Cevap: Karakoyunlular Devleti
XI. Yüzyılda Güneybatıya sarkmaya devam eden Kimekler ve Kıpçaklar, yüzyılın başlarında Seyhun'un orta ve aşağı kıyılarına da hakim oldular. Aşağı Ertiş-İşim Tobol havzasında bulunan Kıpçaklar, çoğalarak daha geniş bir alana yayılmışlardır. Bu sıralarda batı komşuları Hazarlar içine girdikleri de düşünülebilir. Yüzyılın başlarında Kıtanlar'ın batıya doğru akınları gelişmeye başlamıştır. Bu sıralarda Kumanlar'ın ilk yurtlarından batıya doğru göçleri de, Kuzey Çin'deki Kıtan devleti'nin bu baskısına bağlanmaktadır, Şerefüzzemân Tâhir Mervezî (1120?)'nin aktardığına göre, Kunlar Kıtay (Kıtan)'dan korkarak göçtüler. Arkadan gelen Kaylar, onları daha ileriye sürdü. Onlar Sarı'yı, onlar Türkmenler'i, onlar Oğuzlar'ı, onlar Peçenekler'i iterek yurtlarını aldılar, işte bu sıralarda, Aral Hazar bölgesindeki Peçenekler'in kuzeyinde Hazarlar, doğusunda Kıpçaklar, güneyinde Oğuzlar bulunuyordu, İbn el-Esîr'de anlatılan 1012-13'de Türkler'in Çin'den çıkışı haberi de yine bu Kun ve Sarı (Uygur)ların Türkmen yurduna gelişi olmalıdır. Gerçekten, 1004 yılında Çin ile barış yapan Kıtanlar, önce Kore ve sonra Gobi üzerine döndüler. Bu sonuncu bölgeden de, 1009 yılında Uygurlar üzerine yürüdüler ve onlardan Batı Kansu ile Kan-çov ve Suçov kentlerini aldılar. 1017 sırasında Kıtan sürüleri, Karahanlı devleti sınırları içindeki Kaşgar bölgesi ile Isık Köl yöresine de girmişlerdir. Çağın kaynaklarına bakılırsa, Kıtanlar 300 bin çadır halkı halinde (toplamı belki iki milyona yakın nüfus) Karahanlı ülkesini istilaya başlamış oluyordu. Bazı öncüleri ise Isık Köl'ün batısında bulunan başkent Balasagun'a sekiz günlük yere yaklaşmışlardır, işte bu ağır akın ve istila, Orta Asya'daki Türk boyları arasında yeniden büyük bir boylar göçü doğurdu. Göçebe Kıtanlar'ın bütün varlıklarıyla Türk boyları yurtlarına saldırışı, gerçekten ağır bunalıma yol açmış ve Türk boyları da bir birbirini yerlerinden sürerek, büyük bir göçe başlamışlardır. |