Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 Ağustos 2008, 13:27   #16
Çevrimdışı
PopSy
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Peygamberlerin Sıfatları




Gerçekleşen Rüya (Hz. Yusuf 5) Yazan seyit ahmet uzun
Yusuf Mısır’da güçlü biri olmuştu.
Kral ona bütün yetkilerini devretmiş,
Ve ülkeyi yönetmesini istemişti.
Yusuf bunun üzerine tarıma önem verdi.
Kralın rüyasının yorumunu bildiği için de
Ürünlerden bir kısmını depolarda biriktirdi.
Bir müddet sonra kıtlık baş göstermeye başladı.
Her taraftan insanlar ürün için geliyordu.
İşte bu kelen kervanların içinde
Yusuf’un yakından tanıdığı insanlarda vardı.
Yakup peygamberin büyük oğulları yani,
Yusuf’u kuyuya atan kardeşleri de gelmişti.
Onların içinde sadece Bünyamin yoktu.
Yusuf peygamber onları tanıdı ve gülümsedi.
Nereden geldiklerini kim olduklarını sordu.
Onlarda Kenan ilinden geldiklerini
Babalarının da Yakup isimli birisi olduğunu,
Kardeşlerinin birinin çölde kaybolduğunu
Diğeri de babamızın yanında kaldı.
Yusuf onların, kendisi hakkındaki sözlerine güldü.
Erzakları hazırlandıktan sonra onlara;
Babanızın yanında kalan kardeşinizi de getirin.
Görüyorsunuz ki ben, ölçüyü tam yapan birisiyim.
Ve size karşı oldukça konukseverim.
Onu bana getirmezseniz size ürün vermeyeceğim.
Bunun için de benim yanıma yaklaşmayın.
Bun üzerine kardeşler Yusuf’a şöyle derler;
Sen merak etme biz onu da sana getireceğiz.
Onun babasını ikna etmeye gayret edeceğizi
Bunun üzerine Yusuf peygamber yardımcılara;
Onların eşyalarını yüklerinin içine tekrar koyun,
Evlerine döndüklerinde bunun fark ederler,
Buraya erzak için gelmeye çalışırlar.
Kardeşler hep beraber memleketlerine dönerler.
Hemen babalarının yanına giderek ona;
Ey babamız, Bünyamin’i de bizimle gönder
Yoksa Aziz bize erzak vermeyecek.
Söz onu koruyacağız, ona bir şey olmayacak!
Size daha önce Yusuf için güvenmiştim
O zaman ne oldu söyleyin bakalım?
Ben onu ancak Allah’a havale ediyorum.
Bunun üzerine kardeşler ürünlerini indirmişlerdi.
Yükü indirdiklerinde sevinçten coşarak;
İşte eşyalarımız olduğu gibi duruyor.
İzin verirsen bir deve yükü eşya fazla alırız.
Çaresiz kalmadıkça mutlaka getireceğinize
Söz vermedikçe size izin vermeyeceğim.
Allah adına bana söz vermenizi istiyorum.
Çocukların gözleri ışıl ışıl parlamıştı.
Hemen babalarına istedikleri sözü verdiler.
Çocukların bu sözlerinden sonra Yakup;
Oğullarım hepiniz aynı kapıdan girmeyin.
Size bir tehlikenin dokunmasından korkarım.
Ama Allah’tan gelecek olan hiçbir şeyin
Size isabet etmesini de engelleyemem.
Hüküm ancak Allah’ındır.
Kardeşler Bünyamin’i de alıp Mısır’a giderler.
Babalarının dediği gibi şehre girerler.
Yusuf Bünyamin’i görünce çok sevinir.
O gece kardeşini yanına alır ve ona sarılarak;
Ben senin kardeşin Yusuf’um, der.
Onların yaptıklarına da sakın üzülme!
Ertesi gün yükleri hazırlanmıştı.
Yusuf o gece kardeşinin devesine
Kralın altın tasını gizlice yerleştirmişti.
Kervan hareket ettikten az sonra,
Bir tellal bağırarak onları durdurdu;
Ey hırsızlar durun bakalım!
Kardeşler şaşkın şaşkın birbirine baktılar.
Ne olduğunu anlamamışlardı.
Ne arıyorsunuz söyleyin, dediler.
Biz kralın altın tasını arıyoruz.
Bunun üzerine büyük kardeş onlara;
Biz buraya bozgunculuk yapmaya gelmedik.
Üstelik biz hırsızda değiliz, dedi.
Bunun üzerine muhafızlar onlara;
Peki siz yalancıysanız sizde bunun yani,
Hırsızlığın cezası nedir söyleyin, dediler.
Onlar da; eşya kimin yükünde bulunursa
O kişiyi burada alıkoymaktır,dediler.
Tası ararken, Bünyamin’in yükünde bulurlar.
Kardeşleri bunu görünce hemen;
Bu çalmışsa kardeşi Yusuf’da çalmıştı,dediler.
Yusuf bu sözü içinde sakladı,kendini tanıtmadı.
Siz daha kötü bir durumdasınız çünkü,
Allah sizin anlattığınızı çok iyi bilir,dedi.
Kardeşler Yusuf’a üzüntüyle gelerek;
Ey Aziz onun yerine bizlerden birini al.
Çünkü onun çok yaşlı bir babası var.
Üzüntüsüne dayanamaz kahrolur,dediler.
Yusuf’ta bunun üzerine onlara;
Başkasını almaktan Allah’a sığınırız,dedi.
Kardeşler ümitlerini kesmişti.
Büyükleri babalarının yanına gitmek istemedi.
Babamıza gidin ve ona deyin ki;
Ey babamız oğlun hırsızlık etti.
Biz ancak bildiğimizi söylüyoruz.
Bize inanmıyorsan kervandakilere sor, deyin.
Yakup, Bünyamin’in de yakalandığını öğrenince
Üzüntüden gözlerine ak düştü.
Gören gözü görmez oldu evlat acısından dolayı.
Yusuf ve Bünyamin Yakup’un dilindeydi.
Sabah akşam onların isimlerini tekrarlıyordu.
Çocukları babalarına şöyle dediler;
Yeter baba Yusuf’u anmaktan helak olacaksın.
Yakup’ta ; ben sizin bilmediğinizi biliyorum.
Şimdi gidin ve onları iyice arayın, dedi.
Kardeşler tekrar Yusuf’un yanına gittiler;
Ey Aziz bizim fazla sermayemiz yok,
Bize tam olarak ölçerek ver, bize bağışta bulun.
Bu sözler üzerine Yusuf, onlara;
Siz cahilliğinizi hiç düşünmüyor musunuz?
Yusuf’la kardeşine ne yapmıştınız hatırlayın.
Bu sözler kardeşler de bir şaşkınlık oluşturdu.
Yoksa yoksa sen Yusuf’musun? dediler.
Evet ben Yusuf’um, bu da kardeşim.
Allah güzel davrananları ödüllendirir.
Kardeşleri de; Allah seni bizden üstün kıldı.
Biz hata yapanlardandık, dediler.
Yusuf; bugün kınanmak ve kızmak yok.
Allah sizleri affetsin, dedi.
Göleğini kardeşlerine vererek onlara;
Bunu götürün babama verin, gözleri açılsın.
Gömleği gözüne süren Yakup’un gözleri açılır.
Çocukları bunun üzerine babalarına;
Ey babamız bizim Allah’tan af dile, dediler.
Çünkü biz gerçekten günahkardık.
O da çocukları için Allah’tan bağış diledi.
Sonra hep beraber Mısır’a gittiler.
Yusuf’un onların geldiğini görünce,
Hemen ayağa kalkıp anne babasını kucakladı.
Sonra da anne babasını tahta oturttu.
Hepsi Yusuf’un büyüklüğü önünde eğildiler.
Bunun üzerine Yusuf; babacığım işte bu, dedi
Allah’ın bana gösterdiği rüyanın yorumudur.
Son olarak Yusuf peygamber şöyle dua etti;
Allah’ım beni Müslüman olarak öldür
Ve beni iyi insanlar arasına al Rabbim.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver