Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18 Nisan 2009, 16:49   #2
Çevrimdışı
YapraK
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Musevilik ve Yahudi Tarihi - Hristiyanlık ve İslam'ın Yayılması




Zavallı Yahudiler bir sinagoga sığınır, Haçlılar onları burada bulur, sinagogu ateşe verir ve hepsini diri diri yakar. Haçlılar Yeruşalayim’i fethettikten sonra tüm Yisrael’de büyük bir inşa işine girişti. Kurdukları birçok kale ve kilisenin kalıntıları günümüzde ziyaret edilebilmektedir. (Bunların çoğu Müslümanlar tarafından ele geçirildikten sonra, Haçılar geri döner korkusuyla yıkılmıştır.) Haçlılar bu krallıkla ilgilenmek üzere özel şövalye örgütleri kurdu. Bizi özellikle ilgilendirenler Tapınak Şövalyeleri ve Hospitalier (Konuksever) Şövalyelerdir. Tapınak Şövalyeleri Tapınak (Mabet) Tepesi’ne yerleşmişti (adları buradan gelir). İlginç olan şudur ki Tapınak Şövalyeleri Kubbet-ül Sahra’yı yıkmadı (oysa Haçlılar kiliseye dönüştürmedikleri tüm camileri yıkmıştı). Neden mi? Oranın Şlomo’nun Mabedi” olduğunu ve yakındaki El Aksa camiinin Şlomo’nun Sarayı” olduğunu sandılar. Peki ne yaptılar? Kubbet-ül Sahra’nın tepesindeki hilali çıkarıp bir haç yerleştirdiler ve Templum Domini “Tanrı’nın Mabedi” diye adlandırdılar. El Aksa camiinin ve altındaki kemerli kabri manastıra dönüştürdüler. Diğer yanılgılarına uyumlu bir şekilde, Herod tarafından inşa edilmiş olan bu alana “Şlomo’nun Ahırları” ismini verdiler. (Bu sözde ahırlar son zamanlarda Müslüman Vakfı tarafından kazılmış ve İsrail hükümetinin durduramadığı devasa arkeolojik yıkım çerçevesinde başka bir camie dönüştürülmüştür.) Hospitalier Şövalyelerin, Hıristiyan kutsal mekanlarını ziyaret edecek çok sayıdaki Hıristiyan hacıya konukseverlik göstereceği ve aralarındaki hastaları tedavi edeceği farz ediliyordu. (Gördüğünüz gibi konukseverlik daha sonra hastaların bakıldığı yerle eşanlamlı oldu: hospital – hastane.) Hospitalier Şövalyeler ana binalarını Kutsal Kabir Kilisesi’nin yakınına, yani mantıklı bir yere inşa etti. Bir kilise, acizler yurdu ve hastaneden oluşan başka bir kompleksi ise bugün eski Yeruşalayim şehrindeki Yahudi mahallesinin kalbi olan yerde, Batı Duvarı’na giden ana merdivenin yakınlarında kurdular. Bu kalıntı korunmuş, turistleri çekmektedir. Yakınlarındaki Haçlı yapıları yenilenmiş ve apartman dairesi, okul ve dükkan olarak kullanılmaktadır. Hospitalier Şövalyelerin Yahudilere konukseverlik göstermediğini söylemeye gerek yok. Şehrin Hıristiyan nüfusunu artırmak için Hıristiyan Arap kabileleri getirdiler. Yahudiler ise her zaman kutsal şehrin parçası olmaya can atıyordu. Bu Yahudilerden biri, Kutsal Topraklardaki Haçlı istilasına meydan okudu. Bu Yahudi ünlü şair ve yazar Yeuda HaLevi’den başkası değildi (44. bölümde ele aldığımız Kuzari eserinin yazarı). Yeuda HaLevi şehre ulaşmayı başardı ama şehir kapılarının hemen dışında Hıristiyan bir Arap atlısı tarafından çiğnendi. Ölürken kendi şiirlerinden birini okuduğu söylenir: “Sion, seni görürsem... Taşlarını bağrıma basacak, onları öpeceğim ve toprağının tadı, bana baldan tatlı gelecek.” SULTAN SELAHADDİN Haçlıların Kutsal Topraklardaki hükümdarlığı kısa ömürlü oldu. Yüz yıldan kısa bir sürede, 1187 yılında Mısırlı Sultan Selahaddin tarafından fethedildiler (44. bölümde gördüğümüz gibi Maimonides, Sultan’ın ailesinin hekimi idi). Sultan Selahaddin Haçlıları Ortadoğu’nun ortaçağ tarihinin en önemli savaşlarından biri sırasında yendi: Galile Denizi’nin kuzeybatısında yer alan Hattin’de. Selahaddin orada Haçlıları açık alana sürmeyi başardı. Yazın ortasında, yakıcı sıcak altında kendilerini sayıca çok daha az, manevra yapma yeteneğinden yoksun buldular. Selahaddin onları bu şekilde yok etti. Yeruşalayim’i kaybettikleri halde Haçlılar vazgeçmedi. Kutsal Toprakları yeniden ele geçirmek üzere sefer üzerine sefer düzenlediler. Hiçbir zaman Yeruşalayim’i geri alamadılar (ama Müslümanlar oradaki Hıristiyan mekanlarına girmelerine izin verdi). Sonunda son haçlı kalesi Acco (Akka) 1291 yılında düştü. Bugün İsrail’in her yerinde Haçlı döneminden kalma şaşırtıcı kalıntılar vardır. En büyük ve etkileyici olanlarından bazıları Kesarya, Acco, Tiberya ve Belvoir’dadır (Hattin savaşının yer aldığı alanın yakınında). Bu yerleri ziyaret edecek olursanız, onlara hayranlıkla seyrederken Haçlıların Yahudilere neler yaptıklarını hatırlayın.

Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver