Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10 Temmuz 2008, 17:11   #1
Çevrimdışı
Oyku1905
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Aşk kırıntılarım ( kendi kalemimden )




Bu konu altında yüreğimde kalan kırıntıları düşünce düzeyinde sorguluyorum. Aşk kırıntıları insanı doyurabilecek kadar yoğun kıvama sahiptir. Belki bir gün tekrar aşık olurum, kırıntısız.

----------------------------------

Şu anda senden km'lerce uzaktayım
Hep seni düşünüyorum beni üşüten düşüncelerimde

Taşlar çok soğum ama beni ısıtıyorlar seni sevmekle
Martılar karşı sahilde bana gülüyorlar sanki

Rüzgarı hissetmeye başlıyorum, her yönden esiyor
ÜŞüyorum.. Üşüyorumm
Ama merak etme aşkınla ısınıyorum

Gökyüzüne bakıyordum ne kadar çok yıldız var
Acaba onlarda aşık olup acı yaşıyorlar mıdır sevgili
Birini sana benzettim ben ve AĞLADIM
Ağladım hemde çok...
Ama aşkın geldi aldı hüznün yaşlarını benden.

Tam seni düşünürken bir yıldız kaydı sanki
Seni dlledim bende alışkanlık zante diye ve UMUTLANDIM
Öylesine umutlandım ki uzun umutlarım oldu ve yanına geldim

Bir düş kurdum içimde sana ait

Dileğimi, hüznümü ve umutlarımı içine aldım
Artık güvende sana ait herşey sevgili

Şİmdi sen o düşüncelerde bir karmaşa gibi olsanda
Düşüncelerim aşka
Düşüncelerim hayata açılıyor .

------------------------------------------------

Mutluluğun verdiği güzellikler özlenmeyi, mutsuzluğunkiler ise övülmeyi hakeder. Stoaci

Şiir o kadar güzel yazdırmıştı ki bana duygularımı şimdi düşünüyordum, mutlumuyum bu mutlulukta özlemeli miyim ? yoksa mutsuzmuyum ve mutsuzluğumda aşkıma övgüler mi yağdırmalıyım ?

Bazen güneş size yakındır, hatta kucağınızdadır. Onu hissetmeye çalılşırsınız ve hissettiğinizde güneş size çok tatlı gelir. İşte şimdi dünyayı yaşatan güneş benide yaşatmaya başladı dersiniz. Benimde bir güneşim vardı. Sadece ısıtmazdı beni. Benim varlığım için gerekliydi. Sistemimin bir parçasıydı ve o olmadan ben sadece bir dünyaydım, soğuk ve karanlık.

Bazen sevda tam arkanızda büyük bir orkestra ile konser veriyordur. Sen duymazsın, belki sevdanın sesi korkutur seni belki de duyacağın seslerin güzel olup olmaması düşüncesi. Yinede arkanı dönsem mi diye bir an düşünürsün. Arkamı dönmeli miyim ? Döndüğümde duyacak mıyım peki?

Bazen sevda arkanızda orkestra olmaktansa önünüze geçer ve koşmaya başlar. O kadar hızlı koşar ki sevdanız kanatlanır ve uçmaya başlar. O zaman sizde uçmak istersiniz. Ama bir türlü anlamazsınız nasıl uçtuğunu. Düşünürsün sonra anlamsızca, diyelim ki uçtum peki onunla aynı hızda olabilecek miyim ? Uçmayı başardığımda ben havada kalabilecek miyim ?

Benim aşkım böyleydi. Bazen büyük bir orkestra da duymak istemediğim sesler, bazen hızla koşarak yanımdan geçen ve havalanan bir kuş. Sonra karanlığımda bana doğan güneş. Üşümüyordum zaten ben hep onun varlığında tamamlanıyordum. Güneşim batmaya başladığında üşümeye başladığımda, aşkın ve "o"'nun gerekliliğini anladım. 3 ay kadar onunla görüşemedik, yoğunlaşan dersler, hayat içinde ki sorunlar bizi yormaya başlamıdı. Aşk oyununda başrolü artık bırakmanın zamanı geldi artık.

Artık aşkta sona gelmiştik çünkü Shakespeare'ninde dediği gibi;

İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor,
Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık bulmadığı için,
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için,
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için,
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için,
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için,
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermediği için,
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için...

Ben korkmuyorum ama karşımda hep korkan bir aşk vardı. Benimle yaşlanmaktan, benim onu çok sevmemden, benim onu çok düşünmemden, benim çok konuşmamdan ... Bazen korkmuyorum derdi. Seninle Yağmuru seviyorum derdi, ama yağmur yağar biz ıslanmaya başladığımızda, hadi şu cafeye girelim derdi. Seninle güneşi senin sıcaklığını seviyorum derdi, güneş çıktığında gölgeye kaçardı. Seninle rüzgarda savrulmayı seviyorum derdi, en ufak bir rüzgarda benden kaçardı. Bende hep korkardım, bana seni seviyorum demiyorsun. Ama dediğin anlarda farkediyorumda. Yağmurdan, güneşten ve rüzgardan farklı mı bu sevgin ?

Korkularla dolu bir aşkı kaybettim. Şimdi aşık olmasamda, aşığım. Şimdi yaşamasamda, yaşıyorum. Şimdi ölmek istesemde, ölmüyorum.

Şimdi diyorum ki, sevgili nerelerdesin bensiz nereleri geziyorsun ?
Şİmdi diyorum ki, aşk nerelerdesin bensiz kimleri ziyaret ediyorsun ?


-----------------------------------------------

Belki cesaretim yoktu seni sevmeye belki de hakkım

yüzüme vurmadı kimse hatalarımı

gücümde kayboldu güçsüzlükleri

oysaki ben kaç kere dizlerinde ağlamak istedim

şimdi volkanlar patlıyor kalbimin en dar yerinde ve ben

ben genişleyemiyorum

Sen özlemlerindeydin benim belkide herşeyi istediğimdin güzelliğim...

Üzerimde aşkın oldukça ben hep senimdim...

Umutlanmak isteyip umutlanamıyordum yanlışlarım hatalarım geliyordu aklıma

belki dediğimde düşünüyorum beni sever misin

Benim hep söylediğim gibi SENİ SEVİYOrum der misin

Ben seni değil, ALLAHI seviyorum

Ben sana olan Sevgimi ALLAH için dile getiriyorum

Şİmdi AFfedecek biri Varsa evet...

BENi ;

Beni ALLAH Affetsin

-------------------------------------------

uyuyan güzelim, nasılsın?

Boşver nasılsın sorularını AŞk sadece İçelim hadi...

Ne içiyoruz ben çok susadım

su içelim o zaman, ya da doldur kadeh kadeh, aşkı içelim...

Ben susamışlığımda sendin...

aşkımı kadehlere koymamı neden bekliyorsun ki ben aşkımı yüreğimden içmeni istiyorum

O kadar yakınki bana yürekler, bu yakınlıkta hep uzak yaşamak zorundayım, o kadar samimisinki bana aşkını uzaklığından bile alıyorum, duygularım benden uzaklar aynı yürekler gibi. Benim içimde ama benden uzak... Aşkını alabilsemde yerine duygularımı bırakamıyorum...

Aşkımın savaşı duygular değil..kimsenin tahtını istemeyecek kadar, kimsenin bıraktığı boşluğa dolmayacak kadar büyük bir çocuk o ..şımarık ve yaramaz uzaktan sevecek kadar , buradan görecek kadar bende ilerde..çıkıp sana kaçışlarında tutamadığım AŞK!..

Sadece aşk mı beni yoran yoksa sensizlik mi? Sensizlik aslında aşksız olmakla aynı şey mi? En önemli duygularımda görüyorum hissediyorum seni (aşkı) ey aşk diyorum, sadece sen yetermisin hayata? Herşeyi bıraksam da senin olsam bana yetermisin? Daha önemlisi aşkı bıraksam bana bunu yaşatan kişiyle olsam, aşk yine aşk olurmu gibi sorular sorar dururum. Öğrendim öğrendim... İyi bir öğrenciyim ben, artık ey aşk demiyorum. Artık aşkımı duygularımı düşüncelerimde değil bana verdiğin enerjimde ruhumda sorguluyorum. Benim Allahla aramda ki en büyük aşksın, sana kızmalı mıyım ? Ya da ne yapmalıyım... Aslında soru şu... Aşk mı yoksa Sen mi ? Sen mi yoksa ....

Aşk ben değilim..aşk içindeki huzur..hissettiğin büyüklük Bağlılığın..bu dünyan değil öbür dünyaya yolun, aşk ben değilim gözlediğim varlığının sebebi olur ancak yüreğimse merdivenin aşk ise tercihin, zaten çıktığın merdiven benim

------------------------------------------------


Konu Oyku1905 tarafından (10 Temmuz 2008 Saat 17:17 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet sohbet