Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29 Nisan 2009, 21:55   #9
Çevrimdışı
BaRoN
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Efendimiz (S.A.V) 'in Hayatı (Salih Suruç)




Abdülmuttalib’in su aramaya çıkması

Fakat herşeye rağmen Abdülmuttalib su aramaya kararlıydı. İçinden bir ses su bulacağını söylüyordu. Devesinin yanına geldi, onu ayağa kaldırdı. O anda, birden gözlerine inanamadı. Çünkü devenin bir ayağının dibinde pırıl pırıl parlayan, bir avuç su gördü. Bu durum, arkadaşlarını da sevindirmişti. Yeniden hayata dönmüş gibi oldular. Abdülmuttalib, kılıcıyla suyun çıktığı yeri genişletince, su daha gür akmaya başladı. Bu arada su vermeyen Kureyşliler, hayretle onları seyrediyordu.

Abdülmuttalib ve arkadaşları, sudan, kana kana hem kendileri içtiler, hem de hayvanlarına içirdiler. Bir ara, Abdülmuttalib, kendisine su vermeyen Kureyşlilere döndü ve seslendi:

"Suya gelin, suya! Allah bize su verdi. Hem kendiniz için, hem de hayvanlarınızı sulayın! Haydi, durmayın, gelin."

Kureyşliler mahcup mahcup kaynağa yaklaştılar. Kana kana sudan içtiler. Hayvanlarını suladılar. Kırbalarındaki bayat suyu dökerek temiz su ile doldurdular.

Kureyşliler, Zemzem kuyusunu kazan ellerin kendilerine sunduğu bu serin ve temiz suyu içer içmez, âlemleri birden değişti. Mahcup ve suçlu bir edâ içinde Abdülmuttalib’e dönerek, "Ey Abdülmuttalib," dediler. "Artık sana diyecek bir sözümüz yok. Anladık ki, Zemzem’i kazmak senin hakkın. Bu işe ancak sen lâyıksın. Vallahi, Zemzem hususunda seninle bir daha münakaşa etmeyeceğiz. Artık hakeme gitmeye de gerek görmüyoruz."

Ve hakeme gitmeden yarı yoldan tekrar Mekke’ye hep beraber döndüler.1

Mekke’ye dönen Abdülmuttalib, oğlu Hâris’le birlikte kazı işine devam etti ve kısa zamanda Zemzem’i ortaya çıkardı.

Kıymetli mallar için kur’a çektiler

Zemzem kuyusundan bazı kıymetli mallar da çıktı. Bunlar arasında altından iki geyik heykeli ile kılıçlar ve zırhlar da vardı. Zemzem’i ortaya çıkarma hakkını daha önce Abdülmuttalib’e bırakan Kureyş ileri gelenleri, bu kıymetli malları görünce, hırs damarları tekrar kabardı. Yine Abdülmuttalib’in başına dikildiler.

"Ey Abdülmuttalib," dediler. "Bu mallara seninle beraber ortağız. Bunlarda bizim de hakkımız var."

Cömert ve sabırlı Abdülmuttalib önce, "Hayır. Sizin bu mallar üzerinde hiçbir hakkınız yok" diyerek isteklerini reddetti. Sonra yine cömertlik ve mertliğini ortaya koydu.

"Ben yine de size yumuşak davranayım. Aramızda kur’a çekelim."

Bundan memnun olan Kureyş ileri gelenleri, "Peki, bu kur’ayı nasıl ve ne şekilde yapacaksın?" diye sordular.

Abdülmuttalib, kur’ada takip edilecek usûlü anlattı:

"İki kur’a Kâbe için, iki kur’a benim için, iki kur’a da sizin için çekeriz. Kur’ada kime ne çıkarsa onu alır, çıkmayan da mahrum kalır."

Bu usûl tarafsız bir hâl çaresi idi. Bu sebeple Kureyşliler sevindiler ve Abdülmuttalib’in bu davranışını takdir ettiler:

"Doğrusu," dediler. "Pek insaflı davrandın."

Kâbe’nin içinde Hübel putunun yanına vardılar ve kur’a çektiler. Kur’a sonucu, Kureyş ileri gelenlerinin bu mallarda hakları olmadığını bir kere daha ortaya koydu. Altın geyik heykeller Kâbe’ye, kılıç ve zırhlar Abdülmuttalib’e düştü.1 Onların payı ise mahrumiyet oldu. Ama artık itiraz edecek durumları kalmadı ve mesele böylece kapandı.

Abdülmuttalib, kılıç ve zırhları döğdürüp saç haline getirdikten sonra, bununla Kâbe’nin kapısını kapattı. Böylece Kâbe’yi altınla süsleyenlerden oldu.

Zemzem kuyusunu ortaya çıkardığı zaman Abdülmuttalib’in yaşı kemâl yaş olan kırkına basmıştı. Otuz yıl sonra, Cenâb-ı Hakkın ihsanı ile erkek çocuklarının sayısı onu buldu. Bu sırada seneler önce yaptığı va’dini hatırladı: Erkek çocuklarından birini Kâbe’de kurban etmek. Ama hangisini? Hepsi de birbirinden güzel ve sevimli idi. Fakat Abdullah çok daha başkaydı.

Abdullah, Abdülmuttalib’in on erkek çocuğundan sekizincisi idi.1 Sîret ve surette diğer kardeşlerinden çok farklıydı. Dünyaya gelir gelmez babasının alnında parlayan Nur-u Muhammedî onun alnına geçmişti. Bu nur, yüzüne harika bir güzellik ve müstesna bir tatlılık bahşetmişti. Ama hiç kimse bu güzellik ve tatlılığın nereden ve niçin geldiğinin farkında değildi

Devam edecek inşallah ..

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver