11 Eylül 2018, 22:20 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Erkeklerin korkulu rüyası; andropoz Tüm sağlıklı erkeklerde, erkeklik hormonu olan testesteron yaşlandıkça düşer. Testesterondaki bu düşüş 10-15 yıl içinde yavaş yavaş gelişir. Testesterondaki bu azalma, kadınların menopozundaki hormonal azalmaya benzer gibi görünse de, değişim o kadar çarpıcı değildir. Yorgunluk, bitkinlik, depresyon, zihinsel enerji azalması, kendini iyi hissetmeme, huzursuzluk, öfke ve daha az olarak da saldırganlık gibi psikolojik belirtiler androjen eksikliğine eşlik edebilir. Yaşlanan erkekte androjen eksikliği; Erkekte cinsellik ve baba olma yeteneği andropozla birlikte sonlanmaz. Ancak yaş ilerledikçe erkeklik hormonu testosteron seviyesinde günden güne bir azalma meydana gelir. Andropoz terimi yaygın kullanımına rağmen çok doğru bir tanımlama değildir. Kadınlarda menopozla birlikte doğurganlık tamamen biter. Normal sağlıklı bir erkek ise neredeyse ömrünün sonuna kadar baba olmaya adaydır. Ancak yaş ilerledikçe erkeklik hormonu testosteron seviyesinde günden güne bir azalma meydana gelir. Erkekte fiziksel olarak "40 Yaş sendromu" diye bir şey söz konusu değildir. Aksine 40 yaş erkeği cinsel, duygusal ve zihinsel açıdan en verimli çağını yaşar. Bu nedenle 40 yaşına gelen erkeğin bitmiş olduğuna ilişkin kanı son derece hatalıdır. Fiziksel ve zihinsel açıdan en sağlıklı dönemini yaşayan erkek bu iki olumlu faktörün birleşimi sonucunda her konuda kolay başarı sağlar. Esas sorunlar genelde 60 yaş ile birlikte başlar. İşlevsel yetersizlik kişiyi bunalıma itebilir ve böylece sosyal hayat da kişiye zehir olabilir. Bu değişimleri etkileyen en önemli faktörler ise şöyle sıralanabilir ; - Vücut değişimleri, kas gücünde azalma, çabuk yorulma - Kalp-damar hastalıkları - Solunum sistemi hastalıkları - Şeker hastalığı - Dejeneratif eklem hastalıkları - Prostat hastalıkları, operasyonlar - Kullanılan bazı ilaçlar ( tansiyon, depresyon vb.) - Alkol, sigara - Başarısızlık korkusu - Monotonluk - Beklentilerin azalması - Kendine ait bir mekana sahip olamama - Sosyo-ekonomik güçlükler EĞER 50‘nize yaklaşıyorsanız ve aşağıdaki sorunların ilerlediğini fark ediyorsanız, bunların andropozun belirtileri olduğundan kuşkunuz olmasın. - Bitkinlik ve uyku sorunları - Kilo artışı - Bel çevresi, karın ve göğüslerde yağlanma. - Kasların zayıflaması ve reflekslerin azalması - Cinsel istekte azalma - Ereksiyon sorunları - Sinirlilik, gerginlik ve alınganlık - Doyumsuzluk - Ağrı ve sızılar - Kemiklerde deformasyon - Saçların incelmesi ve dökülmesi - Cildin kuruması ve kırışması - Hafıza bozulmaları - Depresyon - Motivasyonun azalması, mutsuzluk ve ilgisizlik Tedavi edilmeden bırakılan andropozun, son derece şiddetli sonuçları olabilir. Andropoz erkeklerin sağlığını ve yaşamını, menopozun kadınları etkilediğinden daha da çok etkileyebilir. Bütün bu değişimler araştırıldığında, erkeklik hormonlarının dengesinin bozulduğu anlaşılır. Özellikle söylediğimiz belirtiler, testesteronun azalması ve erkek vücudunda normalde az miktarda bulunan estrojen oranının artması ile ilgilidir. Testesteron, sadece cinsel hayatınızı belirleyen bir hormon değildir. Kemik yoğunluğu, kaslar ve kırmızı kan hücrelerinin üretimi için de çok önemlidir. Andropozla birlikte testesteron azalır, bağışıklık sistemi sarsılır, kalp ve beyin fonksiyonları bozulmaya başlar. Kalp krizleri erkekleri daha çok tehdit eder. Andropozda yaşanan depresyon ve kişilik değişimleri oldukça ağır olabilir. Bazen tüm ailenizi ve yaşam düzeninizi etkileyebilir. Çağdaş tıp ise erkeklerin bozulan hormon dengelerini düzeltebilir. Bir doktora giderek kişisel andropoz programınızı yapabilirsiniz. Andropozu orta yaş krizinden ayırmak gerekir. Andropoz çoğu zaman orta yaş döneminde görülen depresyonu taklit eder. Bedensel enerjide düşme, dikkati toplama güçlüğü, unutkanlık, uykusuzluk, keyifsizlik gibi belirtiler hem depresyonda hem de andropozda görülebilir. Özellikle cinsel sorunlar yaşayan erkeklerin benlik saygılarında düşme olabilir. Kişi yaşlılığının ‘hayata bilgece bir bakış‘ olarak görebilmelidir. Kişi kaybettiklerine değil, hayatın kendisine sunduklarına, ona öğrettiklerine odaklanmalıdır. Her yaşın kendine ait özellikleri vardır. Yaşlanmak doğal bir süreçtir, insan bedeni ve ruhunun uğradığı duraklardan birisidir ve onu önlemeye çalışmak, insanın doğasına karşı açılmış aptalca bir savaştan başka bir şey değildir. Tıp doğal süreçleri hastalık haline getirmemelidir. Bu tartışma menopoz için çok yapıldı, bugün bütün tıp dünyası menopozda hormon yerine koyma tedavisinden geri dönüyor. Riskin, sağladığı yarardan fazla olduğu anlaşıldı. İnsanları gençleştirmek adına testesteron şırınga etmek de tartışılması gereken bir uygulama. Yani her yaşın bir güzelliği vardır. Elimizdekinin kıymetini bilmeli ve güzelliklere odaklanmalıyız. İlaçlar duruma göre bu konuda oldukça etkili çözümler sunabilir. Lakin ilaçların etkisinden ziyade kişi bulunduğu yaşın kıymetini bilmeli ve sosyal çevresini huzurlu bir ortama çevirmelidir. Bütün bunların yanı sıra erkeğin genel sağlık durumu bu dönemdeki cinsel performansını etkiler. Sağlıklı ve mutlu bir erkekte bu tip şikayetlerin hiç görülmeyebileceği unutulmamalıdır. Bir çok erkek iş yaşamının getirdiği stresten uzaklaştığı, evlilik içi çatışmaların uzlaşmaya dönüştüğü bu dönemde azalan performansa rağmen ciddi bir sağlık sorunu olmadığı takdirde en huzurlu ve dingin yıllarını yaşayabilir. alıntı.
__________________ Dayan Rüsva Etme Beni | |
|
Etiketler |
andropoz, erkeklerin korkulu rüyası; andropoz |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Erkeklerin korkulu rüyası saç dökülmesi | Siyahizm | Erkek Sağlığı | 0 | 06 Ağustos 2018 15:56 |
Erkeklerin korkulu rüyası | Seth | Erkek Sağlığı | 0 | 25 Kasım 2014 00:38 |
Erkeklerin Korkulu Rüyası; Saç Dökülmesi | Lady | Ah Erkekler | 0 | 05 Eylül 2012 12:37 |
Erkeklerin Zor Dönemi: Andropoz | Rüzgar | Erkek Sağlığı | 0 | 28 Ocak 2012 11:50 |
Erkeklerin Orta Yaş Sendromu - Andropoz | YapraK | Ah Erkekler | 0 | 15 Ocak 2010 19:34 |