47.
îsa, peygamberlik görevinin ikinci yılında Kudüs'ten çıkıp Nain'e gitti. Şehrin kapısına yaklaştığı sırada, ahali, herkesin ölümüne ağladığı dul bir annenin tek oğlunu mezara götürüyordu. Bu sırada îsa şehre gelmiş bulunuyordu. Ve halk, Galileli bir peygamber olan İsa'nın geldiğini anlayıp, ölüyü bir peygamber olduğundan kaldırabilir diyerek, kendisine yalvarmaya koyuldular. Isa çok korktu ve Allah'a yönelerek dedi: «Beni bu dünyadan al ey Rabb (im), çünkü dünya delirmiş, nerdeyse bana tanrı diyecekler!» Ve İsa böyle deyip ağladı.
Sonra melek Cebrail gelip dedi: «Ey İsa, korkma, çünkü Allah sana her sakat (ve noksanlık) üzerine güç vermiştir, o kadar ki, senin Allah adıyla bahşedeceğin her şey tümüyle yerine gelecektir.» Bunun üzerine îsa iç çekip, dedi: «Sen ne dilersen olur, Rabb Allah kadir ve rahimdir.» Böyle deyip ölünün annesine yaklaştı ve ona acıyarak dedi: «Kadın, ağlama.» Ve ölünün elini tutarak, dedi: «Sana diyorum genç, Allah'ın adıyla iyileşip kalk!»
Sonra, çocuk yeniden canlandı ve bunun üzerine herkes korkuya kapılıp, dediler: «Allah içimizden büyük bir peygamber seçip çıkardı ve halkını ziyaret etti.»