Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 Ağustos 2008, 14:22   #2
Çevrimdışı
PopSy
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Altınordu Devleti




Bu Moğol-Türk hareketinin ikinci safhası Kumanlar'a karşı oldu. 1224'de Kalka boyundaki savaştan sonra, Kumanlar Türk-Moğol İmparatorluğunun düşmanları arasında sayılıyorlardı. 1238-39 yılındaki seferlerin neticesinde Don boyu ve bütün Kıpçak sahrasından Kumanlar kovuldu; bir kısmı kuzeydoğu'da Kama Bulgarları arasına gitmiş, kalanları da Macaristan'a iltica etmişlerdi.

Bu suretle, Kama boyundaki Kıpçak ve galiba Kumanlar'la birlikte olan, Yimekler'in gelmesiyle Türk unsuru artmış ve hattâ Bulgarlar bile Kıpçaklaşmışlardı. Bu suretle Moğol istilâsının bir neticesi de Orta İdil boyundaki Türk ahalisinin yeni şekilde karışmasını mümkün kılmasıdır; bugünkü Kazan Türkleri'nin kavmî oluşumları işte bu tarihî olaylarla izah olunmaktadır.

Batu Han, Kumanlar'ın işini bitirdikten sonra, 1240'da Kiyef şehrini, kısa süren bir muhasaradan sonra zaptetti. O sıralarda Kiyef'in zaten büyük bir ehemmiyeti kalmamıştı. Daha batıda olan Vladimir ve Haliç şehirleri de Moğol-Türkler tarafından işgal edilerek bütün Rus yurdu Batu Han'ın eline geçmiş oldu. İstilâ kuvvetlerinin büyük bir kısmı, Kumanlar'ın gittikleri, Macaristan'a yürürlerken, bir kolu da Lehistan'ın güney eyaletleri üzerinden Silezya'ya kadar ilerlediler.

1241 ilkbaharında, Liegnitz yakınında karşılarına çıkan Alman kuvvetlerini yendiler; fakat daha ileriye gidemeyerek, Macaristan'a döndüler. Moğol-Türkler'in bir kolu, hattâ Balkanlar'a girmiş ve Adriyatik sahillerine bile yaklaşmıştı. Bu suretle 1240-41 seferi tam bir başarıyla bitmiş, Batu Han'ın ordusu bütün meydan muharebelerini kazanmış, binlerce kilometre genişliğinde Doğu Avrupa sahasını işgal ile, burada önce mevcut bütün askerî ve siyasî varlıklara son vermişti. Cengiz hayatta iken, batıdaki bütün sahanın Coçi'ye verileceği belli olmuştu; buna göre, Batu Han'ın zaptettiği yerler Coçi ulusu olacaktı.

Batu Han, 1241 yılında İdil'in aşağı mecrasına dönmüş ve nehrin sol sahilinde "Orda"sının (Karargâh) merkezini kurmuştu: Burası Saray adını aldı ve çok geçmeden eski Bulgar ve İtil şehirlerinin yerini tuttuğu gibi, onlardan farklı olarak Doğu Avrupa, Hazar denizi ve Aral denizi civarlarıyla, Batı Sibir'in en mühim siyasî merkezi oluverdi.

Saray şehrinin kurulduğu yer "Cuci Ulusu"nun ortasında ve büyük ticaret yolu üstünde bulunması bakımından, cidden gayet doğru olarak tespit edilmişti. Bu sebeptendir ki, Saray şehri az zaman içinde yükselivermişti.

Cengiz oğulları arasında en değerli kumandan ve dirayetli devlet adamı olarak tanınan Batu Han'ın ancak hakanlığın bütünlüğünü korumak namına Karakurum'daki hakanı tanıdığı ve zahiren ona itaat ettiği anlaşılıyor. Halbuki Batu Han kendi ulusunda istediği gibi icraatta bulunuyordu. Onun hâkimiyeti 1255'de ölümüne kadar sürmüştür. İrtiş boyundan, Aral denizinin kuzey mıntıkası da dahil olmak üzere Kama ve bütün İdil havzası, Özü boyu ve Turla (Dnyestr) mıntıkasına kadar uzanan geniş bir sahada, fütuhatı müteakip yeni bir idare sistemi kuran ve merkezi Saray olan Moğol-Türk ordusuna da gereken nizamı veren Batu Han olduğundan, o, hakkıyla Altın Ordu Devleti'nin kurucusu sayılmaktadır.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver