Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Mesih Deccal
134- İbni Ebi Ha0226tim, Abdullah Bin Amr radıyallahu anhuma tarikinden rivayet ediyor; "Cinler ve insanlar on kısımdır. Dokuz kısmı Ye'cüc ve Me'cüc, kalan kısmı ise diğer insanlar teşkil eder"168 135- Doğrusu, delil olan sahih hadislerde onların sayısı varid olmamıştır. Ancak bu konuda varid olan rivayetler, şüphesiz onların sayılarının ve evlatlarının çok sayıda olacağını doğrulamaktadır. Abdullah aBin Amr Bin e As radıyallahu anhuma'nın Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem'den rivayetinde; "Ye'cüc ve Me'cüc'den her biri bin evladını bırakmadıkça ölmez"169 [Nuaym Bin Lammad (s.363)] 136- İmran Bin Hasyn radıyallahu anh hadisi; 2Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem)'in nefsi elinde olana yemin olsun ki şüphesiz sizler öyle iki halk grubu ile olacaksınız ki, onlar her neyin içine girseler mutlaka onu çoğaltacak olan Ye'cüc ve Me'cüc'dür."170 İbni Kesir der ki; "Yani onlar ancak kalabalık oluşları sebebiyle galip gelirler. Bu gösteriyor ki; onlar insanlardan kat kat fazladırlar."171 Sonra dedi ki; "Onlar sayılarını ancak onları yaratan (Allah)'ın bildiği ümmetlerdir."172 137- Ebu Said el Hudri radıyallahu anh hadisi; "Allah Teala kıyamet günü buyurur ki; "Ey Adem!" "Buyur Ey Rabbim! Hayır Senin elindendir."der. Allah Buyurur ki; "Kalk, zürriyetinden cehenneme girecek olanları gönder." Der ki; "Ya Rab! Cehenneme girecek olanlar ne kadardır?" buyurur ki; "Her bin kişiden dokuzyüzdoksandokuzudur. Binde biri Cennetliktir." Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; "İşte o gün genç ihtiyarlaşır, her hamile kadın çocuğunu düşürür, insanları, sarhoş olmadıkları halde sarhoş görürsün. Fakat bu sadece Allah'ın azabının şiddetli oluşundandır." (Bkz. Hac suresi 2.ayet) Dediler ki; "Ya Rasulullah! Her bin kişiden dokuzyüzdoksan dokuzu ateşe mi girecek? O kalan bir kişi kimdir?" Buyurdu ki; "Müjdeleniniz! Bin kişiden biri sizden, diğerleri Ye'cü ve Me'cüc'den olacaktır. Nefsim elinde ola Allah'a yemin olsun ki; Şüphesiz Ben, sizlerin cennet ehlinin dörtte birini teşkil edeceğinizi umuyorum." Biz tekbir getirdik. Buyurdu ki; "Ümid ederim ki, sizler cennet ehlinin yarısını teşkil edersiniz" Yine tekbir getirdik. Bunun üzerine buyurdu ki: "İnsanlar içinde sizler, beyaz öküzün üzerindeki siyah kıl veya siyah öküzün üzerindeki beyaz kıl gibisiniz."173 Hafız ibni Hacer, Fethul Bari'de der ki; "Bu hadis işaret ediyor ki; bu ümmet, onların çokluğuna nisbetle binde biridir." ZÜRRİYETLERİ 138- Huzeyfe Bin El Yaman radıyallahu anh'ın Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem'den rivayet ettiği hadiste buyuruldu ki; "Ye'cüc bir ümmettir. Me'cüc bir ümmettir. Her ümmet dörtyüzbin kişidir. Onlardan her biri, sulbünden bin silahlı erkek görmedikçe ölmez"174 Bu hadis zayıftır. Ancak İbni Hacer der ki; "Bazı sahih hadislerden Şahidi vardır. İbni Hibban, İbni Mes'ud radıyallahu anh'den rivayet ediyor. 139- "Şüphesiz Ye'cüc ve Me'cüc'den en az zürriyet bırakan, onlardan bin evlat bırakanıdır."175 140- Hakim ve ibni Merduveyh, Abdullah Bin Amr Radıyallahu anh tarikinden rivayet ediyorlar; "Ye'cüc ve Me'cüc Adem oğullarındandır. Onların arkasında üç ümmet vardır. Onlardan her biri zürriyetinden bin evlat bırakmadıkça ölmezler."176 141- Abd Bin Humeyd aynı rivayeti sahih senedle Abdullah Bin Selam radıyallahu anh'den tahric etmiştir.177 ONLAR ADEM EVLADINDAN MIDIR? Evet, onlar Adem oğullarındandır. Bu sahih hadislerle sabittir; 142- Ebu Said el Hudri Radıyallahu anh hadisi; "Allah Teala, kıyamet günü buyurur ki; "Ey Adem! Zürriyetinden cehenneme gönderecekleri çıkar." Nitekim bu hadis-i şerif uzun metni ile daha önce geçmişti. İbni Hacer der ki; "Bu hadis onların Adem Aleyhisselam'ın zürriyetinden olduğuna işaret etmekte ve aksini iddia edenlerin sözünü reddetmektedir."178 143- Taberani'nin Mu'cemul Kebir ve Evsat'ta, Abdullah Bin Amr radıyallahu anhuma'dan rivayet ettiği hadisi şerifte buyurulur ki; "Şüphesiz Ye'cüc ve Me'cüc Adem evladındandır. Eğer onlar insanlar üzerine gönderilseler, onların hayatlarını fesada uğratırlar.179 144- Hakim'in, Müstedrek'te İbni Amr R.A.'dan rivayeti, bunu doğrulamaktadır; "Şüphesiz Ye'cüc ve Me'cüc Adem evladındandır."180 İbni Kesir der ki; "Onların Adem evladından oluşu hakkında aykırı bir görüş bilmiyoruz. (yukarıda geçen) Ebu Said R.A. hadsi bunu kesinleştirmektedir. Müsneddeki hadis-i şerifte buyurulr ki; 145- "Müjdelenin! İçinizden öyle iki ümmet vardır ki, neyin içinde bulunsalar muhakkak onu kalabalıklaştırırlar"181 Yani kalabalığını çoğaltırlar ve bu gösteriyor ki; Onlar sayıca insanlardan kat kat fazladırlar. Sonra, Onlar Nuh Aleyhisselam'ın evladındandırlar. Şüphesiz Allah Teala, yeryüzü halkına beddua etmesi esnasında Nuh Aleyhisselam'a icabet etmiş, Nuh Aleyhisselam şöyle dua etmiştir; "Rabbim! Yeryüzünde hiçbir inkarcı bırakma!" (Nuh, 26) Allah Teala buyurdu ki; "Ama Biz, Nuh'u ve gemide bulunanları kurtardık" (Ankebut, 15) "Ancak Biz, Onun soyunu sürekli kıldık" (Safat, 77) Vallahu a'lem.182 146- Müsned'de Semura Radıyallahu anh'ten merfuan rivayette buyurulur ki; "Nuh Aleyhisselam'ın üç evladı vardır; Sâm, Arabların babası, Hâm, Sudanlıların ve Yafes'te; Türklerin babasıdır"183 Bu rivayet hakkında Hamit ve Zehebi sahih demişler, İbni Hacer zayıf saymıştır. Bazı alimler dediler ki; Onlar Yafes'in -ki o Türkleri atasıdır- neslindendir. Türklere bu ismin verilmesinin sebebi; Zülkarneyn meşhur seddi inşa ettiği zaman Ye'cüc ve Me'cüc seddin arkasına sığındılar. Ancak bir kısımları seddin bu tarafında kaldılar. Bu kalan kısım, öte yana geçenler gibi bozguncu değildirler. Bu yüzden onlar seddin bu tarafında bırakıldılar. Kendilerine ilişilmedi ve terkedilmiş anlamına gelen "Türk" adı verildi.184 TÜRKLER ONLARDAN MIDIR? 147- Katade radıyallahu anh dedi ki; "Ye'cüc ve Me'cüc yirmi iki kabileden ibarettir. Onların yirmi birini Zülkarneyn (A.S.) sedde hapsetmiştir. Diğer kabile ise saldırı esnasında kaybolan ve seddin arkasında kalan Türklerdir."185 148- İbni Merduveyh, Süddî tarikinden rivayet ediyor; "Türkler, Ye'cüc ve Me'cüc'ün seriyyelerinden bir seriyyedir. Bir sefere çıktıkları esnada, Zülkarneyn geldi ve seddi bina etti. Türkler'de seddin dışında kaldılar."186 149- Derim ki; Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem, Ye'cüc ve Me'cücü vasfederken, onların vasfı şöyle geçmiştir; "Geniş yüzlü, küçük gözlü, kumral saçlıdırlar. Her tepeden boşanıp gelirler, yüzleri de kaplı kalkan gibidir."187 150- Sıhhati üzerinde ittifak edilen, Ye’cüc ve Me’cüc’ün sıfatlarını bulduğumuz, daha önce geçen Ebu Hureyre radıyallahu anh hadisinde Türkler vasfedilirken buyrulur ki; “Küçük gözlü,kızıl suratlı, küçük burunlu, yüzleri deri kaplı kalkan gibi olan Türklerle harb etmenize kadar kıyamet kopmaz.”188 151- Vehb Bin Münebbih radıyallahu anh hadisi; "Türkler, Ye'cüc ve Me'cüc ile amca oğludurlar. Zülkarneyn seddi bina ettiği sırada Ye'cüc ve Me'cücden bazıları gayboldular ve seddin arkasında terkedildiler. Kavimlerinin yanına da giremedikleri için (terkedilmiş manasına gelen) Türk (kelimesi) ile isimlendirildiler".189 İbni Kesir der ki; "Ye'cü ve Me'cüc; Türklerden iki taifedir"190 ONLARIN BABA BİR KARDEŞİMİZ Mİ? İbni Kesir der ki; "Onlar Adem A.S.'ın zürriyetindendir." Sonra dedi ki; "Ve onlar Havva aleyhisselam'dandır. Bazıları dediler ki191; "Onlar Havva'dan değil Adem'dedirler. Adem aleyhisselam ihtilam olmuş, Menisi toprağa karışmış ve Allah Teala, Ye'cüc ve Me'cüc'ü bu karışımdan yaratmıştır. Böylece bir babadan kardeşimiz olurlar." İbni Keri der ki; "Bu zayıf bir kavildir. Bu konuda layık olan; aklî ve naklî delili olmadıkça bunlara itimadın caiz olmamasıdır. Bu Ehl-i Kitabın kendi aralarında konuşup uydurdukları bir hikaye olabilir. Bundan dolayı bu kavil inkar edilir, aslı yoktur. Ka'bul Ahbar dışında Selef'ten birisi bu rivayetten bahsetmemiştir. Merfu hadis, onun sözünü reddeder; şüphesiz onlar Nuh aleyhisselam'ın evladındandır. Dolayısı ile Nuh aleyhisselam'da Havva zürriyetindendir."192 ONLARIN EŞKALİ, GARİP SIPATLARI Onların eşkalleri ve sıfatları hakkında garip ve acip hadisler, haberler rivayet olunmuştur. İşte onlardan bazıları; 152- Ertat Bin Münzir Radıyallahu anh'den; "Ye'cüc ve Me'cüc üç sınıftır; bir sınıf Erz ağacı uzunluğunda, bir sınıfı uzunluğu ve genişliği bir olan kare gibidir. Onlar daha şiddetlidir. Üçüncü sınıfı da; bir kulağını döşek gibi yayar, diğerini yorgan gibi örtünür."193 153- Huzeyfe Radıyallahu anh'ın rivayet ettiği merfu hadis; "Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem'e Ye'cüc ve Me'cüc'den soruldu. Buyurdu ki; "Olar üç sınıftırlar: Onlardan bir sınıf Erz (ağaçı) gibidirler." Dedim ki; "Erz nedir?" Buyurdu ki; "Şam'da yetişen, Semada yüzyirmi zira uzunluğunda olan bir ağaçtır. İşte onara ne dağ dayanır, ne demir... Onların ikinci sınıfı; kulağının birisini döşek gibi yayar, diğerini yorgan edinir. Fil, vahşi hayvan, deve, domuz ne görseler onu yerler. Hatta içlerinden biri ölünce onu da yerler."194 Bu hadis zayıftır. Kurtubi dedi ki; "Şüphesiz onların yeryüzünün bütün haşaratını, yılanları, akrepleri ve Allah'ın yeryüzündeki ruh taşıyan bütün mahlukatını yiyecekleri rivayet edilmiştir. Bir yıl içerisinde olar gibi çoğalan bir şey yoktur. Güvercinler gibi sürü oluştururlar, köpekler gibi ulurlar, karşılaştıkları yerde hayvanlar gibi çiftleşirler... Onlardan boynuzlu, kuyruklu çıkıntılı sivri dişli olanlar vardır ve çiğ etleri yerler”195 154- İbni Ebi Hatim'in Ka'bul Ahbar'dan rivayetinde demiştir ki; "Onlar üç sınıftır; cesetleri büyük ağaçlar gibi olanlar, dört zira boyunda ve dört zira eninde olanlar ve kulaklarının yorgan ve döşek edinenler. Kadınlarının meşimelerini yerler."196 155- İbni Ebi Hatim ve Hakim, Ebul Cevza'dan oda İbni Abbas radıyallahu anhum'den rivayet ediyorlar; "Ye'cüc ve Me'cü'ün birer karış olanları, ikişer karış olanları vardır ve en uzunları da üç karış olanlarıdır."197 156- Kurtibi, Ali Bin Ebi Talib radıyallahu anh'den naklediliyor; "Olardan bir sınıfı bir karış uzunluğundandır. Onların pençeleri ve aslan gibi dişleri vardır. Güvercin sürüsü gibi toplanırlar. Hayvanlar gibi çiftleşirler, kurt gibi ulurlar. Tüyleri, onları soğuktan e sıcaktın korur. Kulaklarından biri büyük olup onun içinde kışı geçiriler. Diğer kulakları ise sırf deri olup onun içinde yazı geçirirler."198 Onların uzunlukları konusunda, çok uzun hurma ağacı gibi yani çok yüksek oldukları, hakir şeyler gibi çok kısa oldukları gibi muhtelif eşkalleri olduğu iddia edilmiştir.199 157- İbni Cerir et Taberi Tefsirinde Vehb Bin Münebbih'den, onların sıfatlarındaki acayiplik hakkında uzun bir haber rivayet ediyor; "Onlardan erkek ve dişilerden birinin uzunluğu, bizden orta boylu bir adamın yarısı kadardır. Bizim elimizdeki tırnaklar yerine onlarda pençe vardır. Azıları ve dişleri Aslanın azıları ve dişleri gibidir. Deve çenesi gibi çeneleri vardır ve kuvvetlidir. Onların yeme esnasındaki hareketleri geçiş getiren bir deve veya kuvvetli bir atın bir şeyi kıtır kıtır yemesi gibi işitirsiniz. Vücutları çok tüylü olup önü arkası bilinmez. Sıcaktan ve soğuktan onunla korunurlar. Her birinin iki büyük kulağı vardır ki birinin içi ve dışı tüysüz, diğerinin ise içi ve dışı tüylüdür. Onu bürünseler vücutlarını kaplar genişliktedir. Birisini döşek, diğerini yorgan edinirler ve birisinde yazı, diğerinde kışı geçirirler... İlh."200 Bu rivayet uzundur ve nekaret vardır. Bazıları uzun ve bazıları kısa olarak vasf edilmişlerdir. Bu rivayet acip ve garipdir.201 |