Cevap: Aşk kırıntılarım ( kendi kalemimden )
Birbirine bağladığım duyguların koparcasına gerilmesiyle başlayan bir pırıltı yine gözlerinin içindeki. Bana düşen yine gitmek oluyor yanına geldiğim her adımda. Bir avuç dolmayacak hüzün bile korkutuyor kaçırıyor senden. Tüm benliğim sevginle doluyken kelimeler kanatıyor duygulandığım anları.
Sen diye başlıyorum ve başlıyorum yine anlatmaya. Hani geçen sene 3 aylık bir ayrılığın üzerine buluşmak için istanbulun en yüksek tepesini aramıştık. Hani en yüksek yerinden İstanbul'un gökyüzüne seslenip yankılanmış duygularımızı dinlemiştik.
Ben hayatı, siyah saçlarının gökyüzünde dalgalanan, ela gözlerinin gökyüzünde yansıyan ve gökyüzünü kırmızıya boyuyan dudaklarının izinde yaşadım. Kurtulamadım senin bende yarattığın gölgeden. Aşk kokuyor, gerçeklik tattırıyordun.
Söylemek istediğimiz her söz söyleyemediklerimiz olmuş, biz sessiz dünyamızın kafesinden çıkmaya çalışan denekleri, kalabalık duygularımızın hapsinden kurtulmaya çalışan katilleri, bomboş sözlerimizin kaderinden arındırılan günahkarları ama seninleyken tüm dünya yaşam alanı sınırlanıyordu...
Sen ve sen merkezci bir metrenin içinde yaşamak evlerin en güzeli. Sığınmak isteyeceğim tek mabet oluyordu zararsız bedenime. |