31. "Kayser'in Olanı Kayser'e, Allah'ın Olanı Allah'a Verin!"
Sonra, Isa'ya Ferisîler yaklaşarak dediler: «Muallim, Kayser'e vergi vermek caiz midir?» îsa, Yahuda'ya dönerek, dedi: «Para yar mı yanında?» Ve, eline bir kuruş alarak, Ferisîler'e döndü ve dedi; «Bu parada bir resim var; söyleyin bana, kimin resmidir o?»
Cevap verdiler: «Kayser'in.»
«Öyleyse verin» dedi İsa, Kayser'in olanı Kayser'e, Allah'ın olanı Allah'a verin.»
Şaşkınlık içinde çekip gittiler.
Ve bak ki, bir yüzbaşı yaklaşıp, dedi: «Rab, oğlum hastadır; yaşlılığıma acı!»
îsa cevap verdi: «İsrail'in Allah'ı Rabb sana acır!»
Adam gidiyordu; Isa (ardından) seslendi: «Beni bekle, evine gelip, oğlun için dua edeceğim.»
Yüzbaşı cevap verdi: «Rab, sen, Allah'ın bir peygamberi evime gelecek kadar değerli biri değilim ben, oğlumun iyileşmesi için söylediğin söz yeter bana; çünkü, senin Tanrın, meleğinin uykumda bana söylediği gibi, seni her hastalığın hekimi yapmıştır.»
Isa hayrete düştü ve kalabalığa dönerek, dedi: *Şu yabancıya bakın, onun imanı, İsrail kavminde gördüğüm imanların hepsinden daha fazla.» Ve, yüzbaşıya dönerek, dedi: «Selâmetle git, çünkü Allah, sana verdiği büyük imandan dolayı oğluna sıhhat bahsetmiştir.»
Yüzbaşı yoluna gitti ve yolda, oğlunun nasıl iyileştiğini bildiren hizmetçileriyle karşılaştı.
Adam karşılık verdi: «Hangi saatte ateş kendisini terketti?»
Dediler: «Dün, altıncı saatte ateş kendisinden ayrıldı.»
Adam, İsa'nın, «israil'in Alah'ı Rabb sana acır» dediği zaman oğlunun sıhhatine kavuştuğunu anladı. Bunun üzerine, adam bizim Allah'ımıza inandı ve evine girip, «Yalnızca İsrail'in Allah'ı, gerçek ve yaşayan Allah vardır» diyerek, bütün kendi tanrılarını parça parça etti. Bundan sonra da, dedi: «İsrail'in Allah'ına ibadet etmeyen kimse benim ekmeğimden yemiyecek.»