|
yeLda Nickli Üyeden Alıntı
|
Çok samimi ve çok güzel dile dökülmüş bir itiraf .. Hayat tüm maddeleri teoremleri içerisinde barındırıp sadece sunuma hazırdır bizlere .. Sarf etmek , çabalamak , istemek , arzu etmek , vazgeçmek , nefret etmek dahası hep bizde başlar ve biter .Sonu gelmeyen bir hengamenin içerisinde mücadele ruhu ile aynı anı defalarca yaşarken lanet edersin çoğu zaman sana bir armağan sunulan hayata.. Ama her acının geçici her hüznün bir tebessümle yok olan anlık his olduğunu unutursun çoğu zaman . Hayat sadece gel gitlerden ibaret ve kaybedilen hiçbir anın telafisi yok. Hiç bir zaman gittiğinde içini acıtan yokluğunda derin boşluklara iten ve senin için en temel olan kavramlardan vazgeçme Haklı olsan dahi .. |
(Nickolas):
Öncelike yorumun için teşekkür ediyorum. Oldukça yapıcıydı.
Bu itirafta bulunurken gerçekten çok doluydum. Biraz önce baştan tekrar okudum yazdıklarımı. Sanki onu kendim değil de başkası yazmış gibi... Farkettim de... Aslında bu yüzbinlerin problemi... Belki de milyonların.
İnsanı, asıl sahip olmasını gerektiren değerlerden uzaklaştıran o kadar çok şey var ki... Yaşadığımız kapitalist düzende çalıştığın ortamda yükselebilme hırsı taşıyan bir çalışanın, hiç bir merhamet taşımaksızın rahatlıkla üzerine baskmak için seni kullanabilmesi... Bir ailenin geçim derdi... Senelerdir nefret etse bile milletin ağzının kokusuna sırf çocukları okusun diye katlanan bir baba ya da ana... Bu nedenle çocuklarına yaptığı ister istemez baskı... Bu nedenle bunalan çocuklar... Hele de bir kız çocuğu için; sınıfında ki bir erkek arkadaşına ders notlarını verirken gören bir komşunun, ailesine söylemleriyle ya da direk dedikodusunu çıkarmasıyla bozulan kızın, ananın, babanın psikolojisi... Sadece çocukları için çalışan babanın, kızını dinlemeden kurguladığı hayal kırıklığı ile kızgınlığını kızdan çıkarması... (Biz seni bunlar için mi yolluyoruz okula!) Kızın psikolojisinin bozulması... Hele bir de erkek ya da kız farketmez. Tüm bunları yaşadıktan sonra bir de hazırlıksız (belki de bir limana sığınmak istemesiyle) girdiği aşk hayatı... Üzerine de sebepsiz yere terkedilir ya da platonik bir aşk yaşarsa... Kafasının içinde ki sesleri susturabilmesi için çok güçlü bir karaktere sahip olmalıdır ki... Sağlam karakterin temellerini yine verecek olan ana baba... Kişisel gelişim için rehber olabilecek kişiler de çevresinde yoksa... Bu kısır döngü döner durur...
Yapılabilecek malesef çok şey yok. Aile eğitimiyle belki... Fakat günümüzde bununla ilgili çok az çalışma var ve sadece çok sınırlı bölgelere ulaşıyor. Zaten çoğu ebeveynde bunu zaman kaybı olarak geliyor.
Keşke "Çocuk sahibi olabilir misiniz?" gibi bir test olsaydı