21 Kasım 2008, 23:16
|
#1 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Namazı engelleyenlere beddua
Namazı engelleyenlere beddua Hendek Savaşı sırasında düşman çok yoğun bir şekilde Peygamber Efendimiz (a.s.m) ve ashabını ok yağmuruna tutmuştu. Efendimiz, üzerinde zırh, başında miğfer çadırının önünde duruyordu. Hz. Cabir (r.a.) o ânı şu şekilde anlatıyordu: – Müşrikler, o gün, bizimle durmadan çarpıştılar. Askerlerini takım takım ayırdılar. Halid bin Velid kumandasındaki büyük ve ağır bir fırkalarını Resulullah’ın (a.s.m.) bulunduğu yere yönelttiler. O gün, gecenin geç saatlerine kadar çarpıştılar. Ne Resulullah ve ne de Müslümanlar yerlerinden bir an bile ayrılma imkân ve fırsatını bulamadılar. Çarpışma öylesine şiddetli devam ediyordu ki, Resul-i Kibriyâ Efendimiz, o günün öğle, ikindi ve akşam namazlarını bile vaktinde kılamamıştı. Kendisini çocuklara taşlatanlara ve çok kereler eziyet edenlere bile beddua etmeyen Kâinatın Efendisi, namazını engelleyenlere karşı beddua etmekten çekinmedi: – Onlar nasıl, güneş batıncaya kadar uğraştırıp, bizi namazımızdan alıkoydularsa, Allah da onların evlerine, karınlarına ve kabirlerine ateş doldursun, dedi. Daha sonra o günün öğle, ikindi ve akşam namazlarını ashabıyla birlikte kaza etti. Namazı Yaşayanar/Said Demirtaş/Nesil Yayınları |
| |