16 Eylül 2009, 17:27 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | İsimler ve Anlamları (Kız İsimleri) Kız İsimleri A Açelya: Fundagiller familyasından, kokusuz ama güzel renkli bir çiçek. Adalet: Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetmek Adile: Adaletli olan, doğruluktan ayrılmayan. Afet: İnsanlığın önleyemediği büyük doğal felaket Afife: Namuslu, iffetli, temiz ve dürüst Afitap: Güneş / Çok güzel Afşar: Atak, uyumlu, Oğuz boylarından birinin adı (Avşar) Ahsen: En güzel, çok güzel Ahu: Ceylan / Maral Ajda: Üzeri çentik çentik, diş diş olan şey Akgül: Beyaz gül, gül gibi Akgün: Aydınlık gün Alev: Ateşin çıkardığı Alçin: Kırmızı renkli küçük bir kuş türü Aliye: Yüce, yüksek Altın (Altun) : Değerli bir metal (paslanmayan, en iyi iletken) Altan: Kızıl şafak Arzu: İstek, özlem eğilim Asiye: Acılı kadın / Direk Aslı: Kerem ile Aslı hikâyesindeki sevgili Aslıhan: Kökeni soylu, han soyundan Asude: Sessiz, sakin, dinlendirici Asuman: Gök, gökkubbe, sema Asya: Yeryüzü'nün anakaralarından (kıta) birinin adı Aşkın: Aşmış, ileri, üstün / Senin aşkın Atıfet: Allah'ın lütfu Aybüke: Eski Türk kadın isimlerinden Aycan: İçi aydınlık Ayça: Hilâl, ayın ilk günlerindeki hali Ayçin: Ayçın, ay gibi, aya benzer Aydan: Aya benzer, ay gibi Ayfer: Ay ışığı Aygen: Gönül dostu Aygül: Ay gibi güzel ve parlak renkli Ayla: Kadın, eş, zevce / Ay'ın çevresindeki ışıklı daire Aylin: Ay'ın çevresinde görülen ışıklı daire Aynur: Ay gibi ışıklı Aysel: Ay gibi parlak ve güzel Aysu: Ay gibi berrak su Aysun: Ay gibi güzel ve parlaksın Ayşe: Yaşam, dirlik Ayşegül: Güleç, güler yüzlü Ayşem: Ayşe + m (benim Ayşem) Ayşen: Ay gibi neşeli, parlak ve aydınlık Ayşin: Ay gibi, aya benzeyen Aytaç: Ay gibi taçlı Ayten: Ay gibi beyaz tenli Azime: Azmeden, yapmak için kesin kararlı / İri, kemikli yapılı Azize: Onur sahibi, yüce, ermiş Azra: Bakire, el değmemiş Ateş: Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması Ayşan: Şanı ay gibi parlak olan Andaç: Bir kimseyi hatırlamak için saklanan şey, hatıra Alara: Al + ara. Al=Kırmızı, ara=bezeyen, süsleyen, kırmızı süs anlamında bir tamlama Alarcın: Güzelliğini ateşin kırmızılığından alan Asena: Türk Mitolojisi'nde Ergenekon Destanı'nda adı geçen dişi kurt Aybel: Ay gibi dikkat çeken, aya benzeyen güzelliğiyle farkedilen, seçilen Asrın: Çağdaş, bu çağa ait olan, çağa uygun olan Aleyna: Esenlik ve güzelliklere sahip, esenlik içinde olan Aytül: Tül gibi şeffaf ve ince ay ışığı gibi parlak Ayfer: Ay ışığı Aleyna: Allah'ın iyi kullarından olanlar B Bahar: Doğanın canlandığı mevsim Bahriye: Donanma ve denizle ilgili Banu: Ev kadını, bayan Balca: Bal damlası, bal gibi Başak: Tahılların tanelerinin bulunduğu kısım Bedia: Güzellik, üstün değerli olan Bedriye: Ay'ın 14. geceki haliyle ilgili Begüm / Begün: Saygıdeğer kadın Behice: Şen güleryüzlü Behiye: Güzel ve alımlı kadın Belgin: Açık, belirli, farkedilen Belkıs: Yunanca asıllı olup Arapça'ya geçen tarihi bir isim Benan: Parmakla gösterilecek kadar güzel Bengi: Sonsuz, sonsuzluk Bengisu: İnsana ölümsüzlük verdiğine inanılan su Bengül: Üzerinde benekler bulunan gül Bensu: Su gibi aziz benlik Beria: Güzellik ve olgunlukta akranlarından üstün olan Berin: Manen çok yüksek Berna: Genç, delikanlı Berrak: Temiz, saf, arınmış Berrin: Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı Beste: Ezgilerin özgün dizimi Betil/Betül: Temiz, iffetli Betigün: Beti + Yüz (Bet: benizdeki gibi) Gün: Aydınlık, aydınlık yüz Beyhan: Bey soyundan Beyza: Beyaz, en beyaz Bihter: En iyi Bike / Bikem: Kadın, hanım Bilge: Çok bilen ve bildiklerini başkalarının yararına sunan Billur: Pek duru ve temiz cam Binnaz: Çok nazlı Binnur: Çok nurlu Birgül: Tek ve benzersiz gül Birsen: Yalnız sen anlamında Birsu: Özel bir su, biricik su gibi Bucak: Genellikle, geniş verimli bakımlı alanlara verilen ad Buket: Çiçek demeti Burçak: Tohumları kullanılan bir bitki türü Burçin: Dişi geyik Burcu: Güzel ve etkileyici kokunun salgılanışı Büşra: İyi haber Bilun: Yarım Ay Başar: Başarılı ol anlamında Biricik: Tek, bir tane, emsalsiz Beril Arınmış, aklanmış Berfin: Kar toplayan Beray: Ay'ın en ışıltılı, en parlak hali Berra: Bereketli olan C Cahide: Çalışan, çaba gösteren Canan: Sevgili, yâr Cansu: Cana benzer değerde Cemile: Hoşa giden davranış Cemre: Önce havada, sonra suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi Cennet: Dinsel inançlara göre iyilerin ölünce gideceğine inanılan yer Ceyda: Yararlı, herkese iyilik yapan Ceylan: Geyik cinsinden gözlerinin güzelliğiyle ünlü hayvan Cilvenaz: Nazı özellikle yapan / Cilveyle nazı birarada bulunduran Ç Çağla: Badem, erik ve kayısı gibi meyvelerin ham hali Çağrı: Davet Çiçek: Bitkilerin üreme organlarını taşıyan renkli bölümü Çiğdem: Zambakgillerden bir tür kır bitkisi Çolpan: Gözleri uzağı iyi gören, ileri görüşlü Çiler: Güzel öten, güzel ötüşlü Cankat: Yaşamına can ekle, sevinçle dol Çisem: Çiseleyen yağmur D Damla: Bir sıvının küçük parçacığı Defne: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir ağaç türü Demet: Sapları bir araya getirilip bağlanan bitki ya da çiçek Deniz: Yeryüzü'nün 3/4'ünü oluşturan tuzlu su tabakası Derya: Deniz, çok bol, gönül Destan: Kahramanlık olaylarını konu alan şiir Deste: Cinsleri aynı ya da birbirine yakın şeylerin bir arada bağlanması Dide: Göz (Arapça) Didem: Dide: Göz / Didem: Gözüm Dilan: Gönül dostu, gönüldaş Dilara: Gönül alıcı, sevgili Dilay: Gönlü Ay gibi parlak, ışıklı olan / ışıl ışıl berrak konuşan Diler: İsteyen, dileyen Dilhan: İçten, gönülden söyleyen Dilek: İstek, arzu Dilruba: Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan Döndü: Henüz evlenmemiş kız Duygu: His, gönülde uyanan yankı ya da tepki Dünya: Yeryüzü Dürdane: İnci tanesi Dürriye: İnci gibi parlayan Dicle: Güneydoğu bölgemizde bir nehir Dolunay: Ay'ın tam olarak görünen biçimi Destan: Dilden dile anlatılan efsanevi hikâyeler Derin: Yüzeyi tabanından uzak olan Diclehan: Dicle ve han kelimelerinden oluşan isim Dilberay: Ay gibi güzel kadın E Ebru: Kaşe / Hare gibi dalgalı kumaş Ece: Reis / Ulu / İleri gelen Eda: Anlatış yolu ve biçimi / Sevimli olma hali Ekin: Buğday / Tahılın ekimden harman dönemine kadarki hali / Kültür Ela: Sarıya çalan kestane rengi Elçin: Deste / Demet / Bir kerede ele alınabilecek kadar az olan nesne Elif: Arap Alfabesi'nin ilk harfi / Dost, tanıdık / Işık saçan güzel kız Elmas: Billurlaşmış karbondan oluşan sert değerli taş Elvan: Renkli, renk renk / Güzel kokuların yayılması Emel: Güçlü istek / Umulan ve beklenen şey Emine: Güvenilir, inanılır kimse Enise: Sevimli / Dost / Cana yakın arkadaş Esen: Sağ salim, rahat, mutlu sağlıklı Eser: Rüzgârın esmesi / Ortaya konan yapıt Esin: Rüzgâr / İlham / İçe doğan duygu ve düşünce Esma: Adlar, isimler Esmeray: Ay güzelliğinde esmerlik Esra: Arapça seri kelimesinden (ardarda sıralanan) Eylül: Yılın 30 gün süren 9. ayı (Güz'ün başlangıcı) Evşen: Hafif / Şen olan ev gibi de tanımlanabilir Eftalya: Bir dönemin ünlü gayrimüslim ses sanatçısı Denizkızı Eftalya'dan Ecem: Kraliçem, benim sultanım Eyşan: Şanlı güzel, güzelliği ile ünlü F Fadiş: Fatma adının bir söyleniş biçimi Fadik: Fatma adının bir söyleniş biçimi Fadime: Fatma adının bir söyleniş biçimi (Fa-tı-ma) Fahriye: Bir işi çıkar beklemeden yapan Fahrünissa: Övünülecek değerde kadın Fatma: Sütten kesme / Aslı Fatima Fatoş: Fatma adının halk arasında bir başka söyleniş biçimi Fazilet: Erdem / İyi huyların tümü Fehime: Anlayışlı, çabuk kavrayan Ferah: Bol, geniş / Rahatlık veren / Gönlü şenlendiren Feray: Aydınlık, parlak Ferda: Yarın / Gelecek zaman / Mecazi anlamda kıyamet günü Feride: Tek, eşsiz, benzeri olmayan Feriha: Sevinçli, ferah Feyza: Başarılı, refah içinde, mutlu Fidan: Ağaçların genç ve yeni yetişeni Figen: Çiçek demeti / Gölge yapan, gölge düşüren Fikriye: Düşünce ile fikir ile ilgili Filiz: Ağaçtan süren taze dalcıklar Firdevs: Cennetteki altıncı bahçenin adı Fulya: Nergislerden soğan köklü bir bitki Fuldem: Her zaman geniş, açık görüşlü Fulden: Her zaman geniş, açık görüşlü Funda: Küçük çalılık / Süpürge otu Füruzan: Çok parlak, parlayıcı, aydınlık Füsun: Efsun / Büyü, sihir Füreyya: Parlak, ışıltılı günler Fatmanur: Fatma ve nur kelimelerinden türetilen isim G Gamze: Çene ya da yanakta gülümserken beliren çukurluk Gaye: Amaç, erek, varılmak istenen hedef Gizem: Sır, bilinmeyen şeyler, esrarengizlik Gonca: Açılmamış, tomurcuk halinde gül Gökben: Özü genç olan Gökçe: Sevimli güzel / Gök rengi, mavimsi Gökşin: Gök gibi mavi gözlü / Sonsuz mavi derinlik Gönül: Kalp, eğilim, sevgi, arzu, heyecan gibi duyguların bulunduğu yer Gözde: Göze girmiş, sevilip beğenilen Güher: İnci / Soy Gül: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeği Gülbahar: Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı boya Gülben: Ben, gül'üm anlamında Gülçin: Gül derleyen, gül toplayan Güldem: Hiç solmayan her dem gül, her dem gülen Gülden: Gül gibi, güle ait, gülden yapılmış Güldeste: Gül destesi Gülen: Güleç yüzlü Gülendam: Gül gibi endamlı, zarif görünümlü Gülfem: Gül dudaklı, gül ağızlı Gülşah: Gül dalı, güllerin kraliçesi Gülşen: Gülistan / Gül bahçesi Gülgün: Gül renginde, kırmızı, pembe Gülhanım: Gül gibi güzel kadın Gülistan: Gül bahçesi Güliz: Gül gibi güzel iz bırakan Gülizar: Gül yanaklı Güllü: Güzel kadın / Gülü olan Gülnaz: Gül gibi ince ve narin Gülpembe: Gül pembesi / Gül gibi pembe yanaklı Gülriz: Gül saçan, gül serpen Gülsen: Gül gibi güzel Gülsüm: Yuvarlak yüzlü, güzel Gülsün: Yaşam boyu yüzü hep gülsün anlamında Gülten: Gül gibi pembe tenli Gün: Gündüz vakti / Aydınlık Günay: Aydınlık gün Güneş: Kendi sistemi içindeki gezegenlere ısı, ışık veren gök cismi Güner: Güneşin doğma zamanı, fecr Güngör: İyi günler yaşa anlamında Güniz: Günün başlangıcını belirleyen görüntü Günsel: Günle ilgili güne ait Günseli: Işık seli, parlak ışık demeti Gürcan: Herkesi seven, özveride bulunan Güven: Birşeyden beklenen niteliğe inanıp ona göre davranmak Güzide: Seçkin, seçme, seçilmiş Güzin: Seçici, beğenici Göknur: Nurlu, ışıklı, aydınlık gökyüzü Günnur: Güneş ışığının aydınlığı, nuru Günal: Gün al yaşa, kızıl renkli güneş Gülin: Güle ait olan, gülden gelen Göknil: Gökyüzüne ait olan, Gök + Nil Gülcan: Gül gibi güzel, canlı Gülbiz: Bizim gülümüz H Habibe: Seven, sevgili, dost Hacer: Taş, kaya parçası, çakıl Hafize: Koruyucu, esirgeyici Hale: Ay'ın çevresinde görülen ışıklı halka Halide: Sürüp gelen, sürekli, geç yaşlanan Hamide: Şükredici, hamd edici Hamiyet: İnsanın aile ve ülkesini koruma çabası, iyilik severlik Handan: Gülen, şen Hande: Gülüş, gülme / Alay etme, eğlenme Hanife: Allah'ın birliğine inanan, iman eden Hanım: Soylu kadın, bayan Harika: Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü Hasibe: Kişisel değeri olan, ünlü soydan gelen Hatice: Erken doğan kız çocuğu Havva: Allah'ın yarattığı ilk kadın Hayal: İnsanın beyninde kurduğu düşünceler, kesitler, olaylar Hayat: Yaşam, doğumdan ölüme kadar geçen süre Hayriye: Hayırla, iyilikle ilgili Hayrünissa: Kadınların hayırlısı Hazal: Haz duy, tad al anlamında Hazan: Güz, sonbahar Hediye: Armağan, bahşiş Hilal: Gül yanaklı Huri: Cennet kızı, melek Huriye: Melekle ilgili, melek gibi Hülya: Kuruntu, hayal Hümeyra: Aklık, beyazlık Hüner: Marifet, beceri, herkesin yapamadığı şeyleri yapmak Hürmüz: Zerdüşt dininde, iyilik ve hayır tanrısı Hürrem: Sevinçli, hoş vakit geçiren Hürriyet: Özgürlük Hüsniye: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait I Ilgın: Akdeniz Bölgesi'nde yetişen bir tür ağaç Işık: Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke Işıl : Işıklı, parıltı Işılay : Ay ışığı Işın : Bir ışık kaynağından çıkıp giden ışık çizgisi Itır: Güzel koku / Çiçek İ İclal: Azamet, büyüklük, ağırlama, ikram İdil : Kır yaşamını anlatan kısa şiir ya da yazı İffet: Temizlik, namuslu olmak İkbal: Baht açıklığı, işlerin doğru gitmesi İlayda: Su perisi İlkben: Ben ilk'im anlamında İlke: Temel düşünce, ana görüş ve inanış İlknur : İlk + Nur / İlk gelen ışık İlksen: Önce sen anlamında İlkyaz: Bahar sonu, yaz başlangıcı İmge: Zihinde tasarlanan / Düş, hayal gibi gerçekleşmesi özlenen şey İmran : Bayındırlık, mutluluk, bolluk, bereket İnci: İstiridyede oluşan küçük değerli süs tanesi İpek: İpekböceği kozası çözülerek çıkarılan ince parlak tel İrem: Cennet / Şam ya da Yemen'de bulunduğu ileri sürülen eski ünlü bahçe İzel: İz + El / El izi anlamında J Jale: Kırağı, çiğ, şebnem Jülide: Karışık, dağınık saç K Kader: Değişmez bir karar ile iyilik ya da kötülük hazırladığına inanılan olağanüstü güç Kadriye: Değerle ilgili / İtibar, onur Kamelya : Çaygillerden, pembe ya da beyaz çiçek açan bir bitki Kamile : Bütün, tam, eksiksiz, olgun Kamuran : Dileğine kavuşmuş olan Kevser: Cennette bir akarsuyun adı Kezban: Aslı Kedbanu / Vekilharç kadın (evi çekip çeviren) Kumru: Güvercine benzeyen bir kuş türü Kısmet : Talih, nasip, kader Kıymet: Değer, paha, bedel Kiraz: Gülgillerden bir meyve ağacının sulu, tek çekirdekli meyvesi L Lale: Yaprakları uzun, çiçekleri kadeh biçiminde çeşitli renkleri olan soğanlı bir süs bitkisi Lamia: Parlak, parlayan Latife : Yumuşak, hoş, nazik / Espri, şaka Leman : Titrek / Parlamak / Ekin toplamak Lemide : Parlak, parıldayan Lerzan: Titreyiş, titrek Leyla: Uzun ve karanlık gece Lütfiye: İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili M Macide: Şan ve şeref sahibi Makbule: Alınan, kabul olunan, beğenilen Manolya : Güzel kokulu beyaz çiçekler açan ağaç Mediha : Medhedilmiş, övünülmüş, beğenilen kadın Mefharet : Övünç, övünme, kıvanç Mefkure: Ulaşılmak istenilen en yüce amaç Mehpare: Ay parçası Mehtap: Ay ışığı, dolunay Mehveş : Ay yüzlü, ay gibi güzel Melahat: Güzellik, güzel yüzlülük, yüzünde tatlı ifade olmak Melda: İnce ve taze vücutlu Melek: Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi yaratık Meliha: Güzel, şirin Melike : Kadın hükümdar Melis: Bal arısı Melisa: Baklagillerden, yaprakları limonu andıran kokulu bir bitki Melodi : Ezgi, müzik parçası Meltem: Yazın, karadan denize doğru esen mevsim rüzgârı Menekşe: İnce saplı, ufak, mavi çiçekli, güzel kokulu bitki Meral (Maral): Meral (maral), dişi geyik Meriç: Bulgaristan'la olan sınırımızda bulunan bir nehir Merih: Dokuz gezegenden biri (Mars) Merve: Mekke yakınlarında bir dağ Meryem: Dinine bağlı kadın Mihriban: Seven, şefkatli Mine: Maden eşya üstündeki renkli sır tabakası Miray: Yılın ilk aylarında doğan / Güneş gibi, Ay gibi parlayan Mualla: Makam ve rütbece yüksek olan Müberra: Aklanmış, temize çıkarılmış Mücella: Parlak, cilalanmış Müesser: Eser bırakan, eser sahibi Münevver: Aydınlatılmış, parlak ışıklı, bilgili Müşerref: Onurlandırılmış, şerefli kılınmış Müge: İnci çiçeği Muhterem: Saygın, saygıdeğer Müjde: İyi haber, sevinçli haber Müjgan: Kirpik Mukadder: Tanrı hükmü, kader, alın yazısı Mukaddes: Kutsal olan, mübarek olan Mükrime: İkramı bol olan Münire: Işık veren, aydınlatan Mürüvvet: Kişilik, şahsiyet, insanlık Munise: Sıcakkanlı, sevimli Muzaffer: Zafer kazanan, üstün gelen Mısra: Şiirin bir satırı Müzeyyen: Süslü, süslenmiş, bezenmiş N Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş Nadide: Görülmemiş, görülmedik, ender bulunan Nadire : Az bulunur, seyrek, ender bulunan Naşide : Şiir söyleyen, şiir okuyan Nalan : İnleyen, feryat eden Naz: Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış Nazan: Nazlanan, işve yapan, cilve yapan Nazlı: Naz eden, cilveli, işveli Nazmiye : Vezinli ve kafiyeli sözle, nazımla ilgili Nebahat: Onur, şeref, ün Necla: Çocuk, evlat, oğul, kuşak, sülale, nesil Necmiye: Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait Neşe: Sevinç, gönül ferahlığı Nehir : Irmak, büyük akarsu Nergis: Çiçekleri ayrı ayrı ya da bir kök üzerinde sarı ve beyaz renkte bir bitki Neriman: Pehlivan, yiğit Nermin : Yumuşak Neslihan: Han soyundan gelen Neslişah: Şah soyundan gelen Nesrin: Bir tür yaban gülü Nevin: Yeni Nevra: Işıklı parlak, çiçek Nezahat: İç temizliği, paklık Nezaket: Naziklik, zariflik, incelik Nezihe: Temiz, pak Nida: Seslenme, çağırma, seslenen Nigar: Resim, resim gibi güzel Nihal: İnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi Nihan: Gizli, saklanmış, görünmeyen, sır, giz Nil: Afrika Kıtası'nda bir nehir Nilgün: Mavi renkte, çivit rengi Nilüfer: Geniş yapraklı, durgun sularda yetişen bir su bitkisi Nimet: İyilik, iyi bir yaşantı için gerekli şeyler Nisa: Kadın Nisan: Yılın 4. ayı Nükhet: Güzel ve hoş kokulu Nur: Işık, parıltı, aydınlık, Allah'ın gönderdiği ışık Nural: Kutsal ışık Nuran: Işıklı, nurlu, aydın Nuray: Ay ışığı gibi nurlu Nurcan: Işık canlı, can ışığı Nurgül: Işıklı gül, gül gibi güzel ve aydınlık Nurhan: Aydın hükümdar Nuriye: Işıklı, ışıktan gelme Nursel: Sel gibi ışık Nurseli: Işık seli Nursen: Işık gibi nurlu Nurşen: Işık gibi şen ve güler yüzlü Nurten: Teni ışık gibi beyaz olan O Okşan: Sevil, sevgiye değer ol Olcay: Talih, baht, ikbal Oya : Dantel, süs, küçük kız kardeş Ö Öykü : Hikâye, masal Özden : Soyca temiz, köleliği olmayan Özge: Başka, yabancı / İyi, güzel Özlem: Hasret, birine ya da bir yere duyulan görme arzusu Özlen: Görülmek istenilen ol, hasreti çekilen ol Öznur : Gerçek ışık, ışığı özlü olan P Parla: Parlamak fiilinin emir kipi Pakize: Çok temiz, hoş ve güzel Pelin: Siyah ve beyaz renkte, acı kokulu bir tür bitki Pelinsu : Pelin + Su Pembe : Açık kırmızı renk Peri : Çok güzel, çekici, dişi cin Perihan: Peri padişahı, perilerin başı Perran: Uçan, uçucu Pervin: Ülker yıldız takımı (Süreyya) Petek : Arı kovanı, bal mumundan yapılan hazne Pınar: Suyun topraktan kaynayıp geldiği yer Piraye: Süs, bezek R Rabia: Dördüncü Rahime: Acıyan, esirgeyen Rahşan : Parlak, parlayan Rana : Güzel, hoş görünen Rengin : Renkli, boyalı, güzel Reyhan: Fesleğen, güzel kokulu bitki Rezzan: Ağırbaşlı, vakur, ciddi Rüya: Düş / Uyku anında bilinç altında oluşan kurgular Ruhsar : Yanak, yüz, çehre S Saadet: Mutluluk Sabahat / Sebahat: Güzellik Sabiha : Yüzen, yüzücü, güzel şirin, hoş Sabite : Yerinde duran, kımıldamayan Sabriye : Sabırlı, sabırla ilgili Sacide: Secdeye varan, yere yüz süren Safiye: Katıksız, katışıksız, saf Sahiba: Bir şeyi elde etmiş olan Saime : Oruç tutan, oruçlu Sakine: Oynamayan, kımıldamayan, durgun Saliha: İyi, yarar, yetkili, hakkı olan Salime: Eksiksiz, sağ, sağlam Samime: Bir şeyin temeli, en köklü yeri Sanem : Put, put kadar güzel, çok güzel Saniye: Dakikanın 60'ta biri süresinde zaman birimi Seçil: Beğenilen, seçilen Seda : Ses Sedef: Midye ve istiridye gibi hayvanların beyaz ışıltılı parlak kabuğu Seden: (Sedan) sesin, seslenişin Seher: Tan ağartısı, ortalığın aydınlandığı an Selda: (Seldağ) Dağ seli, dağdan inen sel Selen: Haber, havadis, kulakla duyulan, işitilen Selin: Senin Sel'in, sana ait sel Selma: Doğru ve iyi yolda, selamette olma Selvi: Yaz-kış yeşil kalan ince uzun bir ağaç Sema: Gökyüzü Semahat: Cömertlik, el açıklığı Semiha: Cömert gönüllü, eli bol Semiramis: Asur kraliçesinin adı Semra: Esmer Senay: Ay gibisin anlamında Seniha: Yüce, yüksek Serap: Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanılması Sertap (b): Ser +Tab / Pırıltılı baş, ışıltıların başı Seren: Yelken gerilmek üzere direğe çapraz takılan ağaç Serin: Ilıkla soğuk arası Serpil: Serpilmiş, gelişmiş Sevda: Aşk, sevgi, tutku, tutkunluk Sevgi: Aşk, sevme duygusu Sevil: Sevgiye değer, sevilen Sevim: Birine yakınlık duymak, sempati Sevinç: Neşe, iç ferahlığı Sevtap: Aşırı, tapacak kadar sevgi duyan Seval: Severek alınan Seyhan: Kentten kente yolculuk Seyyal: Akışkan, sıvı, yerinde duramayan Sezen: Sezgisi güçlü olan Sezer: Sezgisi güçlü olan Sıcak: Sıcakkanlı, cana yakın Sıdıka: Çok içten ve doğru kimse Sıla: Gurbete çıkanın doğup büyüdüğü yer Sırma: Altın yaldızlı ya da yaldızsız ince gümüş tel Sibel: Bulutla yer arasında yere düşmeyen yağmur damlası / Buğday başağı Simge: Alamet, sembol, bir şeyi anlatan im, imge Sinem: Benim tenim, benim vücudum, göğsüm Solmaz: Güzelliğini, tazeliğini uzun süre koruyan Sonay: Yılın son ayı Songül: Son açan gül Sonat: Bir veya iki çalgı için yazılmış 3-4 bölümlü müzik eseri Sonnur: Son ışık Su: Rengi, kokusu ve tadı olmayan, saydam, sıvı madde Suat: Mutlu, mutlulukla ilgili Sultan: Hükümdar ailesinden, anne, kız kardeş Suna: Boylu poslu endamlı / Erkek ördek Sunay: Aysun Suzan: Adak ayı Sühandan: Güzel konuşan Süheyla: Güney yönünde görünen parlak yıldızlar Ş Şadiye: Sevinç, neşe, mutluluk Şahika: Yüksek, yüce, dağın zirvesi Şaziment: Allah'ın adamı, Allah'a ait olan, O'nun yolundan giden kişi Şaziye: Özellikleri kimseye benzemeyen Şebnem: Çiğ, gece nemi, jale Şefika: Şefkatli, acıması, esirgemesi bol olan Şehnaz: Doğu müziğinde bir makam / Çok nazlı Şehrazat (d): 1001 gece masallarında bir masal kahramanı kadın Şelale: Büyük çağlayan, akarsuyun yüksekten yere düştüğü bölümü Şenay: Mutlu geçen ay Şengül: İnsanın içini açan gül / Hep şen olup, hep gülmek Şennur: Işık saçan, neşe saçan Şermin: Utangaç Şeyda: Çılgın, deli divane Şeyma: Eski Türk adlarından Şevval: Arap takviminin onuncu ayı Şiir: Zengin sembollerle uyumlu seslerle ortaya çıkan edebi anlatım biçimi Şölen: Eğlence, kutlama, şenlik Şükran: İyilik bilme, minnettarlık Şükriye: Görülen iyiliğe karşı şükretmek, hoşnut olmak Şule: Alev, ateş alevi T Tansu: Şafak rengi vurmuş su Tanyeli: Şafak vakti esen rüzgâr Tayyibe : İyi, hoş, çok temiz Tennur : Teni nurlu, aydınlık olan Tezer : Çabuk ve erken Tuba / Tuğba : Cennette var olduğuna inanılan ağaç Turna: Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaşayan göçmen kuş türü Tutam: Parmak uçlarıyla alınabilen / Tutmaktan Tutku: İradeyi aşan güçlü coşku, ihtiras Tülay: İncelikle, düşünce ile ilgili Tülin : Ayna Türkan: Hakana saltanatta ortaklık eden eşi Tünay / Tunay: Mehtap, ay ışığı, gece görülen aydınlık U Ulviye: Yüce, yüksek, gökle ilgili Ü Ülfet: Alışıklık, dostluk, yakınlık duymak Ülker : Gökyüzünün kuzey kıyısında bir yıldız takımının adı Ülkü : Ancak düşüncede var olan şey Ümmiye : Okur yazar olmayan kadın Ümran: Mutluluk bolluk bereket / Bayındırlık Ünsel: Ünü sel gibi aşan Ünseli: Ünü sellere benzeyen V Vahide: Tek, bir Verda: Verdane (merdane Osm.) / Verd (Ar.)'den Verda, gül anlamında Vesile : Yol, araç, bahane Vicdan : Kişiyi davranışları hakkında yargıya iten güç Vildan : Kullar, köleler / Yeni doğmuş çocuklar Vuslat : Kavuşma, yetişme, ulaşma Y Yakut: Alüminyum oksit yapısında, parlak kırmızı renkli, değerli taş Yaprak: Ağaç ve bitkilerin yeşil kısımları Yasemin : Yaprakları tek damarlı, beyaz kırmızı ya da sarı renkli çiçekleri olan bir bitki Yağmur : Havadaki su buharının su damlaları halinde yere düşmesi Yazgülü : Yaz ve Gül tamlaması Yelda: Uzun ve siyah / Yılın en uzun gecesi Yeliz: Yel + İz, rüzgâr ve izi anlamında Yeşim: Yeşil renkli değerli taş Yeter : Kâfi, tamam, gereksinimi karşılayacak nitelikte olan Yıldız: Güneş ve Ay dışında gökyüzündeki ışıklı cisimlerden her biri Yonca: Birçok türü bulunan bitki Yosun: Çiçeksiz bitkilerin, suların yüzünde ve dibinde bulunan bir türü Yurdagül: Yurduna güller saçan, güzellik getiren Yurdanur : Yurduna nur getiren Yüksel: Özellikle manevi anlamda yüce ol Z Zahide: Dinin yasak ettiği şeylerden sakınan Zehra: Beyaz ve parlak yüzlü olan Zekiye : Aklı, zekâsı olan, çabuk kavrayan Zerrin : Nergis Zeynep : Değerli taşlar, mücevher Zeyno: Zeynep'in halk dilindeki söylenişi Zişan: Şanlı, ünlü, çok tanınmış Ziynet: Süs, süs eşyası Zübeyde : Öz, cevher Zühal: Dokuz gezegenden altıncısı (Satürn) Zühre: Çiçek açan / Çoban yıldızı (Venüs) Zülal: Berrak, saf, tatlı, soğuk su Züleyha: Hz. Yusuf'un karısının adı Zeliha : Züleyha'nın bir başka söyleniş biçimi Zülfiye: Saçları çok güzel olan Zümrüt: Yeşil renkli, değerli bir taş | |
|
Etiketler |
anlamlari, anlamları, isimler, isimleri, kiz, kız, ve, İsimler, İsimleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Güzel İslami İSimler ve Anlamları! | Bozkurt- | Genel İslami Konular | 0 | 05 Ocak 2011 20:36 |
Kur'an-ı Kerim'de Geçen İsimler ve Anlamları | Bozkurt- | Genel İslami Konular | 0 | 28 Kasım 2010 14:33 |
İsimler ve Anlamları (Erkek İsimleri) | YapraK | Aile Evlilik ve Çocuklar | 0 | 16 Eylül 2009 17:28 |
Gün ve Ay İsimleri Anlamları | Metin | Merak Ettikleriniz | 0 | 13 Nisan 2009 10:28 |
Peygamberimizin İsimleri ve Anlamları | noLove | İslamiyet | 2 | 29 Mart 2009 04:07 |