Cevap: Modern Fizik Ve Felsefe
Felsefeciler insanları çağlar boyunca etkilemiş kişiler. Bu etkilerin olumlu yanlarının, yanında olumsuzlukları neredeyse sonsuzdur. Buna en güzel örnekler Aristotales ve Kant. Bu kişilerin ürettikleri düşünceler, toplumlarda küçük bir azınlığın yararına olsa da çoğunluk zarar görmüştür. Avrupanın karanlık denen ortaçağında Aristonun etkisi büyüktür. Ya da onun düşünceleri üzerine geliştirilmiş yapılar, milyonlarca insanın yaşamını kötü etkilemiş, yüzbinlerce insanın öldürülmelerinde sudan nedenler üretilmesini sağlamıştır.
Felsefe genellikle bilimsel doğruların gerisinde kalmıştır.
Atom kavramını ortaya atan Democritus da bilim insanı değil felsefeci olarak tanınır. Onun ortaya attığı bu doğruyu, skolastik felsefenin babası denen Aristotales, insanlığın 2000 yıl unutmasına neden olmuştur.
Bu doğruyu örten Aristo'nun felsefesi, kendiden sonra gelen matematikçilerin, ve dünyanın yuvarlak olduğunu bulan hatta çapını dahi birkaç km hata ile hesaplayanların unutulmasına da neden olarak gelişimi, insanın daha doğru bilgilere ulaşmasını engellemiştir.
Bu gibi suçları, toplumlar içinde sadece felsefecilerin üzerine yüklemek de yanlış. Onlar da toplumların bir parçası, sözcüsü. Ama egemenlerin sözcüsü.
Bilim ve felsefe, bilimsel felsefe gibi konular var şimdi. Felsefe her zaman bilimin gerisinde kalmıştır. Günümüzde felsefecilerin çok azı bilimin ulaştığı son doğruları öğrenmeye çalışıp bunlar doğrultusunda felsefe yapmaya çalışıyorlar. Bu çabaları da onları bir yere getiremiyor. Çünkü felsefeci olana kadar bunun eğitimden geçtiler. Sonra da fizik öğrenmeye çalışıp, bunun üzerine birşeyler düşünüyorlar. Günümüz fiziğini kavrayabilmek ise bu konuda önceden çok iyi eğitilmiş beyin gerektirir. Bu da neredeyse onlar için olanaksız olmakta. Bu nedenle bilim ve felsefe, bilimsel felsefe gibi kavramlar boştur.
Erkeklerin 32, kadınların 28 dişi vardır diyen ve 2 karısı olan felsefecilerin en tanınmışı Aristo acaba kaç kadının ağzını açıp dişlerini saydı bu zırvalığı söylediğinde. İnsanın sadece erkeklerden oluştuğunu sanan, kadını da insanın üremesi için bu dünyada var olan bir canlı olarak kabul eden felsefe ve bu doğrultuda geliştirilen din, daha sonraları kadınların da ruhu vardır ama erkeklerinkine göre daha zayıftır diyordu.
Sadece insanın ruhu olduğunu hayvan ve bitkilerin ruhu olmadığını söyleyen dinler hala sürüyor. Sonra bazı felsefeciler hayvanların da ruhu olduğunu söylediler.
Felsefeciler ikiye ayrıldılar. Hayvanların ruhu olduğunu söyleyenler ve bunun olmadığını söyleyenler. Hayvanların ruhu olduğunu sanan felsefecilerin diğerlerinden farkı köpek sahibi olmalarıydı. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Bırakın felsefeyi, Nietzsche falan hepsini. Önce fizik öğrenin fizik. Her şey fizikte vardır. |