Cevap: Peygamberlerin Sıfatları
İMAN GEMİSİ YÜKSELİYOR (7) Yazan seyit ahmet uzun Nuh peygamber ellerini Rabbine açmış ve O’ndan yardım dileğinde bulunmuştu. Nuh peygamber halkının iman etme ihtimali yok oluncaya kadar sabır ve metanetle tebliğine devam etmişti. Ancak bu ihtimal ortadan kalkınca “Ben yenildim bana yardım et” diyerek Rabbine sığınmıştır. “Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanladı, hem de kulumuzun yalancı olduğunda ısrar ederek: O, delirdi, dediler. Ve (Nuh, davetten vazgeçmeye) zorlandı. Bunun üzerine, Rabbine: Ben yenik düştüm, bana yardım et!” diyerek yalvardı.” Kamer/ 9-10İsyan gözlerdeki görme, yüreklerdeki hissetme akıllardaki kavrama melekesini kör edince artık kalpler mühürlenmiştir. Onlar için yapacak başka bir şey yoktur. Yenilmek bu anlamda karşıdaki düşmanın anlayışsızlığının sınırını göstermesi açısından önemlidir. Burada bir malubiyet ve kaybediş yoktur. Çünkü sonunda ödülü hak edenin kaybetmesi söz konusu değildir. Yenilgi bir çekiliş olarak ele alınabilir. Tebliğ görevi ifa edildi, ama sonuç elde edilmedi. Sonucun mutlak anlamda bizim istediğimiz gibi olması da mümkün değildir. Biz tebliğ ederiz hidayet Allah’tandır. İşte belki de Nuh peygamber bu gerçeği dile getirmek istiyordu. “Ben benim sorumluluğumu yerine getirdim. Onlar isyan ve kibirle sana karşı büyüklendiler. Onların bu büyüklenmelerine karşı bana yardım et. Büyüklüğünü göster onlara ey Rabbim. Çünkü benim buna gücüm yetmez.” Aslında burada bir peygamber olarak çok büyük bir nükte de bulunmaktadır. Nükte; Ben Sen’in adına, Sen’inle varım. İsyanda son noktayı koyanlara karşı, benim kişisel bir gücüm yok. Onları Sana havale ediyorum.” Bir mümin yapabileceği tüm çalışmaları yaptıktan sonra yine de başarısız olduğuna kanaat getiriyorsa, sonuç Allah’ındır. Her şeye hakkını veren ve hakkıyla muamele eden rabbimiz bunu bize çok net bir şekilde göstermiştir. Nuh peygambere bir gemi yapmasını emretmiştir. İnanan insanın sahipsiz olmadığını ve olmayacağını bütün kâinata bildirmiştir. Nuh peygamber gemi yapmaya başlamıştı. Kendisine inanan insanlarla birlikte Rabbimizin emrettiği şekilde gemiyi yapıyordu. “Bunun üzerine ona şöyle vahyettik: Gözlerimizin önünde (muhafazamız altında) ve bildirdiğimiz şekilde gemiyi yap. Bizim emrimiz gelip de sular coşup yükselmeye başlayınca her cinsten eşler halinde iki tane ve bir de, içlerinden, daha önce kendisi aleyhinde hüküm verilmiş olanların dışındaki aileni gemiye al. Zulmetmiş olanlar konusunda bana hiç yalvarma! Zira onlar kesinlikle boğulacaklardır. Sen, yanındakilerle birlikte gemiye yerleştiğinde: "Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Allah'a hamdolsun" de.Ve de ki: Rabbim! Beni bereketli bir yere indir. Sen, iskân edenlerin en hayırlısısın.Şüphesiz bunda (Nuh ve kavminin başından geçenlerde) birtakım ibretler vardır. Hakikaten biz (kullarımızı böyle) deneriz.” Mü’minün/27-30 Rabbimiz, Nuh peygambere nasıl dua edeceğini ve nasıl davranacağını belirtiyordu. İnanan insanların tek temennisi hayır ve iyilik üzerine olmalıydı. İyiliği engelleyenlerden ve kötülüğü alışkanlık haline getirenlerden uzak durmalı ve onları Allah’a havale etmeliydi. İşte bu uyarıyı dikkate alan Nuh peygamber zalimlerin alaylarına ve küçümsemelerine aldırış etmeden gemiyi, kendisine inananlarla yapmaya başlamıştı. |