RASÛL'ÜN (SAV) ÖNDERLİĞİNE İKRAR VERMEK:
LA İLAHE İLLALLAH dedikten sonra siz bu defa MUHAMMEDUN RESULÜ'LLÂH diyorsunuz. Bunun da manası şudur ki, siz Hz. Muhammed'i (as), peygamber tanıyorsunuz ki, Hak Teâla'nın kanunu, onun vasıtası ile sizlere ulaşmıştır. Hak Tealayı kendiniz için sahib ve hükümdar bildikten sonra işte lâzım gelir ki, bu hükümdarın hükümlerinin neler olduğunu da bilesiniz. Şunu da düşünmek icab eder ki, biz nasıl davranacağız, hangi işleri yapacağız ki, Hak Teâla'nın rızasını elde etmek imkânı bulunacak, onun rızası olmayan hangi işleri yapmaktan çekineceğiz. Hangi kanuna uyarsak bizi bağışlar ve hangi kanuna muhalefet edersek bizi cezalandırır. İşte bütün bu hususları bildirmek için Hak Teâlâ Hz. Muhammedi (as), peygamber olarak göndermiş ve onun vasıtasiyle de kendi kitabını bize indirmiştir. Rasulullah da, Hak Teâla'nın hükmü dahilinde yaşayışını tanzim etmiş, bize de öğretmiştir. Şimdi biz ne zaman MUHAMMEDUN RESULULLAH diyorsak, o zaman, onun peygamberliğini kabul edip onun getirmiş bulunduğu ahkâmı ve kanunu da kabul etmiş oluyor ve onun göstermiş bulunduğu yolu da tutup gitmeği kendimize gerekli sayıyoruz. Ona karşı gelenleri de onun hükmünü dinlemeyenleri de sevmiyoruz, nefret ediyor ve uzaklaşıyoruz. Şimdi bu böyle olduktan ve siz Rasulullahın peygamberliğini kabul edip onun hükümlerine uymak yolunda ikrar verir de sonra kalkarsınız, her hangi bir kimseyi kendinize önder düşünür ve bu kimsenin keyfine uyar sapık yoldan yürür, dünya peşine takılırsanız, o zaman sizin ikrarınız hakiki ikrar olmaktan çıkıp yalancı ikrardan başka bir şey olmaz. Boş laftan ibaret kalır. Nitekim siz bu ikrarı vermekle müslümanlık halkasına dahil olmuş bulunuyorsunuz. Yani Zat-ı Risaletpenahilerinin Sallallahü aleyhi ve sellemin getirmiş bulunduğu hükümlere tabi oluyorsunuz. Cenab-ı Hak Teâla'nın göstermiş bulunduğu yoldan yürüyorsunuz. Bu ikrar ile siz müslümanlara kardeş oluyorsunuz. Bu ikrarla siz müslüman babanıza varis oluyorsunuz. Bu ikrarla siz bir müslüman kadınla evlenmek hakkına sahib oluyorsunuz. Bu ikrarla sizin evlâdınız meşru sayılıyor. Bu ikrarla siz şuna da hak kazanıyorsunuz ki, bütün müslü-manlar size yardımcı olsunlar. İhtiyaç içinde kalırsanız size zekât versinler. Sizin canınızı, malınızı, namus ve haysiyetini korumak için çalışsınlar. Bundan sorumlu olsunlar. Şimdi bunların hepsinin karşısında siz kalkıp da verdiğiniz ikrarınızı bozarsanız, o zaman ne olur? Bu da bir tarafa, artık dünya yüzünde bundan daha büyük imansızlık olur mu? Siz eğer LA İLAHE İLLALLAH, MUHAMMEDUN RESULU'LLAH dedikten sonra, bunun manasını, ne demek olduğunu, bilerek ikrar verdikten sonra elbette ki siz, Hak Teâla'nın emirlerine ve hükümlerine uyacaksınız, uymak istersiniz, isterse sizin buna uymanızı sağlayacak, şu dünya yüzünde her hangi bir polis yahut da zabıta gücü bulunmasın. Bir kimse şunu düşünürse ki, Hak Teâla'nın, her hangi bir şekilde polisi, zabıtası, adaleti, hapishanesi, cezası mevcut değildir, bu kimse için kanunları çiğnemek, bildiğini okumak, istediğini yapmak pek o kadar zor olmasa gerek. Çok kolaydır. Fakat bu kimse, hükümetin polisinden hükümetin zabıtasından hükümetin adliyesinden korktuğu içindir ki, kanunları çiğneyemiyor, yoksa bildiğini Çoktan okumuştur. Böyle bir kimse hakkında ben açıkça söyleyebilirim ki, bu kimse LA İLAHE İLL'ALLAH MUHAMMEDUN RESULU'LLAH diyerek ikrar vermiş ise yalancıktan ikrar vermiştir. Kendi Allah'ını da bütün dünyayı da, bütün müslümanları da, hatta kendi nefsini de aldatmak istemiştir.