeğidir. Eğer söz söyleniyorsa oynananlar gezelemektedirler. Söz bitince oyun kısmı başlar. Teke zeybeklerinden biraz daha yavaş oynanmakla birlikte oldukça zor ve değişik figürleri vardır.
4 - Alyazma Zeybeği: 9/4'lük ölçü ile oynanır. Serenler zeybeğinden daha çok ağırdır. Kesinti zeybeği olup, söz söylenirken müzik ritmine uygun olarak gezeleme yapılmakta, söz bitince de oyuna girilmektedir.
5 - Avşar Zeybeği: 9/4'lük ölçü ile oynanır. Yörede çok sevilen ağır zeybeklerdendir.
6 - Kezban Yenge: Sözlü olarak hızlı şekilde, baştan sona, sağ ayak tabanı üstünde hafifce alçalıp, sol ayak burnu üzerinde yükselerek, oynanan bir kadın oyunudur. Kollar, sürekli olarak, dirsekten aşağı yukarı hareket ettirilir.
7 - İğdem Düştü: 9/8'lik ölçü ile oynanan sözlü kadın zeybeğidir. Oyun, erkek zeybekler kadar heybetli olmamakla birlikte, yine de kendine özgü bir tavırla oynanır.
8 - Gabardıç (Kaba Ardıç): 2/4'lük ölçüyle kadınlar ve erkekler tarafından oynanan sözlü bir oyundur.

Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
bilgiler, burdur, hakkinda, hakkında, ili, İli


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Burdur / Ağlasun Ilçesi Hakkında Bilgiler Ecrin Akdeniz Bölgesi 0 31 Aralık 2011 17:06
Edirne İli Hakkında Bilgiler YapraK Marmara Bölgesi 4 15 Kasım 2009 19:21
Muş İli Hakkında Bilgiler YapraK Doğu Anadolu Bölgesi 3 03 Nisan 2009 01:38
Van İli Hakkında Bilgiler YapraK Doğu Anadolu Bölgesi 4 03 Nisan 2009 01:35
Tefsir Hakkında Bilgiler YapraK İslamiyet 0 20 Mart 2009 05:14