Cevap: Peygamberlerin Sıfatları
Çölde Fışkıran Su (Hz.İbrahim 4) Yazan seyit ahmet uzun ÇÖLDE FIŞKIRAN SU Allah’ın izni ve yardımıyla kurtulmuştu İbrahim peygamber ateş imtihanından. Halkını terk ederek ayrıldı oradan. Bir müddet sonra Sare hanımla evlendi. Yıllar geçmesine rağmen çocukları olmamıştı. Sare hanım, İbrahim’in çocukları sevdiğini biliyordu. Bundan dolayı da ona bir teklifte bulundu. Cariyesi Hacer ile evlenmesini istedi. İbrahim eşini çok seviyordu,üzülmesini istemiyordu. Bunun için de ona tebessüm ederek baktı. Allah belki bize bir çocuk verir, dedi. Sonra onları kıskanırsın ben de üzülürüm. Hayır,dedi Sare hanım üzülmem, sen evlen. Eşinin ısrarları üzerine İbrahim Hacer’le evlendi. Hacer ve Sare hanımlar çok iyi geçiniyorlardı. Birbirine karşı sevgi doluydular. İbrahim’in evinde mutlu bir aile yuvası oluşmuştu Bir zaman sonra Hacer hamile kalır. Ve İsmail isminde nur yüzlü bir çocuk doğurur. İlk sıralar Sare hanım çocuğa sevgiyle bakar. Ancak kendisi İbrahim’e bir çocuk verememişti. Bunun için de yüreğinde bir üzüntü hissetti. Bu hüzün rüzgarları kıskançlık ateşini körükledi. İbrahim’e, Hacer ile İsmail’i götürmesini söyledi. Bunun üzerine İbrahim, anne ve çocuğu aldı. Sare’ye veda ederek oradan ayrıldılar. İbrahim, Hacer ile İsmail’i çöle götürdü. Onlara bir çadır yaptı ve orada bıraktı. Yanlarına bir miktar da su koymuştu. Hacer hanım, İbrahim’e masum gözlerle baktı. Bizi bırakmanı Allah’mı emretti dedi. İbrahim başını eğerek evet işareti yaptı. Bunun üzerine tamam gidebilirsin. Allah bize yeter o ne güzel vekildir,dedi. İbrahim,Allah’a teslim kadını bıraktı. Sare hanımın yanına geri döndü. Ve gitmeden Allah’a dua etti; Allah’ım insanların kalbini buraya yönelt Burayı bereketli ve mübarek kıl demişti. Hacer ve İsmail orada yaşamaya başlamıştı. Bir süre sonra ana oğlun suları bitti. Hacer ne yapacağını şaşırmıştı. İsmail’i çadırda bıraktı sağa sola koştu. Safa ile Merve tepeleri arasında gidip geldi. Ama su yoktu, dudakları kurumuştu. Güneş yakıcı ve kavurucuydu Kumlar da bir o kadar sıcaktı. Yer ve gök elbirlik yakıyordu anayı Çaresiz ve üzgün bir şekilde çadıra döndü. Oğlunun susuzluktan kıvrandığını sanıyordu Bunun için yüreğinde burukluk hissetti. Çünkü o bir anaydı sevgi doluydu. Çocuğu için canını bile verirdi. Değil mi ki cennet anaların ayağı altındaydı. Ama o da ne Hacer,İsmail’in yanına girdiğinde Şaşkınlıktan gözleri kocaman kocaman açıldı. İsmail’in ayağının altından su fışkırıyordu. Allah yalnız bırakmamıştı teslim olan anayı Ve nur yüzlü güzel çocuğunu Onları zemzem suyuyla ödüllendirmişti. Oradan geçen kervanlar suyu görünce konaklamaya Ve orada yerleşmeye başlamıştı. Kısa zaman sonra ıssız beldeye canlılık geldi. İbrahim peygamberin duası kabul edilmişti. İsmail büyümüş koşacak yaşa gelmişti. İbrahim ara ara onları görmeye geliyordu. İşte yine oraya geldiği bir gün rüya gördü. Rüyasını oğlu İsmail’e anlattı; Güzel çocuğum rüyamda seni keserken gördüm Ne dersin bu işe, nasıl karşılarsın bunu dedi. İsmail, babacığım bu işi Allah emrediyorsa Hiç çekinme kurbanız biz O’nun yoluna,dedi. İbrahim ve İsmail teslim olmuşlardı yaratana Kalplerinde sadece teslimiyet vardı Allah’a. Eğildi İsmail boynunu kayaya yatırdı. İbrahim ise elinde bıçak oğlunun yanındaydı. Tam bıçağı İsmail’in boğazına sürecekti ki Bir ses duydu derinden ve durdu dinledi Ey İbrahim diye seslendi Rahman Allah Sen imtihanı başarıyla geçtin İşte sana sunuyoruz bir kurbanlık koç Bunu oğlunun yerine kurban et. Baba oğul birbirine sarıldılar sevinçle Allah memnun kalmıştı kendilerinden Bir de ödüllendirmişti büyük bir kurbanlıkla O günden sonra Müslümanlar kurban sunarlardı Allah’a bağlılığın sembolü olarak. Bundan sonra yüce Allah bir görev daha verdi İbrahim ve İsmail Kabe’yi yapacaklardı. Allah işaret etti yerini onlara Baba oğul el birlik yaparak yükselttiler Kabe’nin duvarlarını dualarla. Ey Rabbimiz bizden bunu kabul buyur Bizi sana boyun eğen sadık kullardan kıl Tevbemizi ve dualarımızı kabul et Sen merhametlilerin en merhametlisisin. Böylece dualarla Kabe’nin de duvarı kalkmıştı. İbrahim ve İsmail insanları buraya davet ettiler. Allah onlara haccı da öğretmişti Ve çölde fışkıran suyla birlikte Yeni bir medeniyet oluşmuştu Kabe’nin etrafında İbrahim ümmeti Selam dedi gelecek rahmet peygamberine. Kabe, birliğin sembolü olacaktı. İnanan insanlar dünyanın dört yanından Akın akın ona koşacak Gönül huzuruyla etrafında dönecek Barışı, kardeşliği ve dayanışmayı Tüm dünyaya göstereceklerdi. |