Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Peygamberimiz'in Şemal-i Şerifi
PEYGAMBER EFENDİMİZİN GİYİM TARZI Peygamberimiz (sav)'in giyimi hakkında da sahabeler pek çok detay aktarmışlardır. Bunun yanı sıra Peygamber Efendimizin müminlere nasıl giyinmeleri gerektiğiyle ilgili olarak tavsiyeleri de onun bu konuya verdiği önemi ortaya koymaktadır. Örneğin Peygamber Efendimiz hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: "Allah güzeldir, güzelliği sever, güzel giyinmek kibir değildir, kibir (mazhar olduğun nimeti kendinden bilip) hakkı reddetmek, halkı hakir görmektir."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Allah güzeldir, güzeli sever ve kuluna verdiği nimetin eserini üzerinde görmekten hoşlanır."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hasan, onun giyim konusu hakkındaki görüşünü şöyle ifade etmiştir: "Peygamber Efendimiz bize elde ettiğinizin en iyisini giymemizi ve bulabildiğimiz en hoş kokuları sürmemizi emrederdi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bu konudaki Peygamberimiz (sav)'in bir başka hadisi de şu şekildedir: "Ey müminler! Gönlünüzce yiyiniz, içiniz, giyininiz ve Allah yolunda sarf ediniz. Ancak, israfa veya kibir ve gurura kaçmayınız."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Peygamber Efendimiz ashabından biri dış görünümüne önem vermediğinde veya bakımsız olduğunda onu da hemen uyarırdı. Bu konuya ait bir rivayeti Ebu'l Havas (ra), babasından şöyle nakletmektedir: Üzerinde adi bir elbise olduğu halde Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yanına gelmiştim. Bana: "Senin malın yok mu?" diye sordu. "Evet var" cevabıma: "Hangi çeşit maldan?" sorusunu yöneltti. "Her çeşit maldan Allah bana vermiştir" demem üzerine: "Öyle ise Allah Teala Hazretleri sana bir mal verdiği vakit Allah'ın verdiği bu nimetin eseri ve fazileti senin üzerinde görülmelidir" buyurdular.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Buna benzer bir başka olayı ise Hz. Cabir (ra) şöyle aktarmıştır: Resulullah aleyhissalatu vesselam, binek hayvanlarımızı güden bir adamımızı gördü. Üzerinde eskimiş iki parçalı giysi vardı. "Onun bu eskilerden başka giyeceği yok mu?" diye buyurdular. "Evet var" dedim. "Çamaşır torbasında iki giysisi daha var. Ben onları giydirmiştim." "Öyleyse çağır onu da, bunları giysin" diye emrettiler. (çağırdım, emr-i Nebeviyi söyledim.), o da onları giyindi. Geri gitmek üzere dönünce, Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Nesi var da bu yenileri giymiyor? Bu daha hoş değil mi?" diye buyurdular.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Peygamberimiz (sav)'in giyim tarzı ile ilgili sahabelerin aktardığı bilgilerden bazıları ise şunlardır: İbnu Abbas (ra) anlatıyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam üzerinde mümkün olan en güzel elbiseyi gördüm."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ümmü Seleme (ra) anlatıyor: "Peygamber Efendimizin en çok sevdikleri elbise çeşidi, gömlek (kamis) idi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ashabdan Kurre (ra) anlatıyor: "Ben, biat eylemek üzere, Müzeyne kabilesinden bir grup insanla birlikte Resulullah Efendimizin huzurlarına çıktım. Peygamber Efendimizin gömleklerinin yakası düğmesiz olduğundan."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Enes b. Malik (ra) anlatıyor: "Peygamber Efendimiz, giydikleri elbiseler içerisinde, Hibere-i Yemani'yi çok severlerdi"[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] (Hibere, Yemen'de dokunan pamuktan yapılan, kırmızı çubuklu yeşil bir kumaştır. Eskilerin "alaca" dedikleri desenli kumaşlar için kullanılan bir tabirdir. Bu da kumaşın düz değil desenli olduğunu ve birkaç renkten oluştuğunu gösterir.) El-Bera b. Azib (ra) anlatıyor: "Kırmızı desenli elbisenin, Peygamber Efendimiz kadar bir başkasına yakıştığını görmedim. Bu kıyafetle Resulullah (sav)'ı gördüğümde, mübarek saçları, omuzlarına değecek kadar sarkmıştı."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Semüre b. Cündüb (ra) rivayet ediyor: "Hazreti Peygamber: "Beyaz elbise giyiniz. Zira o, son derece temiz ve hoştur" buyurmuşlardır"[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hz. Aişe (ra) anlatıyor: "Resulullah Efendimiz, bir sabah vakti, üstlerinde siyah yünden dokunmuş bir izar (peştemal, futa, göğüsten aşağı örtülen elbiseler) olduğu halde, evlerinden dışarı çıkmışlardı."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] PEYGAMBER EFENDİMİZİN DIŞ KIYAFETLERİ Eşa's b. Süleyn (ra) anlatıyor: "Bana halam anlattı. Ona da amcası anlatmış. Halamın amcası demişti ki: Bir gün Medine sokaklarında izarımı sürüyerek yürüyordum. Bu sırada arkamdan bir ses işittim: "İzarını yukarı kaldır. Zira izarın yerde sürünmemesi, onun daha temiz kalmasını ve uzun müddet dayanmasını sağlar" diyordu. Arkama dönüp baktığımda bu sözleri söyleyenin Resulullah Efendimiz olduğunu gördüm."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Seleme b. El-Ekva'dan (ra): "Hz. Osman, uzunluğu bacaklarının yarısına kadar ulaşan bir izar giyer ve "Arkadaşımın (sahibi), yani Resulullah (sav)'ın izarları da aynen böyleydi" derdi.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] PEYGAMBER EFENDİMİZİN YÜZÜĞÜ VE MÜHRÜ Enes b. Malik (ra) anlatıyor: "Peygamber Efendimizin Mühr-i Şerifleri (şerefli, mübarek mühür) gümüşten yapılmıştı. Kaşı ise Habeş taşındandı. Resulullah Efendimiz yabancı devlet reislerine mektup yazmak isteyince, bir mühür yüzük yapılmasını buyurdu. "Peygamber Efendimizin parmağındaki yüzüğün parıltısı hala gözümün önünde duruyor". "Peygamber Efendimizin Mühr-i Şeriflerinin kaşına, üç satır halinde, "Muhammed Resulullah" ibaresi kazınmıştı. Birinci satırda "Muhammed", ikinci satırda "Resul", üçüncü satırda da "Allah" kelimeleri yer alıyordu."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] PEYGAMBER EFENDİMİZİN YÜRÜYÜŞ ŞEKLİ Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: "Ben Resulullah Efendimizden daha güzel birisini görmedim; sanki güneş, onun mübarek yüzünde devrediyor gibiydi. Peygamber Efendimizden daha hızlı yürüyen birisini de görmedim; yürürken adeta yeryüzü ayakları altında dürülürdü. Bizler, arkalarından giderken, geri kalmamak için büyük çaba harcardık."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hz. Ali'nin torunlarından İbrahim b. Muhammed (ra), "Dedem Hz. Ali, Resulullah Efendimizi tanıtırken şöyle derdi: "Resulullah Efendimiz, yürürken, adeta yokuş aşağı inercesine, ayaklarını sertçe kaldırırlardı"[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] diyerek, Peygamberimiz (sav)'in rahat bir yürüyüşü olduğunu belirtmiştir. Hz. Yezid İbni Mirsad (ra) ise şöyle demiştir: "Yürüdüğü zaman vakarlı fakat hızlı giderdi. Yanındakiler ona yetişemezdi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hz. Ebu Atabe (ra)'den: "Yürürken kuvvetli adımlarla yürürdü."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Yürürken, ayaklarını yerden biraz kaldırıp önlerine hafif eğilerek yürürlerdi. Ayaklarını ses çıkarıp toz kaldıracak şekilde yere sert vurmazlar; adımlarını uzun ve seri atmakla birlikte sukunet ve vekar üzere yürürlerdi. Yürürken, sanki meyilli ve engebeli bir yerden iniyor görünümünü arzederdi. Bir tarafa dönüp baktıklarında, bütün vücudları ile birlikte dönerlerdi. Rastgele sağa sola bakmazlardı. Yere bakışları, göğe bakışlarından daha çoktu. Çoğunlukla göz ucu ile bakarlardı. Ashabı ile birlikte yürürken, onları öne geçirir kendileri arkada yürürlerdi. Yolda karşılaştığı kimselere, onlardan önce hemen selam verirdi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Hep harekatı mutedil idi. Bir yere azimetinde (Yola çıkmak, gitmek) acele ve sağ ve sola meyletmeyip, kemal-i vekar (ağırbaşlılığın olgunluğu) ile doğru yoluna gider ve fakat sür'at (hızlı) ve sühulet (kolaylıkla) ile yürür idi. Şöyle ki; adeta yürür gibi görünür, lakin yanında gidenler, sür'at ile yürüdükleri halde geri kalırlar idi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] PEYGAMBER EFENDİMİZİN OTURUŞ TARZI Kayle binti Mahreme (ra) anlatıyor: "Resulullah (sav)'i sonsuz bir mahviyet (alçak gönüllülük, tevazu) ve tevazu içinde otururken görünce, heybetinden vücudum titremeye başladı."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Cabir b. Semüre (ra): "Ben Peygamber Efendimizi, sol tarafına konmuş bir yastığa dayanmış vaziyette gördüm."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] PEYGAMBER EFENDİMİZİN KONUŞMA ŞEKLİ Peygamber Efendimiz etkileyici üslubu, hikmetli ve keskin hitabıyla tanınan bir insandı. Onun tebliği insanlar üzerinde çok büyük bir etki oluşturur, sohbetinden herkes çok büyük bir zevk alırdı. Sahabelerden bizlere aktarılan çeşitli rivayetler de onun bu özelliğini ortaya koyar. Bu konuda bazı aktarımlar şu şekildedir: Allah Resulü insanların en beliğ (belagatli kimse, meramını tamamen, noksansız ve güzel sözlerle anlatmaya muktedir olan. Kafi derecede olan. Yeter olan), en düzgün konuşanı ve en tatlı sözlü olanıydı (ağzından ballar akıyordu)! O, şöyle diyordu: "Ben Arabın en fasihiyim (Hatasız olarak söyleyen. Açık ve güzel konuşan)."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hz. Aişe (ra), Resulullah (sav)'in sözlerini şöyle tarif eder: "O, sizlerin konuştuğunuz gibi lafları çabuk çabuk ve peş peşe sıralamazdı, sözleri az ve özdü. Halbuki sizler cümleleri birbirine ekleyip duruyorsunuz."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Allah Resülü çok veciz (kısa, öz, az sözle çok mana ifadesi) konuşurdu. Böyle konuşmasını kendisine Allah katından Cebrail getirmişti. Kısa cümleler içinde bütün maksadını yansıtırdı. Veciz sözlü cümleler söylerdi, sözlerinde ne fazlalık ne de eksiklik bulunurdu. Kelimeleri bir ahenk içinde birbirini izler, sözcükleri arasında duraklar ve böylece dinleyenleri sözlerini belleyip ezberlerlerdi. Sesi gürdü ve tatlıydı. Gerektiğinde konuşurdu, kötü laflar etmezdi. Hiddetli ve hiddetsiz anlarında (nefsi için değil, Allah'ın rızası için) hep hakkı söylerdi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Güzel olmayan laflar edenlerden yüz çevirirdi. Hoşlanmadığı, çirkin saydığı bir sözü konuşmak zorunda kaldığında onu kinaye yoluyla ifade buyururdu.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Kendisi sustuğunda huzurdakiler konuşurdu. Katında tartışma yapılmazdı.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Sahabelerinin yüzlerine karşı son derece güler ve gülümserdi, onların konuştuklarını beğenir, dikkatle dinler, kendisini onlardan biri sayardı.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hz. Aişe (ra) anlatıyor: "Mübarek kelamları seçkindi. Her işiten onu anlardı."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hz. Ebu Umame (ra)'den: "İnsanların en güleç yüzlüsü ve hoşcanlısı idiler."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hz. Enes (ra) şunu bildirmiştir: "Efendimiz (sav) halkın en latifecisi(hoş söz, şaka, mizah, söz ile iltifat) idi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] PEYGAMBER EFENDİMİZİN GÜZEL KOKUSU Peygamber Efendimiz temizliğe çok önem verirdi. Kendisi sürekli mis gibi, tertemiz, hoş ve güzel kokar, Müslümanlara da temizliği tavsiye ederdi. Sahabelerden rivayet edilen bilgilerde Peygamberimizin bu güzel özelliği hakkında detaylar aktarılmaktadır. Bunlardan bazıları şu şekildedir: Enes b. Malik (ra) şöyle ifade etmektedir: "Resulullah Efendimiz Medine sokaklarının birinden geçtiğinde O'nun misk gibi kokusu hemen sezildiğinden, halk o yoldan Hazreti Peygamberin geçtiğini söylerlerdi. Bizler, Peygamber Efendimizin gelişini, kokusunun güzelliğinden anlardık."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] İbn-i Ebi Adi, Humeyd, Enes (ra)'den: Resulullah (sav)ın elinden daha yumuşak ne bir yün kumaşı, ne de bir ipeğe (hayatımda) dokunmadım. Resulullah (sav)'in kokusundan daha güzel (kokan) bir kokuyu da koklamadım.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Muaz b. Hişam (ra), babasından, Katade, Enes'den şöyle rivayet etmiştir: "Resulullah (sav) güzel kokusu ile tanınırdı. Resulullah (sav) güzel idi. Kokusu da hoş idi. Bununla beraber kokuyu severdi." [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Cismi nazif (temiz), kokusu latif (hoş) idi. Koku sürünsün sürünmesin, teni en güzel kokulardan ala kokardı. Bir kimse onunla musafaha (el sıkışmak, tokalaşmak, muhabbetini, arkadaşlığını, sevgisini izhar etmek) etse, bütün gün onun rayiha-i tayyibesini (temiz kokusunu) duyardı ve mübarek eliyle bir çocuğun başını meshetse, rahiya-i tayyibesiyle (temiz kokusuyla) o çocuk, sair (diğer) çocuklar arasında malum (bilinirdi) olur idi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] PEYGAMBER EFENDİMİZİN SEVDİĞİ YEMEKLER "Çok sıcak yemeği sevmezdi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "En çok hoşlandığı yiyecek etti."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Kabağı çok severdi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Avlanan kuş etlerini yerdi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Hurmalardan Acve hurmasını severdi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hz. Aişe (ra) Peygamberimiz (sav)'in sevdiği yiyeceklerle ilgili şunları söylemiştir: "Tatlı ve balı severlerdi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Hazreti Peygamberin katık olarak yediği yemeklerin bir kısmı şöyle sıralanabilir: Koyunun ön kolu ve sırt eti, pirzola, kebap, tavuk, toy kuşu, et çorbası, tirit, kabak, zeytinyağı, çökelek, kavun, helva, bal, hurma, pazı, anber balığı."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hz. Aişe (ra) ek olarak şunları bildirmiştir: "Kavun, karpuzu yaş hurma ile yerlerdi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hz. Cabir (ra)'den: "Taze hurma ve kavun çok yerlerdi ve 'bunlar güzel meyvedir' derlerdi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Hiçbir zaman bir yemeği yermemiştir. Hoşuna giderse yer gitmezse yemezdi. Hoşlanmadığında da bir başkasına kötülemezdi." [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Peygamber Efendimizin sevdiği bazı yiyecekler için söylediği sözlerden bir kısmı ise şöyledir: "Etin en güzel yeri sırt etidir."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Sirke ne güzel katıktır."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Mantar kudret helvasıdır."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Sinameki ve sennut (tereyağ tulumuna konulan bal) yemeye devam ediniz. Çünkü bu iki şeyde samdan (ölümden) başka her hastalıktan şüphesiz şifa vardır."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Zeytinyağını yiyiniz ve kullanınız. Çünkü bu yağ mübarektir."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] PEYGAMBER EFENDİMİZİN SEVDİĞİ İÇEÇEKLER Hz. Aişe (ra) bildiriyor: "Şerbetlerin içinde tatlı ve soğuk olanını severlerdi.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Peygamber Efendimiz bal şerbeti, hurma ve kuru üzüm şırası gibi içecekleri severlerdi.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Peygamber Efendimizin en çok sevdiği içecek, soğuk tatlı şerbetlerdi."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Şerbetlerin içinde en çok bal şerbetini severdi.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] İçilecek şeylerde en çok sütü severlerdi.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Peygamberimiz (sav) süt için şöyle buyurmuşlardır: "Allah bir kimseye yemek yedirdiği zaman o kimse, 'Allah'ım Bize bu yemeği bereketli kıl ve bize bundan hayırlı rızık ver' diye dua etsin. Allah bir kimseye bir miktar süt içirdiği zaman da o kimse, 'Allah'ım bize bu sütü bereketli kıl ve bize daha çok süt ver' diye dua etsin. Çünkü yiyeceğin ve içeceğin yerini tutan sütten başka bir şeyi bilmiyorum."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN SU İÇİN SÖYLEDİKLERİ Peygamberimiz (sav) özellikle yolculuklar sırasında ashabına su dağıttırırdı. Örneğin bir yolculuğu sırasında, bir yerde durmuş ve yanındakilerden su istemiştir. Elini ve yüzünü yıkadıktan sonra, sudan içmiş ve yanındaki sahabelerine de "Siz de yüzünüze, boynunuza bir miktarını dökün"[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] demiştir. Resulullah (sav) su içtikten sonra şöyle dua etmiştir: "Rahmetiyle suyu tatlı olarak yaratan, acı ve tuzlu yaratmayan Allah'a hamd olsun."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Resulullah (sav) bir başka sözünde ise su için şöyle buyurmuştur: "Allah suyu temizleyici olarak yarattı. Tadını veya rengini veya kokusunu değiştiren maddeler dışında hiçbir nesne onu pislemez."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] PEYGAMBER EFENDİMİZİN GÜZEL HUYLARINDAN BAZILARI Hüccet-ul İslam olarak bilinen İmam Gazali; Tirmizi, Taberani, Buhari, Müslim, İmam Ahmed, Ebu Davud, İbni Mace gibi büyük İslam alimlerinden derleyerek, Peygamber Efendimizin güzel huylarından bazılarını şöyle özetlemiştir: "Resulullah insanların en yumuşak huylusu, en yiğidi, en adili ve en namuslusu idi. O, insanların en cömerti idi. Allah'ın kendisine verdiklerinden hurma, arpa ne olursa olsun yalnız senelik yiyeceğini ayırırdı, geri kalanını Allah yolunda harcardı. Kendisinde bulunan bir şey istendiğinde verirdi. O haya olarak da insanların en mükemmeliydi. Rabbi için kızar, şahsı için öfkelenmezdi. Kendisi veya sahabeleri zarar görse bile hakkı uygulardı. Allah Rasulü insanların en alçak gönüllüsü, lafı uzatmadan en beliğ konuşanı, en güler yüzlüsüydü. Dünya işlerinden hiçbir şey kendisini endişeye düşürmezdi. Medine'nin öbür ucundaki hastaları ziyarete gider, güzel kokudan hoşlanır, pis kokulardan tiksinirdi. Fakirlerle oturur, yoksullarla yerdi. Kimseye kaba davranmazdı, kendisine özür beyan edenin özrünü kabul ederdi. Latife yapar idi ama hakkı söylerdi. Mübah oyunları gördüğünde men etmezdi, hanımlarıyla yarış yapardı. Zavallıları yoksulluklarından dolayı horlamaz, zengine de varlığından dolayı saygı göstermezdi, onu da bunu da Allah'a eşit olarak çağırırdı. Allah Teala üstün huyu ve mükemmel siyaseti onda birleştirmişti... Allah Teala ahlakın bütün güzelliklerini, iyi yolları, öncekilerin ve sonrakilerin başlarından geçmiş ve geçecek hadiselerin haberlerini, ahirette kurtuluşa ve saadete erdirecek hususları, dünyada gıpta edilip peşinden gidilecek ve gidilmeyecek herşeyi ona öğretmişti. Allah Teala, onun buyruklarına itaat ve hareketlerinde kendisinin izinden gitmeye bizleri muvaffak kılsın."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Alıntı |