Cevap: Aşk kırıntılarım ( kendi kalemimden )
o zaman yap hadi
büyük bir şevkle sar beni ama dur
sarmadan önce sevdiğini söyle bir kere daha
deniz gözlerinle dalgalan içime
seviyorum seviyorum aşkım de bakarak içime
önce nefes almadan söyle hızlı olsun ölüşüm dudaklarında
sonra bir nefesde değil her nefes alışında tekrarla
SENİ SEVİYORUm
bağır ama dur yüreğim dayanır mı sanıyorsun bu aşka
her atışında kalbinin hissetmelisin beni
ancak öyle dayanabilirim aşkına
güç verirsen senden bana
şimdi hadi tam zamanı akıt aşkını içime
damarlarımda hissettir duygularını karıştır duygularımla
ama dur panzehirim yok aşkım
ya bağlanırsam sana damardan
ya bırakamazsam bir daha seni
olmak istemezse dünya sensiz
olabilirmiyim dünyamda neslisiz
ve artık her yer sessiz
kalkalımmı aşkımızın rüyasından
uyandığımızda bu güzelliklerden söyler misin yeniden
yine de severek
Aşkım dermisin herşeye rağmen
ölene dek hatırlar mısın bir aşk vardı
ölürken son defa
AŞKIM
-------------------------------------------------
Aşka benzeyen bir yıkıntı bile gerçekleşmeden biraz olsun beklenti kalır içerde saçma gelsede giderken sevgi dolu kalmak
ben her şiirde saçma da olsa biraz olsa sevgi dolu kalan gözler görmek için yazar ve okurum dinleyenlere ne güzeldir anlamsız gözler ya da düşüncelerle bunu okuyan ya da dinleyenlerin hali
Ama sadece bir kaçı özeldir ve anlar bunu daha da özeli yaşayabilir bunu. Gerçi daha özel olanlar kaybedilenlerdir hep, hayatın en özeli olup kaybedildiği ile benzetilebilir
İntihar gibi birşey belki bir cinayet kan içinde uyanmak karanlığa bir kere bile yürüyememek "seni sende bilirsin ama ben daha çok bilirim demek" Ya da diyememek.
----------------------------------------------
Anlam veremediğim bir sabahın kuş sesleriyle birlikte gelen karmaşası kulağımdaki cıvıltılı tınlamalar. Arkasından doğa üstü bir güçle repliğimi yerine getirmem hergüne başlangıç aynı iken neden bitiş farklıdır diye sorarken görmek karanlığı.
Karanlık aydın olanın karşıtı diye düşünülebilir. Oysa karanlık görmeniin en aydın yanıdır. Bir çok davranış engel olsada görmeye karanlık hep korkuyla anlatır sen öğren diye. Aslında umut dolu bir kitap gibi uyarmasada yaşadıklarının ardından gelen pişmanlık canlandırır seni.
Yaşamın üç farklı boyutundan tek farklı boyutu yaşamak canlı olduğunu hissetmek. Kimine göre bir dokunuş kimine göre bir ses canlı olmanın kanıtı oysa ben ne dokunur ne konuşurum geceleri cansızlığıma bırakır harcarım koşulsuzca benliğimi.
Sevmenin bir diğer adını oluşturuyor "ben". Severken kaç kişi anlatabilir ki gönülden. Keşife çıkıyor sanki hiç yaşamamışcasına insan. Ah şu gökyüzünün bir kalbi olsada seni yağdırsa bana o zaman inanırmıydın bu mucizemise ey aşksım sen...
Aşk dediğim mucize kelimesi eklendi yanına. Tek mucize aşk mı olacak hep senin, soğumuş duygularına. Bilirsin en önemli mucize yaşadığın ben anılarımda. Keşke demeden seni sevebilsem kalemimden uzak kollarımda... |