Konu: Zihniyetler
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29 Mart 2009, 04:50   #3
Çevrimdışı
YapraK
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Zihniyetler




Ortak tasarımlar ın (bir kültürü benimseyenlerin paylaştıkları basmakalıplar, imgeler ve modeller) norm ve değerlerin somut giysileri olduğunu belirtmek gerekir. Her bir ortak tasarım dayandığı değer sistemi içinde şemalaştırılabilir. Böylece, değer ve tasarımlardan oluşan içselleştirilmiş kültür bir değer sistemine indirgenebilir.

19. yüzyıl ortak “centilmen” modelini üretti. Centilmen yardımseverdir ve mesafeli davranmasını bilir, erdemlidir, iyi eğitilmiştir, naziktir ve mütevazi davranır. Başkalarını incitmeden ve başkalarınm kendisine duyduğu saygıyı sarsmadan doğruyu söyler. Bir şeref anlayışı ve verdiği sözü tutma özelliği vardır. Her zaman kendindedir, ne öfkeye kapılır ne de incinir. Nüktedandır, doğallık kazanmış üstün niteliklere sahiptir. Yaşamdaki en önemsiz şeylerden aşırılığa kaçmadan ve çalım yapmadan bir estet gibi zevk almasını bilir.

Centilmen imgesi zamanın ideal toplumsal davranış normlarını kapsayan gerçek bir davranış kodudur: başkalarına açılma, kendi kendine hakim olma, ahlaki doğruluk ve vazgeçebilirlik.

Antropologlar inanışlar, normlar, değerler ve tasarımlar gibi ortak edinimler bütününe, bu zihinsel edinimler sisteminden kaynaklanan ifadeleri ve eserleri ekleyerek, kültür nosyonunu en uç noktasına kadar genişlettiler. Antropolojik anlamıyla kültür dili, sanatı, örf ve adetleri, üretilen şeylerin bütününü (günlük kullanımı olan nesnelerden toplumsal kurumlara) kapsayacaktır. Bu görüş kanıtlanabilir. Gerçekte, sanat ya da çeşitli imal edilmiş nesneler gibi kültürel ürünlerin bir kültürün normlar, değerler, inanışlar ve tasarımlar sistemine bağlı olduğu, ayrıca bu kültürel referans ilkelerini ifade ettiği tartışılmayacak bir olgudur.

Örneğin günlük anlayışta ve günlük kullanımda kültürel bir nesne olan araba, yine son derece kültürel olan özgürlük bireysellik, tekniklik, rekabet, sahip olma, kendini ifade etme ve güç arayışı, zamanın önemi, toplumsal etkinlik alanlarının bir birinden ayrılması ilkeleriyle ilgilidir.

Bir kültürün iki düzeyi ayırdedilebilir:

Bir düzey kültürün bütün mensuplarınca bir bakıma içselleştirilmiştir ve kültürel ilkeleri (değerler, normlar, inanışlar); tasarımları ve referans modellerini kapsar;

Bir diğer düzey bireylerin dışındadır ve ifadeleri,’üretimleri, yaşama ve çevredeki öğeleri kullanma biçimlerini (yaşam tarzı) kapsar.

Günümüzde kültürden söz edilince (örnek: Fransızlar’ın kültürünü geliştirmek), kültür öncelikle dış düzeyin kültürü anlamında düşünülür. Bu durumda, tiyatrolardan, konserlerden, festivallerden, kitaplardan, filmlerden, televizyon filmlerinden lokantalardan ve kahvelerden… sözedilir.

Bu kültürel düzeyde, sadece boş zamanlarda tüketilebilir ürünlerin dikkate alındığı gözlemlenebilecektir. Bu durumda kültür sınırlı anlamıyla anlaşılacaktır. Kuşkusuz söz konusu kültürel nesnelerin içselleştirilmiş düzeydeki kültür normlarıyla ve boş zamanın (eğlence zamanının) hedonist (hazcı) bir pasiflik anı olarak tanımlandığı bir tür pasif edinimle ilgili olduğu fark edilecektir. Bu normlar duyuların (görsel, işitsel, tatsal,.) değer kazanmasını sağlar. Günümüzde “aktiflik” değeri eğlence anlayışı içinde önem kazanmış ve ‘sportif etkinlikler, ufak tefek onarım, kişisel sanatsal yaratım, değişik tekniklerin faal olarak öğrenilmesi etkinlikleri gelişmiştir...

R. Linton gibi, bir kültürün içselleştirilmiş olan düzeyi birbirine bağlanmış bir ilkeler tasarımlar nebülözü gibi gösterilebilir; Bu nebülöz bir iç kültürel sistem olarak adlandırılabilir; her iç kültürel sistem çok sayıda katmandan oluşacaktır. Mutlak referans işlevi gören dokunulamaz ‘ilkeler ve tasarımlardan oluşan bir iç tabaka ya da sert kültürel çekirdek; sonra gitgide daha kenara doğru giden diğer tabakalar. Bu tabakaların ilke ve tasarımları gitgide daha belirsizleşir ve bu ilke ve tasarımlara karşı çıkılır, yenilenmeleri istenir. ‘Böyle bir sistemin bir iç dinamiği, artık kesin olmayan ve daha dışsal tabakalara kayan bazı temel ilkeleri, buna karşılık gitgide önem kazanan ve sonunda merkez çekirdeğe geçen başka ilkeleri olacaktır. Bunun yanında, böyle bir sistemde gerilim ve iç çelişkiler de olmayacak değildir. Bu ‘gerilim ve iç dış çevreyle sürekli temas halinde olmanın etkisiyle, sistemin iç dinamiğini sağlayacaktır.


Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver