12 Nisan 2008, 00:07 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Evliliği Bekleyen Tehlikeler Evliliğin birinci yılında çok dikkatli olunuz. -Üçüncü yıl da bir hayli tehlikeli bir devredir. -Yedinci yılda boşanma tehlikesi yüzde on beştir -En son tehlike ise on beşinci yılda görünür. Karı-kocayı mutluluğa götüren yolun üzerinde tam dört tehlikeli dönemeç noktası vardır. Bunlardan birincisi hemen balayının sonundadır. İkincisi, sallantı ve istikrarsızlıkla geçen üç yılın sonundadır. Üçüncüsü ise olaysız ve yeknesak geçen yedi yılın bitiminde, sonuncusu ise evliliğin oldukça ilerlemiş bir döneminde, on beşinci yılda karşınıza çıkar. Evliler arasında, 6 çiftten bir tanesi maalesef bu duraklardan herhangi birine takılır ve eşlerinden ayrılırlar. Boşanmaların yüzde otuzu, birinci yıl sonunda meydana gelir. Birinci yıl sırasında ve sonunda meydana gelen boşanmalara "rüyanın sonu" adını takmak herhalde yersiz olmaz. Çünkü evlilikteki samimiyet; sözlülük ve nişanlılıkta görülemeyen büyük foyaları meydana vurur. Gerek kadın, gerekse erkek hayatına yabancı birinin artık herşeyiyle girmiş olduğunu farkeder.Bu durumdan şikâyetçi olan ekseriyetle kadınlar olur. Bir zamanlar kendisine çiçek, şeker, çeşitli şeyler hediye eden sevimli gencin yerini şimdi sabahları evin tek banyosunu tekeline alan ve diş macunu tüplerinin ortasından sıkmak gibi kötü huyları olan bir adam almıştır. İlk yıl boşanmalarına doktorlar çoğunlukla cinsi sebepler gösterirler. Geceleyin erkeğin sevişme arzularını reddetmek bunların başlıcalarındandır. Bu haller bazı melodramlara dahi yol açabilir. Bu yüzden Fransa'da Carliot adında bir çavuşun bir aylık karısını yatakta boğduğu söylenir. Adam karısını çok seviyormuş. Herhalde bilgisizlikten biraz fazlaca acemilik etmiş ve karısına kaba davranmış. Ölüm bunun sonucu, sevişme ânında olmuştur. İsviçre'de yapılan ciddi bir anket sonunda evli kadınlar arasında yüzde onbeşinin cinsi zevklere karşı bilgisiz, yüzde yirmisinin de cinsi bilgi ve zevklerden habersiz olduğu anlaşılmıştır. Yolları bu dönemeçte ayrılanlar, acele hareket etmemiş olmak için boşanmalarını geciktirmiş olanlardır. Esasında bunların, evliliklerinin birinci yılında ayrılmaları gerekirdi. Fakat "Bekleyeyim, belki zamanla düzelir," düşüncesi ekseriya bu gecikmeye sebep olur. Eğer bir çocuk doğup da bütür, meseleleri yoluna koymamışsa, ailenin işleri bitik demektir. Yargıçların ekseriya müşahede ettiklerine göre üçüncü yılın sonunda yargıç karşısına çıkmış eşlerin çoğu boşanma hususunda anlaşmışlardır. Yani kadın da, erkek de birbirinden ayrılmak istemektedir. Kadın, gazete okuyup sigara içmekten başka düşüncesi olmayan kocasından; erkek de çorap ve saç boyamaktan başka bir şey düşünmeyen karısından bıkmıştır. Yedinci yılın sonunda verilen kurbanların sayısı yüzde 15 nisbetindedir. Bu yedi yıl büyük hayal kırıklıkları devresidir. Kadın eski ufak tefek dertlerine gülebilmektedir. Çünkü şuanda karşılaştığı dertler onlardan çok büyük, gerçek dertlerdir. Şimdi, kocasının ilk zamanlar diş macununu ortasından sıkması onu daha az ilgilendirmektedir. Doğurmuş ve büyütmüş olduğu çocuk, onun ilk iki tehlikeyi atlatmış olmasına yardım etmiştir. Çünkü o devreler sırasında asıl konuyu o teşkil etmiş, yürüdü, "Anne" dedi, "Baba" dedi, eyvah nezle oldu diye hep onunla meşgul olunmuştur. Ancak bu defa çocuk okula gitmeye başladıktan sonra kadın ikinci bir özgürlüğe kavuşunca, gözlerini tabii olarak başka tarafa çevirecek ve kendisi için geleceğin, bundan fazla bir şey vaadetmediğini görecektir. Çünkü kocası önceleri ümidettiği gibi bankanın direktörü olamamıştır. Olacağı da yoktur. Onlar durakta otobüs beklerlerken, eş-dost özel otomobilleriyle önlerinden geçmektedir Tercih edip evlendiği bu adam yerinde sayarken, beğenmediği ötekiler ilerlemiş ve hayatta başarılı olmuşlardır. Şimdi bir parçacık özgürdür. Bir defa daha şansını denemenin zamanı gelmiştir. Ahbaplarından birinin giydiği kürk manto, öyle bir şeye sahip olma arzusunu büsbütün kamçılar. Gördüğü gibi yedinci yıl boşanmalarının genel sebebi sosyal ve ekonomik meselelerdir. Eğer şikayetçi olan erkekse durum tamamen tersinedir. Hayatta başarılı olmuş, fakat bugünkü mevkiine hiç uymayan orta derecede bir kadına hayatını bağlamış, kalmıştır. Üstelik o sıralarda başka bir kadınla da tanışmıştır. Bu kadın güzel, kibar ve kendisine uygundur. Sonra karısı ona daima eski günlerini sıkıntısını hatırlatmaktadır. Kısacası ondan kurtulması lazımdır. Görülüyor ki, erkekler için de, yedinci yıl boşanmalarının sebepleri daha fazla bencilliktendir. Son tehlike onbeşinci yılda Bu kadar zaman doğru-dürüst geçindikten sonra birden beliren bu son tehlike en korkulması lazım gelenidir. Çünkü bu seferki sebep, sebeplerin en müthişidir: Bu ihtirastır. Kendi yaşlarında veya kendilerinden daha yaşlı kadınlarla evlenmiş olan erkekler, işe gidip gelirken tanıyıverdikleri herhangi bir genç kadına kapılıp herşeyi unuturlar. Çabuk önü alınmazsa işin sonu boşanmaya kadar varır. Çünkü kırk yaşına doğru insanların his hayatında yeni bir canlanma meydana gelir. Aynı tehlike yaşlı erkeklerle evlenmiş olan kadınlar için de vardır... Bu konuda örnek olarak gösterebileceğimiz çok önemli bir olay vardır. Yedi çocuk sahibi olan bir kocanın karısı, sekizinci çocuğunu doğurmak üzereydi. Erkek, durmadan bu çocuğun kendisinden olmadığını, karısının kendisini bir başkasıyla aldatmış olduğunu iddia ediyordu. Sonradan öğrenildi ki, bunların hepsi uydurma sebeplerdi. Asıl sebep, ihtiyar adamın pek genç bir kabare artistine aşık oluşuydu. Durum anlaşılıp niçin böyle davrandığını kendisinden sorulduğu zaman, adam hiç sıkılmadan, "Ne yapayım, kızın cilvesi dayanılır gibi değildi" demişti. Bu dördüncü dönemecin tehlikesini atlatan çiftler için evlilik hayatı artık başkaca bir tehlike göstermez. Tabii çok müstesna haller başka. Ama yine de ünlü bir mizah yazarına göre evliliğin en zor yılı, içinde bulunulan yıllardır. Onun için ne kadar mutlu olsanız bile, şayet yuvanızın mutluluğunu korumak istiyorsanız her an dikkatli olmanız gerekir. alıntı | |
|
12 Nisan 2008, 00:17 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Evliliği Bekleyen Tehlikeler EvLiLige Hayir Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
__________________ Rakı geçmişe, bira şimdiye, şarap geleceğe içilir.. |
|
12 Nisan 2008, 00:34 | #3 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Evliliği Bekleyen Tehlikeler Evlilik kutsal ve yüce dir. Ama özveri, sabır ,saygı ister...Paylaşım için tşkkrlr... |
|
Etiketler |
bekleyen, evliliği, evliligi, tehlikeler |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Aşk evliliği yaptığı kocasını öldüren Çilem, evliliği süresince şiddet görmüş | Seth | Haber Arşivi | 0 | 11 Temmuz 2015 16:19 |
Çocukları Evde Bekleyen Tehlikeler | YapraK | Aile Evlilik ve Çocuklar | 0 | 16 Eylül 2009 18:56 |