Bazen hayatta öyle kazık soru/n/larla karşılaşırsınız ki, Einstein bile olsanız bu soru/n/larla baş etmeniz mümkün olmayabilir.
Bazen uçmak, özgür olmak isterseniz bilirsiniz ki bu sevdiklerinizin mutsuzluğu belki de ölümü olacaktır.
Bazen kurtarmak istersiniz onları ama sizin kurtarmak için yapacağınız hamle yine onların mutsuzluğu ya da ölümü ile sonuçlanabilir.
Issız bir denizin ortasında öylece kala kalırsınız kaderinizle..
Beklemek sadece beklemek belki de yapabileceğiniz en iyi iştir..
Neyi beklediğinizi bilmeden..
Ama beklerken de kendinizle bir savaş verirseniz..
Gücünüzü tüketen bir iç savaştır bu, yaşadığınız en büyük savaş
Bir güvercin yüreği ile kartallarla mücadele ederken
Bir sürü yeni sorular/sorunlar belirir
Ne, Neden, Nasıl, Ne için, Ne kadar gibi sorular içinizi kemirir
Soruyu/sorunu çözmeye çalışırken üstüne yenileri eklenir
Zaman gelir neyi beklediğinizi bile unutursunuz...
Hayat böyle akıp gider ellerinizden…
Dur demek isterseniz akıp giden hayata..
Diyemezsiniz...
Nereden mi çıktı bu düşünceler?
Bir resim karesi..
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Ve
İşte soru…
Sizi böyle bekleyen biri var mı?
Alıntı