20 Mayıs 2012, 11:28 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Kadının cinsel ihtiyaçlarını dile getirmesi hâlâ ayıp kabul ediliyor... İnsanlık tarihi yalnızca büyük savaşlardan ve icatlardan oluşmaz, aşk ve cinselliğin de tarihi vardır. Oysa hala dünyanın pek çok ülkesinde, kadının cinsel ihtiyaçlarını dile getirmesi ayıp kabul ediliyor… Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. İnsanlık tarihi yalnızca büyük savaşlardan ve icatlardan oluşmaz, aşk ve cinselliğin de tarihi vardır. Oysa hala dünyanın pek çok ülkesinde, kadının cinsel ihtiyaçlarını dile getirmesi ayıp kabul ediliyor… Halbuki bundan 937 yıl önce, Normandiyalı kadınlar, hem de kralın huzurunda, cinsel taleplerini dile getirdiler. O dönemde erkekler, ömürlerinin büyük bölümünü savaş meydanlarında geçirirken, kadına düşen evde oturmak ve fırsat buldukça gebe kalınan çocuklara bakmaktı. Ama bu yazgıyı kabul etmek istemeyen kadınlar günün birinde kralın huzuruna çıktılar: “Ya savaştan çekilin ya da en azından bir süre için ara verin. Cinsel doyuma, bu yüzden de erkeğe ihtiyacımız var.” TARİHTEN KESİTLER! Yontma taş devrinde erkek avlanır, kadın bitki toplar ve avları pişirirdi. Buzul çağının sonunda, tarım ve hayvancılık avcılığın yerini almaya başladı. Hızla çoğalan insan toplulukları oymaklar oluşturdu. Önceleri anaerkil bir düzen vardı. Özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla birlikte egemenlik erkeğin eline geçti. Eski Mısır:Anaerkil dönemin izleri tam olarak silinmemişti. Kadın, toplumsal ve dinsel yaşamda önemli bir yere sahipti. Evlilik soyluların hakkıydı. Mirasın korunması için aile içi evliliklere izin veriliyordu. Babil:Kadınlar, erkekler kadar olmasa da, toplumda önemli rollere sahip olabiliyorlardı. M.Ö. 2000 yılında, Kral Hammurabi 64’ü aileyle ilgili 252 maddelik bir medeni kanun çıkardı. Bu kanuna göre evlilik tek eşli olmalıydı. Boşanmada kadın ve erkek eşit haklara sahipti. İsrail: İbrani gelenekleri Babil geleneklerine benziyordu. Musa’dan önce yakın akraba evliliği serbestti, daha sonra yasaklandı. Eski Yunan: Evlilik kurumu ekonomik ve toplumsal bir ortaklık olarak görülüyordu. Erkek bu ortaklığın mutlak efendisiydi. Değişik cinsel eğilimler açıkça dile getirilebiliyordu. Kadın ve erkek eşcinselliği hoş görülüyordu. Roma:Evlilik önemli bir toplumsal kurumdu. Ancak evlilik dışı ilişkiler de alabildiğine yaygın bir şekilde yaşanıyordu. Fahişelik kurumsallaşmış, bir meslek halini almıştı. Sadakatsizlik üst sınıflar arasında yaygındı. Hıristiyanlık Sonrası:Hıristiyanlık cinsel konularda Musevilikten ve Eski Yunan uygarlığından izler taşımaktadır. Yunan’da Eros bedensel aşkı, Agape ise ruhsal aşkı temsil ediyordu. Bu ayrım Hıristiyanlıkta sürmüş, ancak bedensel aşk küçümsenir ve kötülenirken ruhsal aşk yüceltilmiştir. Söz konusu yaklaşım Reform döneminde etkisini kısmen yitirmişse de 19. yüzyıl ortalarında Avrupa’da Kraliçe Victoria döneminde yeniden ön plana çıkmıştır. 19. yüzyıl sonunda Freud’un cinselliği farklı biçimde yeniden gündeme getiren yazıları ve 20. yüzyıl başında Kinsey’in çalışmaları Victoria döneminin “İyi kadın cinsel istekleri olmayan kadındır.” düşüncesini sarstı. Ardından gelen II. Dünya Savaşı tüm dünyayı olduğu gibi kavramları ve değerleri de yıktı; kökten değiştirdi. 1960’lı ve 70’li yılların cinsel devrim hareketlerine zemin hazırladı. 19802li yıllar ise, AIDS’in de yardımıyla, cinsel devrimin hızının kesildiği ve aile kurumunun yeniden güçlendiği yıllar oldu. Oğuzlar, Osmanlılar, Türkler: Göçebe Oğuzlarda kadın erkeğiyle eş düzeydeydi. Kabilenin yönetiminde kendisine danışılır, üretimden payını alabilirdi. Osmanlı dönemindeyse iki farklı kadın tipi ortaya çıktı. Anadolu’daki köylü kadın üretici kimliğiyle ev içindeki gücünü koruyordu. Başkent İstanbul’daysa erkek çok eşliliği daha yaygın bir hal almış ve kadını hareme ya da cumba arkasına, toplumsal yaşamın dışına itmişti. Cumhuriyetle birlikte kadının toplumdaki yeri değişti, erkeği ile eşit değilse bile ona daha yakın bir toplumsal güç kazandı. ALINTIDIR.
__________________ English Preparatory Department School of Foreign Languages Assistant English Teacher Ankara Baskent University 2017-18 “Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...” C.A - 31.12.2010 - ∞ English Language and Literature Faculty of Humanities and Letters Ankara Bilkent University 2010-15 | |
|
Etiketler |
cinsel, dile, ediliyor, getirmesi, hala, ihtiyaçlarını, kabul |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Birçok kadının kabusu ama kimse dile getiremiyor! Popo aknesinden muzdaripseniz yalnız değilsiniz | Sanem | Sağlık Köşesi | 0 | 12 Aralık 2018 16:12 |
Bazı Ülkelerde Ayıp Kabul Edilen 16 İlginç Şey | Hesna | Merak Ettikleriniz | 1 | 28 Ağustos 2018 23:29 |
Erdoğan: Ülkeye hala silah yığılmaya devam ediliyor | AttackMan | Haber Arşivi | 0 | 27 Ocak 2018 14:46 |
Aşk'a ayıp olmasın diye hala sendeyim | Luthien | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 20 Kasım 2011 12:27 |
Dünyada ve Türkiye'de kadının yeri hala yok | Feronia | Ah Kadınlar | 0 | 10 Mart 2010 10:49 |