Konu: BiyoriTim
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31 Mart 2009, 19:47   #1
Çevrimdışı
konTes
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
BiyoriTim




Doğduğumuz günden itibaren, bedenimizin en küçük hücresinde, organik yapımızda, davranışlarımızda ve çevremizde, sürekli olarak devreler ve ritimler halinde seyreden bir faaliyet söz konusudur. Öyle ki, bu devre ve ritimler, bir süreklilik içerisinde, kesinlikle son bulmayan bir tekrarlama halindedirler.
İnsan bedeni, bu değişimler silsilesine öylesine ayarlanmıştır ki, biz bunları kendiliğinden kabul ederiz ve süregelen bu değişimlerin, devresel bir fenomen olmalarını dikkate almama eğilimi gösteririz. Akciğerler ve solunum, böbrekler ve bilinen işlevleri, kalp ve nabız, gündüz ve gece, ilkbahar ve yaz, sonbahar ve kış. Bazılarını kabul ederiz, bazılarını ise henüz bilemeyiz bile.
Bedensel ritimlerimiz içerisinde açıkça tanımlanmış olan üç devre vardır ki, bunlar davranış biçimlerimizi sebep-sonuç bağıntısının dışında etkilerler. Bu devreler süreklidir ve psikolojik değişikliklere sebep olurlar.
Bu devreler, topluca biyoritimler diye tanınırlar. Tek tek ele alacak olursak, birincisi, fiziksel devredir ve 23 gün sürelidir. İkincisi, duyarlılık ya da duygusal devredir ki, 28 günlük bir peryodikliğe sahiptir. Ve üçüncüsü, 33 günlük zihinsel devredir.
Bu üç devre, üç ayrı davranış alanındaki faaliyetleri idare eder. Bununla beraber, bu devrelerin söz konusu faaliyetler üzerinde doğrudan bir sebep-sonuç etkisi yoktur, fakat faaliyetler, her durumda o anın baskın çevre şartlarına tabidirler. Her bir ritim ile davranışımızdaki belirli faktörler arasında bir bağıntı olduğu bulunmuştur. Dahası, ritim kademesinin ya da fazının farkına varılması halinde, kişi bu duruma uygun olarak davranışını düzeltmek ya da ayarlamak fırsatına sahip olur. Açıktır ki, böyle bir tavırlanma ile büyük başarılar elde edilir.
Böylece bahsettiğimiz biyoritmik devrelerin, iyi ve kötü günlerimizi açıklayan güçlü bir cevap olduğu ortaya çıkmış olur. Ritim fazının (yani pozitif veya negatif devrelerden herhangi birinin) farkına varılması ve bunun zekice yorumlanarak değerlendirilmesi, yaşama karşı daha olumlu bir yaklaşım sağlayabilir ve çok kısa bir süre sonra, kendinizi çok daha iyi hissetmeye başlayabilirsiniz.
Hiç şüphesiz biyoritimler, belirli bir günde kesinlikle bir kazaya ugrayacağınızı, işinizden atılacağınızı ya da kumarda kazanacağınızı işaret etmez. Biyoritimler, belirli bir günde sizin potansiyel haldeki fiziki gücünüzü, duygusal hassasiyetinizi ya da zihinsel keskinliğinizi gösterir. Bu bilgiyle ne yapacağınız meselesi, hiç şüphesiz tüm biyoritim kavramının anahtarını oluşturur. Belli sınırlarda üç devrenin her birindeki güçlülüğünüz ya da sınırlılığınıza ilişkin olarak biyoritimlerin sağlamış oldugu bilgiyi kullanmakla elde edeceginiz fayda, tümüyle kişisel bir seçim meselesidir.
Her devre, doğduğunuz günden itibaren kendine has ritmine başlar ve öldüğünüz güne kadar sabit kalır. Muntazam olmasından dolayı, her bir fazı ya da kademesi -gelecekte, geçmişte ya da şimdiki anda olsun- herhangi bir gün için kolaylıkla hesaplanabilir. İhtiyaç duyulan yegane şey, doğum tarihinizdir.
Bazı kimselere göre, işte bu noktada biyoritimlerle astroloji arasında bir karşılaştırma doğmaktadır. Ancak, şimdiye kadar, şayet varsa, astrolojiyle biyoritimler arasında bir bağıntı keşfedilmemiştir. Kabul edilmeli ki, her ikisi de insanla ilişkilidir ve her ikisi de insana gitmesi gereken yol ya da alınması gereken tutum hakkında bilgi verebilir. Ancak astroloji, gök cisimlerinin hareket ve dizilişleriyle ilişkili terimler kullanarak daha özel ifadelerle tavsiyede bulunur. Oysa biyoritimler, sadece kişinin güçlülüğü ya da sınırlılığına ilişkin bilgiler verebilir. Biyoritimler, kendimizle ilgili kamaşık sorulara karşılık gelen cevapların tümünü içermez, ancak ilişki ve davranışlarımızdaki niçinlere, nasıllara aydınlatıcı bir anlayış getirebilir.
Pozitif devreler; gelişen, yükselen, ilerleyen bir dönemdir. Kendinden emin, atılgan, enerji ve canlılık dolu, en yüksek derecede bir zihinsel kavrayışa sahip olarak, birinci fazın ortalarına doğru ilerleyip güçlerinizin doruk noktasına erişene kadar, iyi bir performans gösterirsiniz. Yetenekleriniz yüksek düzeyde kalır ve sonra yavaş yavaş düşmeye başlar.
Bu ikinci dönem, sanki bir ameliyattan sonraki nekahat dönemindeki gibi, yeniden canlanma ve toparlanma dönemidir. Devrenin bu yarısı, gene ortadaki, en alt noktaya kadar iner ve sonra bir defa daha pozitif faza doğru düzgün şekilde yükselmeye başlar. Bu şekil, hayat boyunca sürekli olarak tekrar eder.
Neticede her üç ritimde, bir sıfır noktasından pozitif sahada tepe noktasına yükselir, o noktadan sonra tekrar düşmeye başlar; yatay ekseni kesip negatife inmeye devam eder, en negatif noktadan sonra gene yükselmeye başlar ve yatay ekseni kesip inmeye devam eder, en negatif noktadan sonra gene yükselmeye başlar ve yatay ekseni ikinci kez kestiğinde, bir başka devrenin başlangıcına varmış olur. Ve aynı şekil daima tekrarlanır.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver