Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Peygamberlerin Sıfatları
Hz Nuh'un (as) İman Gemisi (1) Yazan seyit ahmet uzun ZENGİN ZALİMLER Hz Âdem’in vefatından sonra çocukları, onun sözlerini benimsediler. Allah’a itaate devam ettiler. O’nun sevgisini kaybetmekten korktular. Allah’ta, onlara yağmur yağdırdı, ekinlerini çoğalttı, rahmet üstüne rahmet verdi. Hz Âdem’in ölümünün üzerinden uzun yıllar geçmişti. Âdemoğulları toprağı işlemeyi geliştirdiler. Geçim kaynağı olarak hayvancılık ta ilerlemişti. Hayvanların etlerinden, sütlerinden, derilerinden, yünlerinden faydalanıyorlardı. İnsanlar bu sayede zenginleşmişlerdi. Ancak zenginlik onları şımartmış, Allah’tan uzaklaştırmıştı. Âdemoğulları artık Allah’a ibadet etmez olmuşlardı. Gerçi Allah’a inanıyorlardı, ama O’nun yanında birçok putlar daha edinmişlerdi. Kendilerine o kadar çok nimeti veren Allah’ın yüceliğini unutmuşlardı. O Allah sadece taptıkları tanrılardan birisi durumundaydı. Kendi elleriyle yaptıkları taştan, ağaçtan putları yüceltiyor, onların önünde eğiliyor, ve secde ediyorlardı. Zamanla yürekleri de yaptıkları putlar gibi katılaşmaya ve duyarsızlaşmaya başladı. Zenginliğin verdiği şımarıklıkla, fakirleri ve yoksulları hor ve hakir görmeye başladılar. Çünkü Allah sevgisinden yoksunlaşan kalplerden, merhamet sürgün edilirdi. “Ve dediler ki: Sakın ilâhlarınızı bırakmayın; hele Ved'den, Suvâ'dan, Yeğûs'tan, Ye'ûk'tan ve Nesr'den asla vazgeçmeyin! (Nuh 71/23) Nuh peygamberin kavmi, ilk önceleri toplumda iyi ve güvenilir olarak anılan, yardım sever insanların anısını yaşatmak için, onların heykellerini yapmaya başlamışlardı. Ama zamanla onların birer insan oldukları unutulup, birer put olarak anılmaya başladılar. Böylece yeryüzünde ilk putperestlikte başlamış oldu. İlk önceleri gayet iyi niyetle başlayan bu yaklaşım zamanla, kötülüğün kaynağı oldu. Çünkü zengin zalimler, onların iyiliğini almaktansa onların üzerinden çıkar elde etmeyi daha kolay gördüler. Hem görmeyen, duymayan ve istedikleri gibi yönlendirecekleri tanrılar, kendilerini haksızlıktan ve kötülükten alıkoyan Allah’tan daha güzel göründü. Şeytan da bu duygularını onlara süsledi. HZ NUH’UN GİZLİ DAVETİ Âdem peygamberden uzun yıllar sonra insanların azgınlığı ve zalimliği böylece artmaya başladı. Allah, insanları seven, gözeten, koruyan, türlü nimetlerle rızıklandıran yüce yaratıcıydı. Aynı zamanda onlar için peygamberler ve kitaplar göndererek, onları yanlışlarından korumaya çalışan yüce bir Rab’di. Bunun için kullarının ateşe doğru ilerlemelerini ve toplumlarını haksızlıklarla doldurmalarını istemezdi. Bunun için de yanlışa yönelen ve hakikati yüreğinden sürgün eden insanlara, sürgündeki inancı hatırlatması için güvenilir ve yürekli peygamberler gönderirdi. İşte bu şımarık ve asi insanların içinde de emin, dürüst, ahlaklı ve vicdanlı bir güzel insan vardı. Bu insanın adı Nuh idi. Allah bu güzel insan Nuh’u, toplumu uyarması ve hakikati hatırlatması için peygamber olarak görevlendirdi. Peygamberler, Allah’tan aldıkları emirlerle hareket eden, güvenilir insanlardı. Yalnız çalışmakla ve ibadetle insanlar peygamberlik derecesine asla ulaşamazlar. Peygamberlik ancak Allah’ın seçimiyle mümkündür. İşte Allah’tan peygamberlik görevini alan Nuh, Allah’ın emirleri doğrultusunda hareket etmeye başlar. İlk önce akrabalarına, arkadaşlarına kendisinin peygamber olduğunu ve putların ibadete layık olmadığını, ibadet edilmeye yalnızca Allah’ın layık olduğunu anlatmaya başladı. “Ey arkadaşlarım bu putları insanlar kendi eleriyle yapmıyor mu? Eğer insanlar bunları yapmasaydı var olabilirler miydi? Onları korumasalar, kendilerini koruyabilirler mi? söyleyin bana, kendilerini bile korumaktan aciz olan bu putlar sizleri nasıl koruyabilirler? Üstlerine konan sineklere bile zarar verecek güçte olamayan bu putlar sizlere nasıl zarar verebilirler. Düşünün arkadaşlar! Bu söylediklerimi biraz düşünecek olursanız, bana hak vereceksiniz. Bu güçsüz, hareketsiz taş yığınları nasıl olur da gökten size su indirir? Nasıl olur da yerden sizler için bitkiler yeşertir? Allah, beni sizler için peygamber olarak gönderdi. Ben yaptığınız bu kötülüklerden dolayı, büyük bir felakete uğramanızdan korkuyorum. Ey kavmim, bu putlara tapmaktan vazgeçin! Her şeye gücü yeten, her şeyi yaratan ve sizleri tüm güzelliklerle donatan Allah’a ibadet edin. Bana da güvenin ve inanın. Bu güne kadar hiç yalan söylediğimi duydunuz mu? Ben size gönderilen güvenilir bir elçiyim! Nuh peygamber onlara böylesine güzel ve etkileyeci bir konuşma yapmıştı. Nuh peygamberin arkadaşları gururlu, kibirli ve zengin insanlar değildi. Bunun için, Nuh peygamberin dediklerini iyice düşündüler. Sonra onun haklı olduğuna karar verdiler. Nuh’un, Allah’ın peygamberi olduğuna inandılar. Artık o ne derse onu yapacaklarına söz verdiler. Ancak bu insanlar o toplumda azınlıktaydı. Şimdi açıktan davetin zamanı gelmişti. İMAN RÜZGÂRI ESİYOR Nuh peygamber uzun zaman bu arkadaşlarıyla buluştu. Onlara, Allah’tan aldığı vahiyleri, güzel öğütleri bir bir anlattı. Onlarında iyi birer Müslüman olmalarını sağladı. Artık Allah’tan aldığı vahiyleri açıkça bildirme zamanı gelmişti. Onların içinde yaşıyordu ve onları iyi tanıyordu. Bunun için de nasıl yaklaşması ve neler söylemesi gerektiğini de çok iyi biliyordu. İlk hitabı kardeşçe ve yürekten geliyordu. Sevgi ve şefkat gülünün kokuları geliyordu.; “Ben (dedi), sizin için apaçık bir uyarıcıyım. Allah'tan başkasına tapmayın! Ben, size (gelecek) elem verici bir günün azabından korkuyorum." Ey halkım! Sizleri bizleri yaratan ve yoktan var eden Allah’tır. Annelerinizin karnında sizleri besleyip büyüten de Allah’tır.Gündüzleri, geceleri var eden O Allah’tır.Sizlere göz aydınlığı evlatlar veren de O Allah’tır.Ürünlerinizin bereketlenmesi ve sizlerin tatlı sular içmesi için gökten bulutlardan yağmur indiren de O Allah’tır.Şayet sizler, ellerinizle yaptığınız putların da güçlü olduğuna inanıyorsanız söyleyin bakalım, onlar ne yaratabilmiştir?Kendileri korunmaya muhtaç olan zavallı varlıklar, sizleri nelerden korumuştur?Ama O Allah’a gelince, işte O, Allah her şeye şekil veren ve yaratandır.Sizleri nasıl yarattıysa, öylece de öldürecektir. Sonra tekrar dirilterek, yaptıklarınızdan dolayı sizleri hesaba çekecektir. Nuh peygamberin konuşması halkın üzerinde etkisini gösteriyordu. Bazıları putların etkisinden sıyrılıp, sağduyuyla düşünmeye başlıyordu. Ama bunlar çok azınlıktaydı. Zengin zalimler, varlıklarının etkisiyle Nuh peygambere karşı çok kırıcı ve kaba davrandılar. Onu yanında gezen fakir ve güçsüz insanlardan dolayı ayıpladılar. Ama Nuh peygamber yürekliydi. Hiçbir tehdide pabuç bırakmazdı |