06 Kasım 2012, 20:01 | #1 | |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Çocuk gelişimindeki Sihirli Sözcük: Hareket Bebeğin anne rahmine düştüğü andan itibaren hareketlerinin bir anlamı var. Çünkü onlar hareket ettikçe gelişiyorlar. Bu nedenle çocuklara hareket etmeleri için olabildiğince alan bırakmak gerekiyor. Hareket etmenin bir özgürlük, öğrenme aracı olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Namık Kemal Akpınar, ancak kazalara davetiye çıkarmamak için bazı noktalara da dikkat etmek gerektiğinin altını çiziyor. Annenin, hamileliğini öğrendiği andan itibaren heyecanla beklediği ilk şey bebeğinin hareketlerini hissetmektir. Anneler bu hissi “tarif edilemez” bir mutluluk diye tanımlıyorlar. Hamilelik süresince bebeğin hareketleri sürekli takip edilir, belli bir süre hareketsiz kaldığında acaba yolunda gitmeyen bir durum mu var diye endişelenilir. Hatta anne adayının üzüldüğü dönemlerde anne karnındaki bebeğin hareketlerinin de azaldığı, annenin mutluluğunda arttığı, güzel bir yemek sonrası dans ettiği bile söylenir. Gebelik süresince bebeğin anne karnındaki hareketleri gebeliğin yolunda gittiğinin de bir göstergesidir. Bebeğin hareketliliğinin doğum sonrasında da tüm hızıyla sürdüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Namık Kemal Akpınar, hareket etmenin çocuk sağlığı ve gelişimi açısından önemine dikkat çekiyor. Doğum sonrası bebekte hareketliliğin kol ve bacaklarda biz erişkinlere göre anlamsız ve istemsiz hareketler şeklinde devam ettiğini belirten Dr. Namık Kemal Akpınar, zamanla sinir sisteminin gelişmesi ile beraber anlamsız ve istemsiz oluşan el-kol bacak hareketlerinin de azalmaya başladığını ifade ediyor. Hareket sistemindeki gelişim yukarıdan aşağıya devam eder Zamanla üst beyin kontrolünde istemli hareketlerin olmaya başladığını, hareket sistemindeki gelişimin de yukarıdan aşağıya olacak şekilde devam ettiğinin belirten Dr. Namık Kemal Akpınar, “Hareket sistemi ile gelişmenin değerlendirilmesinde sırasıyla; baş kontrolü, kollarla uzanma, elle tutma çalışmaları, başparmak kontrolünün gelişmesi, destekli oturma, desteksiz oturma, emekleme, sıralama, yürüme, koşma, merdiven çıkma ve inme şeklindedir. Bu gelişim basamaklarının uygun aylarda olmaya başlaması hareket sisteminin gelişmiş olduğunun göstergesidir” diyor. Dr. Namık Kemal Akpınar, “İlk 6 aydaki kol- bacak hareketleri bebeğin kaka yapmasını, gaz çıkışını kolaylaştıran hareketlerdir ve gereklidir” diyor. Bebeğinize geniş hareket alanı sağlayın Çocuğun emeklemeye başlaması ile beraber, dış dünyayı keşfetme ve öğrenme turları da başlar. İlk olarak etrafındaki, albenisi yüksek oyuncak ve objelere uzanmaya başlar, zamanla görüş alanındaki uzak noktaları keşfeder. Uzanabildiği çekmeceler en çok merak noktalarıdır. Oralara tutunup kalkmalar, çekmeceyi çekip içindekileri atmaya başlamaları kendilerine sonsuz keyif verir. Bu dönemde bebeğe geniş hareket alanı sağlanması gerektiğini belirten Dr. Namık Kemal Akpınar, “Ortalıkta sivri uçlu, keskin kenarlı eşyalar bulundurmayın, sehpa veya masadan sarkan örtüleri kaldırın. Yürümeye başladıktan sonra da ortamı ani hareketler ve duramaması olasılığına karşı hazırlayınız, alanı genişletiniz” uyarısında bulunuyor. Hareketli bebeklerin gelişimleri akranlarından öndedir Hareketli bebeklerde kilo fazlalığı görülmediğini hatta kilolarının daha az bile olabildiğini belirten Dr. Namık Kemal Akpınar, “Çevreyle ilgili, araştırmacı yönleri algılamaları daha ön planda olduğundan gelişimleri de akranlarına göre daha önde olur. Hareketli bebeklerin yorulmaları sonrasında uykuya dalmaları daha hızlı olur, uyku derinlikleri ve süresi daha fazla olur” diyor. Dr. Namık Kemal Akpınar, son olarak yürüyen bebeklerle ilgili uyarılarda bulunuyor:
| |
|
Etiketler |
cocuk |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Masalın Çocuk Gelişimindeki Etkisi | Ein | Aile Evlilik ve Çocuklar | 0 | 06 Mayıs 2011 20:58 |
Türk yazın akımının gelişimindeki özgün eğilimler | Ecrin | Türk Dili ve Edebiyatı | 0 | 03 Mayıs 2011 14:00 |