Konu: Hicret
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 Ağustos 2008, 04:04   #5
Çevrimdışı
PopSy
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hicret




Peygamber Efendimize Hicret İzninin Verilmesi

Kureyş müşrikleri Resûl-i Ekrem Efendimizin vücudunu ortadan kaldırmak için kat’î karar almışlardı ve bunun için faâliyetlerini sürdürüyorlardı. Bu sırada Cenâb-ı Hak, Sevgili Resûlüne hicret emrini verdi.

Peygamber Efendimiz, Hz. Ebû Bekir’in evine her gün sabah veya akşam vakitlerinde uğrardı. Fakat, hicret emrini aldığı gün, öğle vakti sıcağında, âdeti olmadığı bir saatte başını sararak Hz. Ebû Bekir’in evine vardı. Efendimizin geldiği haber verilince Hz. Ebû Bekir şaşırdı ve “Vallahi, Resûlullah bu saatte hiç gelmezdi. Bu gelişinde mutlaka bir iş var” diye konuştu.

Sonra Efendimizi içeri alıp minderinin üzerine oturttu ve “Anam, babam sana fedâ olsun, Yâ Resûlallah, ne haber var?” diye sordu.

Peygamber Efendimiz, “Yüce Allah, bana Mekke’den çıkmaya ve Medine’ye hicret etmeye izin verdi” buyurdu.

Hz. Ebû Bekir merakla, “Senin refakatınla şereflenecek miyim, yâ Resûlallah?” diye sordu.

Peygamber Efendimiz, “Evet” deyince gönlüne sürûr, gözlerine sevinç göz yaşları doldu.

Hz. Âişe bu ânı şöyle anlatır:

“O güne kadar, bir insanın sevincinden böylesine ağladığını görmemiştim.”1

Resûl-i Ekrem ve Hz. Ebû Bekir, Medine’ye kadar kendilerine kılavuzluk etmek üzere, henüz müşrik, fakat güvenilir, sözünde durmasıyla tanınmış biri olan Abdullah bin Ureykit’le anlaştılar. İki binit devesini kendisine teslim ettiler. Üç gün sonra Sevr Dağı eteğinde buluşmak üzere sözleştiler.

Bundan sonra Peygamber Efendimiz, Hz. Ebû Bekir’in yanından ayrılarak Hâne-i Saadetine döndü.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver