Cevap: Britanya mandası
Konut yıkma politikasını getirdiler ve isyancı kasabaları dövmek için toplar kullandılar. İsyan sonunda bastırıldı, müftü önce Beyrut’a sonra Avrupa’ya kaçtı ve orada Adolf Hitler’in müttefiki olarak Balkanlar’daki Yahudileri öldürmek için Bosna S.S.lerini örgütledi. Savaştan sonra yakalandı ama yine kaçtı. Daha sonra Ürdün Kralı Abdullah’ın 1951 yılında katledilmesi dahil, şiddet eylemlerini kışkırttı. En son, Suudi Arabistan’da konuk olarak yaşadığı duyuldu. (FKÖ’nün Kudüs’teki temsilcisi olan ve yakın zamanda kalp krizinden ölen Faysal Hüseyni onun akrabasıydı.) ÖLÜM CEZASI Britanyalılar ne Balfour Deklarasyonu’nda verilen sözü tuttu, ne de Peel Komisyonu raporunda verilen sözü. Peel Komisyonu raporunun bir yönünü uyguladılar: ülkeye Yahudi göçünü, gelecek beş yıl (1939-1943) süresince yılda sadece 12.000 kişi gelecek şekilde kısıtlamak. Britanyalılar böyle yaparak Nazilerin kontrolü altındaki Yahudileri mahkum etti – artık anayurtlarına sığınamayacaklardı. Bunu, Almanların Yahudilere ne yaptığını gayet iyi bildikleri halde yaptılar – Nürnberg Kanunları’ndan ve Kristallnacht’tan sonra. Buna rağmen Britanyalılar milyonlarca Yahudi’nin hayatını kurtarabilecek bir kaçış yolunu kapadı. Yahudiler umutsuzdu, yasadışı yollardan gelmeye çalıştılar. Karşılık olarak Britanyalılar onlara engel olacak bir ablukayı başlattı. Birçok Yahudi ablukayı yarmayı başardı. 115.000 kadar Yahudi’nin geçmeyi başardığı tahmin ediliyor. Ancak 115.000, Holokost’ta ölen ve İsrail toprağına sığınamayan 6 milyon Yahudi ile karşılaştırıldığında çok küçük bir rakamdır. YAHUDİ DİRENİŞİ Bu arada İsrail toprağında ana görüşten olan Siyonist hareketi, David Ben Gurion’un başkanlığındaki Yahudi Ajansı altında birleşti. Britanyalılar tarafından resmi olarak Yahudi gayelerini temsil ettiği kabul edilen Yahudi ajansı, Britanyalılara açık olarak karşı çıkmamaya çalıştı. Yahudi Ajansı’nın Hagana adlı, Yahudi yerleşimlerini Araplardan korumaya çalışan (çünkü Britanyalılar bu konuda hiçbir şey yapmıyordu) askeri bir yeraltı örgütü vardı. Yahudi Ajansı’na bağlı olmayan ve Yahudi Ajansı’nı Britanyalılara karşı fazla yatıştırıcı bulan başka Siyonistler vardı. Onlara göre Britanyalılar Yahudilere verdikleri sözleri art arda bozmuş, açıkça Arapların yanında yer alıyordu. Dolayısıyla Yahudilerin çok daha proaktif olması gerekiyordu. Alıntı. |