Cevap: Britanya mandası
“Öyle ise bir gün bir güç haline geleceksiniz” Belfour’un Yahudi anayurdu için desteği, Lord Rotchschild’e 2 Kasım 1917’de yazılan bir mektup halinde yayımlanan Balfour Deklarasyonu olarak tarihte tanındı. Şöyle diyordu: “Majestelerinin hükümeti Filistin’de Yahudi halkı içi milli bir anayurdun kurulmasına olumlu bakmaktadır.” Ama konuşmak kolaydır. Böyle bir devletin kurulma gerçekliğine gelince, Britanyalıların, göreceğimiz gibi, göz önüne alacağı birçok başka konu ve çıkar vardı. TUTULMAYAN SÖZLER Bazı Britanyalı siyasi kişiliklerin desteğine karşın Britanya Dışişleri Bakanlığı ve diğerleri genellikle çok daha Arap taraftarıydı ve Britanya hükümeti Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarında Arap ülkeleri oluşturmakla meşgul oldu. Çabaları sayesinde 1921’de Irak yaratıldı. Kralı Mekke Şerifi Hüseyin’in oğlu Faysal İbn Hüseyin olan bir monarşi idi. Kısa zaman sonra Irak petrolü batıya akmaya başladı. Irak dünyadaki ikinci büyük petrol rezervlerine sahiptir (Suudi Arabistan’dan sonra). Britanyalıların bu ülke ve diğer petrol zengini Arap devleriyle ilişkisinin olmasına çalışması, şaşılacak bir şey değildir. Britanyalılar tarafından yaratılan bir başka ülke Ürdün’dür. 1927 yılında Britanyalılar Mekke Şerifi’nin bir başka oğlu Abdullah İbn Hüseyin’i, Mevera-ı Ürdün ve daha sonra Ürdün olarak adlandırılacak yeni ülkenin emiri olarak seçti. Ürdün Şeria Nehri’nin doğu kıyısı ile sınırlı olup batı kıyısının hiçbir kısmını içermiyordu. Neden Mekke Şerifi’nin oğulları bu ülkelerin hükümdarlığına getirilmişti? Britanyalılar tüm Arap krallıkları ile ittifaklar kurmak istiyordu. Türklere karşı onların yanında çarpışan, Suudi Arabistan yarımadasından İbn Saud’u desteklemişlerdi. İbn Saud Suudi Arabistan’a sahip oldu. Ancak bu olurken, Britanyalılar İslam kutsal şehirlerinden sorumlu olan Mekke Şerifi Hüseyin’e borçlarını ödemek mecburiyetindeydi. (Hüseyin ailesi, İslam’ın kurucusu olan Hazreti Muhammed’in kabilesi Haşimiler’dendir. Alıntı. |