Saygı ailenin temel yapı taşıdır. Öncelikle eşler kendi özsaygılarını desteklemelidir. Eşinin de kendisine has özsaygısı olduğunu bilmesi, hayatı birlikte adımlamalarına kolaylaştıracaktır. Aile ortamında olumlu olumsuz anlık birçok olay gerçekleşir. Önemli olan bu olayları büyütmeden çözüm üretebilmektir. Olumlu yanlarımız yanında olumsuz yönlerimiz de vardır. Olumsuz tarafımızın farkına varıp düzeltebiliriz. Farkında değilsek karşımızdaki kişiler bizi eleştirebilirler. Bu durum doğal bir tepkidir.
Eleştiriyi olumlu ve olumsuz olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Genelde olumsuz eleştiriye odaklanırız. Doğru olumsuz eleştiri yapmayı bilmediğimiz için eleştiri yapınca karşımızdaki kişinin kimliğini çizerek iç dünyasını acıtırız. Eleştiriye açık olan insanları da eleştirirken dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Kişi her ne kadar eleştiriye açık olsa da kişiliğine saldırmadan, özünü çizmeden "davranışa" yönelik eleştirmek gerekir.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
İnsanlar genelde yargılayıcı eleştiri yapan kişilerden uzak kalmak isterler. Yargılayarak ve acıtarak yapılan eleştiri yaraya dönüşebilir, bir ömür boyu silinmeyebilir. Önemli olan "algılayıcı eleştiri" yapabilmektir. Algılayıcı eleştirinin içinde her şeye rağmen değerlilik duygusu vardır. Eleştiri yaparken ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı. Aksi halde otomatik beyinle eleştiriye geçildiğinde farkında olmadan geçmişten bugüne ne varsa kusarcasına karşıdaki insana söylenir. Geçmişteki olaylar yaşandı, bitti. Olumsuzlukları ısıtıp ısıtıp sunmanın bir anlamı yok.Önemli olan, o anda rahatsızlık veren nedene odaklanıp eleştiri yapmaktır.
İyi bir eleştiri insana çok şey kazandırır.İçinden çıkamadığı bir durumu çözmesine yardımcı olur. Toplumumuzda bayanlar eleştiriye daha açıktır. Erkekler ise genelde eleştirilmekten hoşlanmazlar. Hele eşleri tarafından yapılan eleştiriye hiç gelemezler. Çünkü olumsuz taraflarının konuşulması hoşlarına gitmez.
Eleştiriye açık olan insan kendisi ile barışık insandır. Kendisini bilen, kendi doğrularına inanan, başkalarının doğrularına da açık olan insandır. Eleştiriye açık olan
kişi özü çizilmediği sürece birçok şeyi hazmeder.
Danışanlarımdan bir beyefendi şöyle diyor:"Eşimi acımasızca ve aşağılayarak sürekli eleştirirdim. O da bana kendisini ispatlamak için çok emek veriyordu ama ben anlamak istemiyordum. Onun üzülmesi ve yıpranması umurumda olmuyordu. Aynı şeyleri iki çocuğuma da yapıyordum. Akşamları evde herkes benden kaçıyordu. Ta ki sizin 'Ailede Kişisel Gelişim' seminerlerinize gelene dek... Bu eğitimden sonra ne kadar hatalı yaklaştığımı ve acıttığımı anladım. Çocuklarımın yerinde olmak istemedim. Eğitimde anlattığınız sandviç metodunu eşime ve çocuklarıma uygulamaya başladım. Şimdi sandviç metoduyla karşılıklı yumuşak geçişler yapıyoruz. Aramızdaki sorunların çoğunu hallettik."
İletişimde Sandviç Metodu
Sandviç metodunun temeli, doğru ve net eleştiri yapmaktır. Eleştiriyi kolaylaştırır; çünkü hepimizin bilinçaltı bir soruna odaklanır. Biz ise eleştiriyi arka arkaya söyleriz. Bilinçaltı sadece ilk eleştiriyi algılar, daha sonra söylenenler algılanmadan silinir. Eleştiriyi bir sandviçe benzetirsek, birinci bölümde karşımızdaki kişinin daha önce iyi yaptığı bir şeyi ifade etmek gerekiyor."Ama ve fakat" sözcüğünün kullanılmaması da çok önemli.
İkinci bölümde karşımızdaki kişinin yapmış olduğu hatalı davranışı ifade edebiliriz. Bu bölüme "zehri enjekte etmek" diyoruz. Sadece bir cümle içinde hatayı aktarmak gerekiyor.
Üçüncü bölümde güven duygusunu da katarak yapabileceğini, başarabileceğini ve sonuca gidebileceğini ifade etmek önemlidir.
Örneğin 1. bölümde "Daha önce temiz olmayı seviyordun ve banyo yapmayı ihmal etmiyordun", 2. bölüm için "Şimdi ise önemsemiyor ve çok ter kokuyorsun,
rahatsız oluyorum" denebilir. 3. bölüm ise "Bundan sonra daha dikkatli ve temiz olacağına inanıyorum. Bu konuda sana güveniyorum" şeklinde noktalanabilir.
Böyle bir eleştiri yapmak zor mu? Basit ve sade bir vuruş yapıyor. Biliyorum ki siz sevgili okurlarım bundan sonra eleştiriyi bu teknikle yapacaksınız. Mutluluğunuza destek vereceksiniz. Yargılayıcı değil algılayıcı olmanız temennisi ile... Sevgide kalın.