IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet odaları

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 04 Aralık 2022, 20:25   #1
Çevrimdışı
Tefeci'nin Kızı
Yardımcı Admin
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Tedavisi




Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Tedavisi






[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]



Çocuklarda Dikkat Eksiliği ve Tedavisi


Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) çocuk gelişimi açısından çocukluk döneminde başlayıp hayatın ileri yıllarına devam eden bir nörogelişimsel bozukluktur. Hayatın değişik evrelerinde o evrenin öğrenme, çalışma ve ilişki kurma ve sürdürme gibi gereklerini yerine getirmeye engel olabilecek belirtiler verir. Örneğin, dalgınlık. Dikkati kolayca dağılabilir, toparlanamaz. Dağınıklık: Derli toplu iş yapabilmesi zordur. Hiperaktivite: Küçük yaşlarda sürekli bir hareket ihtiyacı vardır Dürtüsellik: Bekleyememe, sabırsızlık. Gözü karalık, aklına eseni yapıverme, düşünmeden hareket etme


Bu aşırılıklar hemen herkeste bir çok durumda karşımıza çıkabilir. Ama dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı koyulması için tek bir aşırılığa dayanarak karar verilmez; birçok aşırılığın aynı anda olması gerekir. Bu aşırılıklar gündelik yaşamı, işlevleri, öğrenmeyi, toplumsal uyumu bozucu olmalıdır.

Tedavinin başlıca hedefi çocuğun ve gencin doğal gelişimine imkan verecek (DEHB nedeniyle aksamış olan) bir düzenin oluşmasını sağlamaktır. Kendini tutmasını, odaklanabilmesini, zahmetli durumlara katlanmasını sağlayacak davranış gelişimi sağlanabildiğinde, zaten gelişmekte olan beyin ve zihin sistemlerinin negatif etkilenmesini engelleyebiliriz.

Çocuklarda Dikkat Eksikliği Ne Zaman Başlar?

DEHB tanısı en çok okul çağında konuyor olsa da yaşamın her alanına etki edecek sonuçları olur: Başka psikiyatrik problemler, akademik ve mesleki başarısızlık, kazalara ve tutkunluk yaratan alışkanlıklara yatkınlık, karamsarlık ve mutsuzluk..

Bu sonuçların içinde belki en önemlileri kişinin öğrenmeye, anlamaya olan hevesin zamanla kaybolması, yaşamın sonraki aşamalarında yapabileceklerine inancının zayıflamasıdır. Ilaç tedavileri, psikososyal müdaheleler ve eğitimsel düzenlemeleri kapsayan tedaviler DEHB’yi kontrol altına alıp, gelişimin doğal yolunu açmayı ve olumsuz sonuçlarının önüne geçmeyi amaçlar.



Koşullar DEHB′nin görülme sıklığını etkileyebilir

Bu kadar ciddi sonuçları olabilecek bir durumun ortaya çıkmasının daha baştan önüne geçmek mümkün müdür? Çocuk psikolojisi açısından Bir çok nörogelişimsel bozukluk gibi genetik/biyolojik etkenlerin ana rolü oynadığı DEHB’nin görülme sıklığına ilişkin çalışmalar birbirinden çok farklı sayılar ortaya koymakta; yüzde 3’ten yüzde 15’e kadar çıkan sayılar. Toplumun değişik örneklemlerinin taranıp değerlendirilmesiyle elde edilen bu sayıların çalışmaların birbirinden çok farklı yöntemlerle yapılmış olmasına bağlı olduğu düşünülebilir. Ancak aynı yöntemi kullanarak toplumun farklı kesimlerinde ya da ülkenin farklı yerlerinde değişik görülme sıklığı sayıları elde edilebildiğini düşünürsek, DEHB’ye genetik/biyolojik yatkınlığın bir çok başka etken tarafından tetiklenebileceğini görürüz.

Örneğin, Dr Ayşegül Güler ve diğer meslektaşlarımla [1] 2017’de yayımlamış olduğum makaledeki örneklemimizin bir bölümü İstanbul ilçelerinden birisinin orta/üst orta sınıfın daha yoğun yaşadığı mahallelerindeki okullardan, bir bölümü ise daha yoksul kesimin yoğunlaştığı mahallelelerdeki okullardan toplanmıştı. Yoksul okullarda sınıflar kalabalık, öğretmenleri daha sık değişmekteydi. Çocukların birçoğunun evlerinde konuşulan dil Türkçe değildi. Yoksul kesimden gelen öğrencilerde hem anne-babaları hem de öğretmenleri DEHB belirtilerini daha çok bildirdiler. Öğretmenler ailesinin eğitim düzeyi düşük olan çocuklarda DEHB’ye özgü problemleri daha çok gözlerken, (aynı çocuklarda) anne-babalar daha az problem görmekteydiler. Yoksul mahalle okullarındaki görülme sıklığı orta/üst orta sınıf mahallelerin okullarındakinden birkaç kat daha yüksekti.

Bu çapraşık bulguların bu yazı açısından anlamı ne? DEHB çevresel koşullardan, yoksulluktan, anne-babanın eğitim düzeyinden etkilenerek daha yüksek ya da daha düşük ölçüde görülebilir. DEHB’ye (ya da psikiyatrik problemlere) şüpheyle bakan, bunların sahici problemler olmadığını, ilaç firmalarının, doktorların uydurduğu meseleler olduğuna inanan birçok kişi tanı alabilecek çocuk sayısındaki değişkenliği kendi inançlarının kanıtı olarak görürler: “Nasıl olur da sahici bir hastalık bir bölgede düşük, bir bölgede daha yüksek oranda görülebilir?” oysa, “çevresel” etkenlerin bir durumda rol oynamasını sadece “psikolojik” durumlara özgü saymalı mıyız? Örneğin, görülme sıklığı hava kirliliği ölçüsünde artan akciğer hastalıkları, kötü beslenme ile artan diyabet, ya da yoksulluk ile artan tüberkülozu sahici hastalık saymamak düşünülebilir mi?

Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Önlenebilir mi?

DEHB görülme sıklığına ilişkin sayılardaki artış ve azalmaları anlamak birçok açıdan önem taşır. Örneğin, DEHB’nin görülme sıklığını, ya da bir çocukta ortaya çıkıp çıkmamasını biyolojik/genetik mirasının tek başına belirleyememesi bize önleyici yaklaşımlar için fikir verir. Önlemek için kaçınmamız ya da kontrol etmemiz gereken durumları belirlememizi sağlar. Yoksulluk, eşitsizlik, göçmenlik, sığınmacılık gibi büyük ve çözümü zaman alabilecek toplumsal ve ekonomik olguların ötesinde gündelik kararlarla etkileyebildiğimiz durumlar da olabilir. Örneğin, yaş ile DEHB arasındaki ilişki epeyce araştırılmış bir konu [2]. Aynı sınıfta olup da yılın daha sonraki aylarında dünyaya gelmiş olanlar, aynı sınıftakilerden daha büyük olanlara göre daha fazla DEHB belirtisi gösterir, daha fazla tanı alırlar. Bu çocuklar için daha çok tedavi gereği duyulur. Özellikle okulun ilk yıllarında yaş farklarının aylar ölçüsünde bile etkisi büyüktür. Aynı sınıfın içindeki çocuklarda yaş küçüldükçe yükü taşımak yaşı daha büyüklere göre zorlaşır. O zaman yaş faktörünü DEHB’yi önleyici bir etken olarak kullanmak mümkün müdür?

Ayrıca : unutmayalım ki, beyin gelişiminin yaşa bağlı değişkenliği olabilir.

__________________
''Zamanın Eli Değdi Bize
Artık Aynı Değiliz
İkimiz de''


Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Çocuklarda Özgüven Gelişimi, Eksikliği ve Desteklenmesi Tanem Aile Evlilik ve Çocuklar 0 02 Aralık 2022 23:42
Çocuk ve Ödev: Dikkat Sorunu, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu veya Öğrenme Güçlüğü Olan Çocuklarda Ödev Düze Tanem Eğitim 2 17 Kasım 2022 12:15
Okul Çağındaki Çocuklarda Demir Eksikliği Anemisine Dikkat! YaRen Sağlık Köşesi 0 26 Ağustos 2019 16:19
Çocuklarda Demir Eksikliği Anemisi Belirtileri Siyahizm Çocuk Sağlığı 0 03 Kasım 2018 14:28
Dikkat Sorunu, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu veya Öğrenme Güçlüğü Olan Çocuklarda Ödev Düzeni Oluşturma Ecrin Aile Evlilik ve Çocuklar 0 27 Eylül 2014 18:39