Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Ekim 2008, 12:29   #2
Çevrimdışı
Süslü
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kızılderili Astrolojisi'nde Şifa Çemberi 1-2




" Büyük Fırtınalar Dönemi " nde dünyaya gelen insanların hayvanlar alemindek, totemi puma, bitkiler alemindeki totemi sinirotu ve madenler alemindeki turkuaz( firuze ) taşıdır. Uğurlu renkleri turkuaz, kabileleri kurbağadır.

(Yazan: Mine Kavalalı)


Kızılderililer firuzeye "Gökyıldızı " derlerdi. Eski bir kızılderili efsanesine göre gökyüzünün mavi rengi firuzeden gelir. Çok yüksek bütünüyle firuzetaşından bir dağın tepesine tünemiş olan altın bir kartal kanatlarıyla bu maviliği kanatlarıyla gökyüzüne yansıtır ve gökyüzü böylece mavilenir.

Firuze taşında birçok gizemli gücün saklı olduğu söylenir. Eskiden üzerinde firuze taşıyan bir insanın kemiklerinin hiç kırılmayacağına inanılırdı, çünkü söylenceye göre firuze sahibini korumak için kendisi kırılır ve onu kurtarırdı. Aynı zamanda nazara ve kem gözlere karşı firuze taşınırdı. Aynı inançla atları düşme ve yaralanmalardan korumak için eyerlerine firuze takılırdı.

Kızılderililer firuzenin sahibini kötülüklerden koruduğuna öylesine inanırlardı ki bu taşı savaş kalkanlarının üzerine işlerlerdi. Navajo kabilesi kızılderilileri Yağmur Duasına çıkarken yanlarına mutlaka firuze taşı alırlar ve tören sırasında onu bir akarsuya atarlardı. Apaşlar gökkuşağının toprağa değdiği yerde firuze taşı bulunduğunu söylerlerdi. Diğer bazı kızılderili boyları da hedefini şaşırmasın diye oklarına veya yaylarına küçük firuze taşları iliştirirlerdi.

Puma -İnsanları da taşları gibi birçok olağanüstü güce sahiptir. Bu insanlarda bir tür iç doğal ilaç hazinesi saklıdır ve onun yardımıyla yaşamın ve evrenin çeşitli gizemlerini çözebilirler.

Tıpkı firuze gibi onlar da birer Gökyüzü-İnsanı olabilir böylelile yaşamın birçok alanında diğer insanların fark edemediği şeyleri görebilirler. Ama gerçek renklerini gösterebilmeleri için taşları gibi çok iyi işlenmiş olmaları gerekir. Gerekli yaşam deneyimiyle kendilerini geliştirme ve işleme konusunda sağlam bir isteme sahip olmazlarsa bu insanların doğal güçleri kendilerine karşı dönüşür, onları kaprisli hatta melankolik insanlar haline getirir. Gökyüzünün gizemlerini sezen ancak yeryüzünden gökyüzüne bir köprü kurdukları halde ayaklarını toprağa sağlam basmasını beceremeyen Puma-İnsanları bu druma düşebilir.

Puma-İnsanları'nın bitkiler alemindeki totemi şifalı bir bitki polan sinirotudur. Yeryüzünde 200'e yakın değişik sinirotu türü vardır. Yaprakları rozet gibi sapın dibinden kenarlara doğru açılır. Bazıları daha geniş bazıları sivridir. Çiçeği durubeyazdır. Kızılderililer bu otu hem kaynatıp içer hem de derilerine sürerek serinletici ve ağrı kesici olarak kullanırlardı. Bu ot ayni zamanda kanı temizler ve panzehir olarak kullanılabilir. Kesikleri ve böcek ısırmalarını anında geçirir. Mide, böbrek, mesane iltihap ve ağrılarının tedavisinde yararlı olduğu da deneylerle kanıtlanmıştır.


Puma-İnsanları sinirotu yapraklarını sirkeye yatırıp bir gece kurumaya bırakır ve ayakkabılarını giymeden önce ayaklarının üstüne koyarlarsa çok iyi ederler çünkü bu insanlar sık sık ayak ve bacak rahatsızlıklarına yakalanırlar. Puma-İnsanları duygusal olarak karamsar bir dönemde bulundukları zaman sinirotu çayı yapıp içmelerinde yarar vardır, çünkü pek çok küçük şeyi dert haline getirirler. Bu ot gerilim ve üzüntü sonucu ortaya çıkan çeşitli deri hastalıklarının tedavisinde de çok etkilidir.

Sinirotunun dünyada böylesine yaygın olması ve köklerinin sağlam biçimde toprağa bağlı kalması Puma-İnsanlarına gökyüzüne uzanmadan önce toprağa sağlam kökler salmaları gerektiğini öğretmelidir.

Puma-İnsanlarının uğur rengi turkuaz (firuze rengi) dır. Mavi göğün ve duygusal isteklerin simgesidir. Arayış içinde olan, duyguları güçlü, kendi kendisiyle mücadele eden ve melankoliye yatkın bir insan rengidir. Lekesiz saf bir mavi çıkarsız sanatsal ve ruhsal duyuların simgesidir. Mavi doğru yolu arayan bir insanın rengidir.





Maviyle yeşilin karışımı, ruhla kişilik, yer ve gök arasında bir denge kurmak için Puma-İnsanlarına gereklidir. Maviyle olduğu kadar yeşlille de kaynaşmayı unutmazlarsa neşelerini korumayı, kendilerine gerekli olan dengeyi yitirdiklerinde fiziksel ve ruhsal huzurlarına yeniden kavuşmayı başarırlar. Puma-İnsanları ruhsal alana doğuştan eğilimli olduğu için genellikle maviyi seçerler ama bir yeşil karışımının kendilerine ne kadar yararlı olduğunu hiç bir zaman unutmalılar.

Pumalara günümüzde Amerika'nın batısında
Florida, Meksika ve Kanada'da rastlanabilir. Batı Uygarlığı Kuzey Amerika'da yayılmadan önce pumalar ülkenin her köşesinde yaşarlardı. Ancak beyaz adamların acımasızlığı sonucunda pumalar derin vadilere ve dağlık bölgelere çekilmek zorunda kaldılarYuvalarını genellikle kayalık bölgelerde, derin oyuklarda ya da sık çalılıklar arasında kurarlar. Kediler arasında en iyi tırmanıcılar pumalardır. İyi koşarlar ama uzun değil kısa mesafe koşucularıdır. Tiz ve yüksek bir sesleri vardır. Çok ender bağırırlar ama sesleri korkutucudur. Çok iyi birer avcı olan pumalar et yiyerek beslenir. Daha iyi avlanmak için eşleşirler ve birlikte ava çıkarlar. Birisi avın peşinde koşarken diğeri çalılıkların arasına yatıp pusuda bekler. Yiyebileceklerinden fazla avlanmazlar. Dişi pumalar genellikle erkeklerden daha iyi birer avcıdır. Yanlış bir şekilde pumaların insanlara saldırdığı söylentisini yayanlar vardır, ancak bu hiç bir zaman doğrulanmamıştır. Sağlıklı bir pumanın insana saldırdığı görülmemiştir. Gerçi pumalar bazen insanları izlemeyi severler ama bunu avlanmak için değil yalnızca kedilere özgü merak güdüsüyle yaparlar.

Totemi puma olan insanların bu soylu hayvana benzeyen birçok özellikleri vardır. Bu insanlar da sık sık anlaşılamadıkları duygusuna kapılarakkendi düşünce ve ruh dünyalarının kovuklarına çekilirler. Çok duygulu kişilerdir, masum bir davranış sonucu bile incinebilirler. Tıpkı pumalar gibi onların da içine çekilip, kendileri ve dünya üzerinde düşünebilecekleri bir sığınağa ihtiyaçları vardır. Bu kişiler de iyi tırmanıcılardır. Fakat bu dağ tepelerine değil insan ruhunun yüceliklerine doğru olan bir tırmanıştır.


Puma-İnsanları kişisel rahatları ve iç dengeleri için mutlaka kendilerine ait bir alana sahip olmalıdırlar. Eğer doğru ve yararlı buldukları alanların kapıları onlara kapanırsa kaprisli ve huzursuz olurlar. Pumalar gibi bu insanlar da kendi alanlarını belirlemek için dışarıya karşı kapatmak eğilimindedirler. Onların istekleri dışında başkalarının bu alana girmesi onları çok incitir. Oysa iyi bir yönetimle son derece üretici olabilirler.

Özellikle kendi kişisel duyguları söz konusu olduğunda çok suskundur. Kendini iyi hissettiği zaman çevresindekiler onların sohbetinden çok hoşlanır fakat bu konuşmalar sırasında iyice güveninceye kadar kendi gerçek benlikleriyle ilgili bir ipucu vermezler. Başkalarının düşüncelerini sezme yeteneğine sahip oldukları için diğer insanların ilgilendikleri konuları kolaylıkla kavrar ve onlara yardımcı olmak amacıyla görüş ve düşüncelerini tatlı bir dille açıklarlar.

Puma-İnsanları en derin duygularını gizlemeye alışkın oldukları için kendilerini genellikle çevrelerinden kopuk hissederler. Hiç kimsenin kendilerini anlamadığını, tek başlarına olduklarını öne sürerler. Duygularını uzun süre bazen ömür boyunca baskı altında tutarlar. Enerji akımlarının bu şekilde engellenmesi sonucu sık sık derin depresyona düşebilir ve melankoliye kapılırlar. Bu da onların ayaklarını toprağa basmalarını böylece yıldızlara yükselmelerini önler. Bastırılmış duyguları karşısında kapıldıkları korku kesin kararlar almalarını engeller. Böylece çevrede kararsız kişiler olarak görülebilir.



Puma-İnsanları başkalarına güvenmeyi ve duygularını açmayı öğrenmek zorundadırlar. Ruhsal alanda rahat davranmaları için nesnel alanda da doğru yaptıkları konusunda sürekli güvenceye gereksinimleri vardır.

Puma çocuklarının büyük bir sevgi ve desteğe gereksinimleri vardır çünkü düş dünyasına dalmaya çok yatkındırlar. Onları daha çocukluk döneminde duygularını açmaya teşvik etmek ve alıştırmak gerekir böylece ilerki yıllarda yaşamları biraz daha kolaylaşabilir. Hareketli, duyarlı ve uysal çocuklardır. Çok yaratıcıdırlar, ellerine oyuncak vermeye hiç gerek yoktur. Ellerine geçirdikleri en sıradan şeyleri bile düş gücüyle zenginleştirip bir oyun bulabilirler. Yaratıcılıkları sanatsal alanda olduğu kadar manevi alanda da olabilir.




Puma-İnsanları iç dengelerini yitirdikleri zaman beklenmedik bir şiddetle kendilerini yaraladığını düşündükleri kişiye karşı saldırıya geçerler. Köşeye sıkıştırıldıklarını hissederlerse tırnaklarını çıkarır ve müthiş bir savaşım verirler. Bazen böyle bir kavga onlar için yararlı olur, çünkü böylece uzun süre bastırdıkları duyguların bir kısmını dışarı vurma olanağı bulurlar. Ancak farkında olmadan bu tür kavgalarda karşılarındakini de fena halde yaralayabilirler.

Puma toteminin ayı, " Büyük Fırtınalar Dönemi " dir. Bu ay mevsim dönümünün başladığı ve rüzgarların yönleri belirsiz bir biçimde esip savrulduğu gizemlerle dolu bir aydır. Puma-İnsanlarının bu ayda doğmaları onların gizemli, huzursuz yanlarını güçlendirir.

Bu ay aynı zamanda Kuzey'in koruyucusu olan Waboose'nin üçüncü ayıdır. Onun saflığı, Puma-İnsanlarının maddi alanda karşılaştıkları zorluklara karşın özlerindeki arılığı korumalarına yardımcı olur. Waboose'nin yenileştirme özelliğiyle Puma İnsanları en derin melankoli çukurlarından bile kurtulup ışığa ve gökyüzüne ulaşabilirler.

Alintidir..

__________________
Rakı geçmişe, bira şimdiye, şarap geleceğe içilir..
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver