ALLAHU TEALÂ İLE ANTLAŞMA:
LÂ İLAHE İLALLAH deyince. Allahü Teâla ile antlaşma yapılmış oluyor. Siz kendinizi Hak Teâla'ya bağlıyorsunuz ve bütün dünyayı da bunu şahid tutuyorsunuz. Buna muhalefet eylediğiniz zaman sizin kendi diliniz, sizin kendi eliniz, ayağınız, sizin tüylerinizi diken diken edercesine yerin ve göğün her zerresi karşısında sizin bu yalan ikrarınızı yüzünüze vurup Hak Teâla'nın adaleti karşısında şahidlik ederler. Siz öyle bir duruma düşersiniz ki, kendinizi temize çıkarmak için bir tek şehid bile bir tek yardımcı bile bulamazsınız. Her hangi bir vekil yahut da avukat sizi müdafaa etmez, edemez. Belki bu vekil, bu avukat kendisi, hani dünya kanunlarını alt üst eden vekil, kendisi sizi öyle bir duruma düşürür ki şaşırır kalırsınız. O adalet öyle bir adalet değildir ki, siz orada yalancı, düzmece şahid getirip, sahte vesikalarla hakimi aldatasınız ve kendinizi de kurtarmış olasınız. Siz dünya polisinden, kendi suçunuzu gizleyebilirsiniz. Fakat Hak Teâla'nın polisinden de gizliyebilir misiniz? Dünya polisine, rüşvet yedirmek mümkündür. Fakat Hak Teâla'nın polisine asla rüşvet yedirilemez. Dünya şahidleri, yalan şehadet ederler, Hak Teâla'nın şahidleri tamamen doğru şehadet eden sahicilerdir. Dünya hakimleri, haksızlık, insafsızlık ederler; Hak Teâla ise, öyle bir hakimdir ki, asla haksızlık etmez, insafsızlık eylemez. Sonra gelelim, şu hususa, Hak Teâla'nın hapishanesine düşen kimse için bu hapishaneden kaçıp kurtulmak imkân ve ihtimâli yok. Bunun için Hak Tealâ'nın karşısında yalan antlaşma yapmak, demek ki en büyük aptallık ve budalalıkdır. İkrar verince, itiraf edince, çok iyi düşünüp taşınmak gerekir ve verilen ikrarı tam manası ile yerine getirmek icab eder. Yoksa sizin için öyle bir kudret yoktur ki, sizi ikrar vermek için zorla yada siz de yasak savar kabilinden ağzınızın yan tarafından şöyle bir ikrar veresiniz de sonra bu ikrarınızı tamamlayasınız ve bir kenara atıp bırakasınız. Nitekim, boş yere verilen lisanen ikrarın bir faidesi yoktur. Bir işe yaramaz.