Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 Ağustos 2008, 13:31   #20
Çevrimdışı
PopSy
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Peygamberlerin Sıfatları




Ateşin Yakmadığı Peygamber Hz. İbrahim (3) Yazan seyit ahmet uzun
ATEŞİN YAKMADIĞI PEYGAMBER
İbrahim peygamber Allah dostuydu
O’nun için vardı ve O’nun için yaşıyordu.
Babasına selam demiş, yanından ayrılmıştı.
Ondan sonra halka Allah’ı anlatmaya başlamıştı.
Putların anlamsızlığından bahsetmişti.
Onların tanrı olamayacağını söylemişti.
Halk bu sözler üzerine çok şaşırmış,
İbrahim’e karşı düşmanlık duymaya başlamışlar.
Ey İbrahim, babalarımız bunlara tapıyordu
Bizde onların yolundan gidiyoruz.
Sakın onlara ve tanrılarımıza bir şey söyleme.
İbrahim peygamber onların bu tavrına karşı
Sizler neye tapıyorsunuz söyleyin bana, dedi.
Yalvardığınızda sizi duyuyor mu taptıklarınız
Yahut size ne gibi fayda ve zararları var
Babalarınız gibi sizler de neye tapıyorsunuz
Hiç düşündünüz mü aklınızı kullandınız mı?
İyi bilin ki o putlar benim düşmanımdır
Alemlerin Rabbi ise benim dostumdur
Beni yaratan ve doğru yolu gösteren O’dur
Beni yediren ve beni içiren de O’dur.
Hastalandığım zaman şifa veren de O’dur.
Benim canımı alacak, sonra da
Beni diriltecek olan yine O’dur.
Ve hatalarımı bağışlayacağını umduğum O’dur.
Rabbim bana bilgelik ver
Beni iyilerin arasına katarak ödüllendir.
Beni naim cennetinin varislerinden eyle
Babamı da bağışla çünkü o sapıklardandır.
Tekrar dirilme günü beni mahçup etme.
O gün ne mal ne de evlat fayda verir.
Ancak yüreğin samimiyetinde oluşan
İman nuruyla yapılan davranışlar
Allah karşısında huzur verir.
Siz ey inkar eden insanlar
O gün geriye dönmek istersiniz
Allah’a kulluk etmek için
Ateşi ve azabı görünce yakinen gözlerinizle
Ama heyhat dönüş yoktur geriye
Topraktan bir perde çekilince bedeninize
Artık burası hayal olur sizlere.
Dünyayı verseniz de dönemezsiniz
Kul olmak için yüce Rabbimize
Ateşi görünce ne siz ne de taptıklarınız
Kendisine yardım edemiyecektir.
Aklınızı başınıza alın da
Putları ve yaratılmışları bırakın
Yaratana ve tek hakime kulluk edin.
Ah diyeceğiniz ve dönüşü arzulayacağınız
O şiddetli ve yüzünüzü karartan gün gelmeden
Eşsiz varlığa iman edin ve kulluğa yönelin.
Puta tapanlarda büyük bir şaşkınlık belirdi.
Ne diyorsun İbrahim bize gerçeği mi getirdin,
Yoksa bize şaka mı yapıyorsun, dediler.
İbrahim gayet ciddi ve vakarlı bir şekilde
Gözlerinde korkudan bir eser bulunmadan,
Bütün inananlara örnek bir tavırla;
Hayır şaka yapmıyorum.
Bilakis size doğruyu hem de hiçbir yanlışlığın
Ve de eğriliğin olmadığı doğruyu getirdim.
Sizin gerçek Rabbiniz ancak ve ancak Allah’tır
O göklerin de yerin de Rabbidir.
Ben de buna şahitlik edenlerdenim, dedi.
Sonra içinden onlara bir yun düşündü.
Allah’a yemin ederim ki siz gidince
Putlarınıza bir oyun edeceğim, dedi.
Halk bir bayram günü İbrahim’e
Kendileriyle gelmesini teklif ettiler.
Onu hala kazanacaklarını sanıyorlardı.
Fakat İbrahim yıldızlara baktı ve onlara
Ben hastayım, sizinle gelemem, dedi.
Onlar da İbrahim’i orada bırakarak gittiler.
Bunun üzerine İbrahim, putların yanına girdi.
Putların önündeki yemeği görünce
Yemekleri önlerinden aldı.
Niye engel olmuyorsunuz dedi.
Hadi gelin de beni engelleyin bakalım.
Yerinizden bile kıpırdamıyorsunuz.
Galiba çakılıp kaldınız da gelemiyorsunuz.
Madem siz gelmiyorsunuz o halde ben geleyim.
İbrahim peygamber yemekleri onlara uzatır.
Alın alın da yeyin bakalım.
Sizin için hazırlanmış bu kadar yemek var.
Almaz mısınız size veriyorum, der.
Putların hala sessiz ve çakılı kaldıklarını görünce
Onlara; niye yemiyorsunuz yoksa perhiz misiniz?
Hem de konuşmuyorsunuz dilinizi mi yuttunuz?
Şimdi sizi kim koruyacak bakalım, dedi.
Siz tanrısınız öyle mi?
Bakalım gücünüz ne kadar?
Acaba kendinizi koruyabilecek misiniz?
Gerçek tanrılar iseniz buna izin vermezsiniz.
Ben şimdi sizleri yerle bir edeceğim.
Bu sözlerden sonra tek tek kırmaya başladı.
Putlar birer birer yere devriliyordu.
Tanrılıklarından bir eser görülmüyordu.
Kendilerini kırana karşı bile bir şey yapamıyorlardı.
Bu tanrılar kendilerine inananları nasıl koruyacaktı.
Tabi ki ne kendilerini ne de onlara inananları
Asla koruyamayacaklardı.
Çünkü onlar cansız ve ruhsuzdu.
Hiçbir şeye güçleri yetmeyen taş yığınıydılar.
İbrahim onların içinde en büyüklerini kırmadı.
Elindeki baltayı o büyük putun boynuna astı.
Belki halk bunu düşünür de
Kim yapmış diye ona sorarlar diye.
Halk bayram dönüşü putlarına uğradı.
Gördükleri manzara karşısında
Dehşetle irkildiler, çok şaşırdılar.
Bunu tanrılarımıza kim yapmış olabilir, dediler.
Bazıları hemen İbrahim’i hatırladılar.
İbrahim denen genç yapmıştır
Çünkü o putlarımızı sevmiyor
Onlara karşı saygısızlık yapıyordu, dediler.
Hemen İbrahim’in yanına gittiler.
Ey İbrahim putlarımızı sen mi kırdın?
Bu soru üzerine İbrahim şöyle karşılık verdi;
Belki şu büyükleri yapmıştır ne dersiniz.
Kendisi varken küçüklere tapıyorsunuz diye
Size ve onlara çok kızmıştır.
Öfkelenerek onları kırıvermiştir.
Bakın balta da boynunda asılı duruyor.
İsterseniz ona bir sorun, konuşabiliyorsa, dedi.
Bu soru üzerine halk kısa bir süre düşündüler.
Putların konuşamadığını ve
Kendilerini koruyamadığını
Çok yakından kendi gözleriyle gördüler.
Bundan öncede biliyorlardı bilmesine
Ama gözleri ve vicdanları
İnkarla öylesine kararmıştı ki
Bunu anlamak bile istemiyorlardı.
Sürekli olarak hakka ve hakikate
Kulaklarını ve gözlerini kapatmışlardı.
İşte bu şekilde gözlerini ve yüreklerini
Doğrulara kapatan insanlar
Hangi çağda olursa olsun mahkumdur
İnkarın ve batılın cezbeden büyülü dünyasına
İşte İbrahim’in etkili sözleri üzerine
Vicdanlarıyla baş başa kalarak
Yüreklerinin ve akıllarının sesini dinlediler.
Putların ve putlaştırılmış varlıkların
Asla tanrı olamayacağını anladılar.
Ama kısa bir süre sonra
Menfaat ve çıkarın ortakları
Putların sırtından geçinenler
Onların adına insanları yönetenler
Tanrılarını yalnız ve korumasız bıraktıkları için
Birbirleriyle tartışmaya başladılar
Ve İbrahim’e şöyle karşılık verdiler;
Ey İbrahim biliyorsun ki putlar konuşamaz
Ve kendilerini de savunamazlar.
Sen bu şekilde tanrılarımızla alay ediyorsun
Seni bu konuşmandan men ederiz,dediler.
Bu fırsatı iyi değerlendiren İbrahim;
Ne dediğinizin farkında mısınız söyleyin.
Size fayda ve zarar vermeyen
Kendilerini bile korumaktan aciz
Bu zavallı putlara hala tapacak mısınız?
Hala onları tanrı olarak görecek misiniz?
Yazıklar olsun size de taptıklarınıza da dedi.
Putları tanrı kabul edenler öfkelendiler
İbrahim’in bu sözleri üzerine kızarak
Onu alıp o toplumun liderinin yanına götürdüler.
O zaman oraları Nemrut adında bir kral yönetiyordu.
Nemrut zenginliğine ve gücüne güveniyordu.
Kendisini tanrı gibi görüyordu.
İnsandı ama tanrılaşmak istiyordu.
Onu şımartan ve önünde eğilenler de
Böylece tanrılığını kutsuyorlardı
Nemrut da kendisini gerçek tanrı sanıyordu.
Bunun için de İbrahim peygamberle tartışmıştır.
İbrahim peygamber Allah’ın varlığını
Ve de birliğini ona anlatmış iman etmesini söylemiştir.
Nemrut, İbrahim’e şöyle demiştir;
Senin Rabbin ne yapar, neye gücü yeter
Söyle bakalım ey İbrahim Rabbini anlat
Bunun üzerine İbrahim peygamber ona
Benim Rabbim öldürür ve de diriltir, der.
Nemrut bu söz üzerine gülerek İbrahim’e;
Bunda ne var canım ben de öldürür ve diriltirim.
İşte sana ispatı diyerek muhafızı çağırır.
Zindandan iki esir getirmesini emreder.
Onlardan birini öldürür
Diğerini de serbest bırakır.
İşte gördün İbrahim benim de gücüm yetiyor.
Senin Rabbin gibi öldürüp diriltmeye.
Şimdi bana inandın mı söyle,
Bak demek ki ben de ilahım.
Çok komik olmuştu Nemrut.
Ama bunu kabul etmek istemiyordu.
Zenginliğin her şeye kadir olduğunu sanıyordu.
Öldürmek veya yeniden hayat vermek
Sadece Allah’a ait bir olaydı.
Nemrut’un bu komik cevabı üzerine
Bu küstahça söz üzerine İbrahim;
Ey nemrut madem tanrı olduğunu iddia ediyorsun
O halde hadi bakalım Rabbimin yaptığını
Sen de tersine çevir de görelim.
Benim Rabbim güneşi doğudan getiriyor
Hadi sen de batıda getir de görelim.
Nemrut bu cevapla şaşkına dönmüştür
Ne diyeceğini bilemez bir halde,
İbrahim peygambere çok öfkelenir.
Çünkü İbrahim’e halkının karşısında yenilmişti
Kim olursa olsun tanrılık iddiasında bulunan
Allah’a karşı üstünlük asla olamaz
Kainatta küçük bir kare olan dünyada
Güçlü diye gururlanan ve asi olan
Onun dışına taşınca imtihan
Boynunu bükmek zorunda kalmıştı.
Artık yapacak tek şey itaat ve teslimiyetti.
Ancak inkarın dayanılmaz cazibesi
Ve etrafında dönen insanların pohpohu
Saltanat koltuğunu tanrı makamına çevirtmişti.
Kendisini gerçekten ilah sanmıştı.
Ama daha bir güneşe söz geçirememiş
Acizliğini kabul etmek zorunda kalmıştı.
Aciz olan varlığa düşen görev
Yüce ve eşsiz olanın karşısında
Boynu bükmek ve kul olmaktır.
Ancak saltanatı sallanan Nemrut
Vezirleriyle tartışarak ne yapacaklarını düşündü.
Bir kısmı idam edelim dedi.
Bir kısmı da sürgün edelim buradan dediler.
Bir kısmı ise ateşe atarak cezalandıralım, dedi.
Bu fikir kabul edildi ve hazırlıklar başladı.
Büyük bir ateş hazırladılar İbrahim’e
Tanrılarına hakaret ve isyan ettiler diye.
Fakat güç ve kudret sahibi Allah’ı unuttular.
O’nun peygamberini yalnız bırakacağını sandılar.
Ve İbrahim’i o büyük ateşin içine attılar.
İbrahim’i mancınıkla ateşe fırlattılar.
İbrahim havada uçuyor, ateşe gidiyordu.
Yüreğinde hiçbir korku yoktu.
Dilinde ise şu sözleri mırıldanıyordu;
Rabbim ne güzel bir dost ve
Ne güzel bir yardımcıdır.
Bu sözler üzerine Rabbimizin emri ateşe;
Ey ateş İbrahim’e karşı serin ol!
İbrahim’i yakma o benim dostumdur
Bu emir üzerine ateş yakmadı İbrahim’i.
Bir mucize daha gerçekleşmişti.
Allah dilerse olmayacak bir iş yoktu.
O dilemezse olacak bir iş yoktur.
Ateş gül bahçesine dönüştü.
Yakıcı tüketici olan ateş
İçine düşeni küle çeviren ateş
Serin ve selamet olmuştu
Ve İbrahim peygamber kurtuldu ateşten.
Şaşkın bakışlar altında ateşten çıktı.
Bakın bakın dediler puta tapanlar
Nemrud’u bir insanı tanrı ilan edenler
Sihirbazlıkla suçladılar peygamberi.
İbrahim çok büyük bir sihirbazmış.
Bakın nasıl kurtuldu korkunç ateşten.
İbrahim peygamber ise aldırmadı bu sözlere.
Onlara son söz olarak şunları söyledi;
Sırf dünya çıkarı için bıraktınız Allah’ı
Edindiniz sahte ilah putları ve sultanları
Varacağınız yer cehennemdir elbette.
Hiçbir yardımcınız da olmayacaktır.
Ve onları bırakarak hicret etmiştir.
Rabbini anlatacağı başka diyarlara.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver