21 Kasım 2010, 21:10 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Ey KADIN !! Ey kadın! Bütün "uygarlık" kurucuları, uygarlıklarını ayakta tutmak ve sürdürmek için senden faydalandılar. Bütün "medeniyet" yolcuları da seni baş tacı ettiler. Sen, tarih yolunda herkesin yoldaşı oldun. Her aynada göründün, her dönemde adın okundu. *** Adem'in cennetten düşmesine neden olduğun için suçluluk kompleksi içerisindesin. Bu kompleks, senin yakanı hiç bırakmadı. Ama, Adem düşmeseydi, Muhammedî yükseliş nasıl gerçekleşecekti? Adem'in düşüşünde şeytana arkadaşlık yaptın ve aklını kullandın. İşte bu davranışın tüm uygarlıkların, tüm "dünyevî"lerin tohumu, dayanağı oldu. Fakat "Muhammedî yükseliş"in son durağında "aşk"ı temsil ettiğin için, medeniyet miracının gönül sultanı oldun. Sen, uygarlıkların da, medeniyetlerin de toprağısın. *** Adem, insanın en büyük trajedisi olan yalnızlığı, seni doğurarak giderdi. Evet, sen Adem'in değil, Adem senin annen oldu. Bunu, şundan da anlayabilirsin: Senin taşıdığın kromozomların tümü dişi(x), erkeğin taşıdığı kromozomların yarısı dişi (x), yarısı erkek (y)tir. Bu da, fıtrî olarak, erkeğin, kadını kendi içinde taşıdığını göstermez mi? Tarihî süreç içerisinden süzülerek gelirken, zaman zaman tufan oldun, yurtları harabeye çevirdin, ardından baykuş sesleri işitildi, uygarlık bayramları icat edildi. Zaman zaman da bir pınar kadar diriltici oldun, insanlık bahçesi seninle şenlendi; medeniyet yurdunun "zemzem"i oldun. Firavun'un koynunda Asiye duyarlığını kuşanabildiğin gibi, Lût'u içinden vuran hain de olabildin. Erkek kadar silah kullanmasan da, silahların namlularının çevrildiği yönü belirleyici oldun. *** Tarihi geçtik, şimdi burdayız, bu zamanı teneffüs ediyoruz. Uygarlıklar kasıp kavuruyor yaşlı dünyamızı. Şimdi sen neredesin? Adın hangi kitapta, cismin hangi mekânda? "Lükse düşkünlük, eşya sevgisi, aşırı refah ve bolluk içinde yaşama arzusu, şatafatlı tören ve toplantılara katılma isteği, nezaket kurallarına uyma hassasiyeti, mevsimlik eşya kullanma ihtirası, kendini beğenmişlik (narsizm), iddiacılık, ukalâlık" gibi uygarlık ahlâkını simgeleyen davranışlar mı seni yönlendiriyor ve "cinsellik tanrısı"nın kulu olmaya çağırıyor, yoksa Asiye merhameti, Hatice derinliği, Meryem mahcûbiyeti, Ayşe bilinci, Fatıma nezâfeti ile yoğrulan medenî yurdun temsilcisi olarak mı karşımızdasın? Neredesin? *** Dünyayı saran, kuşatan bir uygarlık tufanının içindeyiz. Eskimolara bile buzdolabı satan bu uygarlık sınır tanımadan kıyamet yolunda yürüyor. İnsanımız hiçbir tedbir almadan serserice giden şoförsüz bir arabanın saldırısı karşısında bulunmaktadır. Seni, uygarlık ekranlarında, bu arabanın lâstik reklâmını yaparken görüyoruz. Söyler misin, insanlığa kastın ne? Uygarlığın "seks" tanrısına kul olman niye? Şehvet canavarını evinde misafir etmen niçin? *** Ey kadın! Ey beni sonsuza çıkarırken, sonsuzu tadan. Ey aşkımın kılavuzu, medeniyetimin olmazsa olmaz bireyi. Bütün medeniyet ağaçlarını, medeniyet ormanına dönüştüren sevgililer sevgilisi, Efendiler Efendisi, Son Nebi'ye dünyadan sevdirilen üç şeyden biri. Artık kendini tanı, değerini bil, uygarlığa diren! *** Uygarlığa diren ki, Asiye merhametin Mûsa olup dirilsin. Uygarlığa diren ki, Meryem mah-cûbiyetin İsa nefesine kavuşsun. Uygarlığa diren ki, Hatice derinliğine ererek Muhammed (sav)'i tanıyabilme bilincin artsın. Ayşe sezgisiyle yurtlar kur, Fatıma nezafetinle şafaklar tüllensin. Uygarlığa diren ki, böylece medeniyet siteleri boy versin, cennetlere yol olsun. Uygarlığın çıkış kapısında durarak cehennem soluğunun medenî yurdumuza dolmasına mâni ol. Ey kadın, Yâr olmak demek, medeni olmak demektir. Sen uygarlık sitelerinde, erkeklerin pis arzularının dişi kölesi olarak cennet yurduna ihanet eden olamazsın. Sen, başı kesilmiş bir horozun sağa sola bilinçsizce hoplayıp zıplaması gibi, şehvet nöbetine tutulup, kandan örülen uygarlık yurtlarının kölesi olamazsın! Sen, aile yuvalarında çocuk (yani gelecek) doğuran ana yerine, içki masalarında trajedi doğuran canavar olamazsın. *** Uygarlık sitesinin baş köşesinde oturan kadın, gülünç kadındır. Gülünç kadın, evde oturan ve hiçbir yararı olmayan kadındır. Gücü yeterse hizmetçi, aşçı, çocuk bakıcısı çalıştırır. Başkaları onun işini yapar. Köy kadını olmadığı için de çalışamaz ve tarlada kocasına yardım edemez. Partileri yoğun olduğu için kitap okuyamaz, yazamaz, "zamanı yoktur!" Sanatsal yeteneği gelişmediği için verimli değildir. Çocuk bakıcısına sahip olduğu için çocuklarına bakmaz, çocuk sevgisini tatmaktan mahrumdur. Hizmetçisi olduğu için alışveriş de yapmaz. Aşçısı var ya, yemek işlerini bilmez. Sahip olduğu değerler sistemi gereğince evinin penceresini bile açmaz. Yaşı kırkı geçince, kendini sıkılmış limon gibi hissederek "feminizm" derneklerine kaydolur ve "uygarsal hakları"nı koruma savaşına girişir. *** Ey kadın! Ey anam! Ey bacım! Ey eşim!... N'olur, medeniyet yolunun yolcusu ol. Zaman, "an"lara teslim, yarınını heba etme. Ey kadın, dillerde adın, medeniyette tadın, cennette vuslatın. Adem'i ağlattın, bari bizi ağlatma. Bayanlara bizden Küçük Bir Armağan Olsun..
__________________ Kahpeliğin bahanesi, İhanetin telafisi olmaz. | |
|
Etiketler |
ey, kadin |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Gülmek En Çok KADIN'a Yakışır .. Bir Gülüş Senden KADIN .. | Sır | Ah Kadınlar | 8 | 25 Ağustos 2019 05:52 |
KADIN KADIN'a Tavsiyeler .. | Sır | Ah Kadınlar | 0 | 06 Nisan 2018 17:01 |
Kadin | Enchanting | Serbest Kürsü | 1 | 03 Ocak 2015 01:31 |
Kadin | FrAnK}{MArtIN | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 4 | 11 Kasım 2007 22:22 |