13 Nisan 2009, 16:45
|
#1 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| İsmin Yok Senin !
Küf tutmuş boyalarla yaklaştı yüzüm ruhundaki cehenneme.
Yapışkan, çekiminde dağınık,zincirli bir cümlenin noktalama işaretlerini düzeltirken,
biraz ağlamış ,biraz morarık tümcelerle yakaladım yüzündeki çenebaz kiri...
Ağlıyordun;
Hayvani hayallerinin temassızlığından isyansız,
yazmaya değmeyecek kadar tuzsuzdu kimyasal sessizliğin.
Biliyordun;
gözyaşı vanalarına sahip çıkamyacak kadar donuk,fazla hissizdi vicdan geçişlerim
Biliyordum;
ölümlerimin kefen sayısını hesaplarken ben
Selalarımı okuma görevine layık olduğunda anlamıştım yüzündeki kirin acemiliğini Bir ağır insan suçuydun sen
Mekanik ,kıvrımlı ...
İsmin yoktu ,
Öyle soğuk,karanlık ,rutubetli terkedilmiş bir evin ebruli duvarlarıydın sen
Aklıma kara simgeler cizdiren bir mum lekesi,
çocukluğumun saklambaçıydın
Romatizma ağrılarıydın ıhtıyarlıgımın...
Güneş ülkesine getirdiğin karanlıklarla zamansızsın şimdi Lekelisin Avucumda bıraktığın deniz kabuklarıyla ölüyorsun
Yaralısın
Şimdi seni eskitiyorum yeni yetmelerin uçuk olmuş dillerinde
Aşık olma güdülerini kaybetmiş bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ın ayaklarına vurmuş sancılarıyla dökülüyor iç tarhim sokaklara
Neffessiz ,aşşağlık bir adamın gölgesine sığınmış ruhani çırpınışarıyla sönüyor gözlerin,
Böyle değildim ben ya da olmak istediğim yerden ,avuç içi bol sıkımlık ihanetlerde ölmelere alışalı çok olmuş ruhum
Kanımın koyuluğunda unuttuysam umut kafiyelerini
Var bir sildiğim , var bir bildiğim...
Ben zor olandan değil; acınmaya mahkum, kolay olandan geçiyorum,
Yine ismin yok senin.
Benimse kalabalıklardan seçmeye yüzüm...
Şaşır kararsızlığıma
Dokun,
Ağla,
O loş masalımızdan külkedisini getir bana
Shakespeare ol sonelerini dök yalnızlığıma
İsimsizliğinle yan
Sonra yok ol
Kus yokluğunu ruhuma... İsmin yok senin
Sakın bu boşluğu hatırlatma bana... |
| |