Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29 Mart 2009, 06:35   #4
Çevrimdışı
YapraK
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Normal nedir? Siz normal misiniz?




Cengiz Gündoğan
İnsancıl Dergisi Yöneticisi.


Normal ile anormali, felsefe dünyasıyla, edebiyat dünyasından birer örnekle açıklayacağım. Felsefe dünyasından örneğim David Hume. Insan Doğası Üzerine Bir Inceleme adlı eseri ilgi uyandırmayınca, şöyle der Hume: "Felsefenin beni mahkûm ettiği üzüntülü yalnızlıktan ürkmüş ve şaşırmış vaziyetteyim: Bana öyle geliyor ki ben, bu yüzden, sanki cemiyet içinde yaşamaktan aciz olduğumdan, insanlar arasından çıkarılmış, ümitsiz, terk edilmiş, garip ve acayip bir hilkat garibesiyim.Kendimi metafizikçilerin, mantıkçıların, matematikçilerin, hatta ilahiyatçıların garezine hedef tuttum. Artık göreceğim hakaretlere hayret edebilir miyim?"
Levy-Bruhl , Hume'un bu sözlerini aktardıktan sonra şöyle der: "Ancak bütün bu mübalağlı sözlerden bizim, hatırımızda tutmamız gereken nokta şudur: Hume, herkesçe, kör değneğini beller gibi bellenmiş olan yol ve metotlardan o kadar uzaklaşmıştır ki, tahlilinin sonuna vardığı zaman, kimse artık ona kulak vermek istemiyor" (1).
O zaman şöyle diyebilirim. ` ... herkesçe, kör değneğini beller gibi bellenmiş olan yol ve metotlardan" uzaklaşan, anormal; bu yoldan uzaklaşmayan normal insandır.
İkinci örneğim Tolstoy'dan. Zola, çalışmanın insana iyi geldiğini söyler. Buna karşın Tolstoy şöyle der, "Bay Zola, çalışmanın insana iyi geldiğini söylüyor; ben hep aksini düşündüm: Çalışma sadece karıncalan değil, insanları da zalim yapar. Gerçi çalışkanlık açıklanamaz bir kötülük olmasa da hiçbir durumda erdem de olamaz. Çalışma beslenme ne kadar erdemse, ancak o kadar az bır erdem olabilir. Tartışmanın erdem düzeyine yükseltilmesi insanın beslenmeyi yüceltmesinde olduğu gibi şeref ve erdem kavramlarına ters düşer. Çalışma ona yüklenen böyle bir anlamı, sadece bir tepki olarak, zengin ama eğitimsiz sınıflar tarafından bir şeref belirtisi olarak algılanan haylazlığa karşı kazanabilir. Çalışma erdem değildir. Aksine bizim yanlış kurulmuş toplumumuzda büyük ölçüde nefsi öldüren aracın geleneksel duyarlığıdır" (2).
Zola, "herkesçe, kör değneği beller gibi bellenmiş" bir yöntemle çalışmayı yücelttiği için normaldir. Tolstoy ise anormaldir. Herkesçe benimsenen yoldan gitmiyor.
Bana geldikte... 1983'lere kadar, sanatta starlaşma körün değneği gibi, herkesçe bilinen yöntemle açıklanırdı. Bunlar normal insanlardı. Ben, başka bir yöntemle sorunu açıkladım. Normalin dışına düştüm.
Bilirsiniz Türkiye'de üniversitelere ögrenci yerleştirme yüksek puandan başlar. Ben, düşük puandan başlanmasını öneririm öteden beri. Bunun nedeni şudur. Yüksek puan alan öğrenci, en iyi ezberleyendir. Ezber yaratıcılığı siler. Üniversitelerimizin yaratıcı olmamasının nedeni budur.
Günlük hayatıma gelince. Televizyon seyretmem, cep telefonum yoktur. Yazılarımı 0,5 kurşunkalemle yazarım. Blucin hiç giymedim. Benim en anormal yanım şudur: Rakıyı herkesin uyuduğu saatte, gece yarısı, sessizlikte içerim. Tımarhaneye kapatılmamak için bu kadarını söylüyorum.
DİPNOTLAR
1) Levy-Bruhl, David Hume, İnsan Zıhni Üzerine Bir Araştırma, Önsöz, çev. Selmin Evrim, AlEB Yay., 1945, İst.
2) Rosa Lüksemburg, Tolstoy'un Yolu, YGS Yay., 2003, İst.

Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet sohbet