Kadın ve erkek arasında tartışması bolca yapılan konulardan biridir bu. Genel kanaat ise erkeğin kadın ruhundan anlamadığıdır. Daha doğrusu anlayamadıklarıdır. İsterseniz nedenlerine şöyle bir bakalım...
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Ne dersiniz, zamanımızın erkeği kadın ruhundan anlıyor mu sizce? Pek anladığı söylenemez. Hani o eski İstanbul beyefendisi dediğimiz erkekler olsa günümüzde neyse de. Biliyorsunuz onların da soyu tükendi nerdeyse. Günümüz yeni yetme erkeklerin ise kadının bir ruhu olduğunun bile farkında olduğunu sanmıyorum. Biraz ağır oldu galiba ama gerçekler acıdır. Zaten tüketim toplumu olduğumuzdan beri insanların yapısı da değişti. Her şeyi pek kolay tüketir olduk. İlişkilerimizi, sevdiklerimizi bir çırpıda tüketiyoruz. Üretmek, kotarmak, yapmak şöyle dursun, tüketemediklerimizi de hemen kaldırıp çöpe atıveriyoruz. Yani huyumuz suyumuz değişti. Tabi toplumsal değerlerimiz de. Bırakın kadın ruhundan anlamayı, büyüklerimize saygı bile göstermez olduk.
Gelelim konumuza! Bir kere her şeyden önce kadın ve erkek hem ruhsal hem de fiziksel açıdan birbirinden farklı özelliklerle yaratılmışlardır. Yani birbirlerini tam olarak anlamalarını beklemek doğru olmaz. Ancak anlayış gösterip, saygıyla birbirlerini kabul etmeleri gerekir. En azından ben böyle düşünüyorum. Umarım siz de benim gibi düşünüyorsunuzdur.
Şimdi kadın ve erkek farklı özelliklerde varlıklar olunca, her zaman uzlaşmaları mümkün olmuyor. Zaten kadınları erkeklerden farklı kılan en önemli özellik ruhlarında gizlidir. Kadın ruhu daha duyarlı, sabırlı, duygusal ve dayanıklıdır. Bu özellikleriyle erkek ruhundan daha hassas yapıdadır. O yüzdendir ki, doğurganlık gibi çok kutsal olan bir özellik kadına verilmiştir. Kadın, anne olma özelliği ve çok duyarlı ruhu nedeniyle erkeğe oranla farkındalığı daha yüksek olan bir varlıktır. Etrafına bakışı başkadır. Olayları ve insanları daha kolay algılar, farkına varır. Üstelik kadın ruhu acılara erkekten daha dayanıklıdır. Acısını içinde tüm hızıyla yaşar ama etrafına pek belli etmez. Ve erkeğe oranla daha kolay affeder. Fiziksel olarak narin yaratılan kadının ruhu da incedir. Anlaşılmak, ilgilenilmek, özen gösterilmek ister. O annelik özelliği gereğince hayatındaki erkeğe de korumacı yönüyle yaklaşır. Sahip çıkmak, besleyip, büyütmek ruhsal özelliklerinin içinde vardır. Erkeğin onu anlamasını karşılık vermesini bekler. Peki erkek onu yeterince anlayabilir mi? Hayır. Çünkü erkek bu özellikleri kadın gibi yoğun bir biçimde ruhunda barındırmaz. O yüzden erkekler kadın ruhundan pek anlamazlar.
Erkekler doğaları gereği daha katıdır, serttir, incelikten biraz yoksundur. Onlar fiziksel olarak güçlü yaratıldıklarından, bu güçlerini kullanmayı pek severler. Hatta sayıları az da olsa zaman zaman zarif, kibar, anlayışlı erkeklerle karşılaştığımızda, kadın ruhu gibi ince ruha sahip bir adam demez miyiz? Deriz tabi. Çünkü alışılmadık bir durumdur. İşte bu nedenle erkekler kadınları zor anlarlar. Onlar biraz höt höt yapılı varlıklar oldukları için dıştan duyarlı görünseler bile özlerinde bu özelliği taşırlar ve yeri geldiğinde hemen kullanırlar. En efendisi, medenisi, eğitimlisi bile damarına basıldığında bu yüzünü gösterir. Gerçi şimdi diyeceksiniz ki kadınların içinde yok mu höt höt tipler? Var ama erkeklerle kıyaslandığında devede kulak kalır. Şimdi bu durumda nasıl beklersiniz höt höt bir adamın, ince ruhlu, zarif, narin bir kadını anlamasını? Bu biraz hayal olmaz mı? Bence olur. Ama şunu da vurgulamak gerekir. Erkekler kadın ruhunu çözmek, anlamak için uğraş vermişlerdir. Özellikle sanatçı erkekler. Fakat tam olarak algılayamamışlardır. Dedim ya her iki cins farklı özelliklerle yaratılmış. Bence bu nedenle erkek kadını tam olarak anlayamaz. Tıpkı, kadının da erkeği tam olarak anlayamayacağı gibi. O zaman yapılacak en doğru iş, karşılıklı saygı ve anlayışla kabullenmektir. Yoksa sorun devam eder. Yani kavga, gürültü eksik olmaz. Zaten bu sürtüşmelerde de ezilen taraf, narin yapılı kadın ruhu olmaktadır. Bence erkeği hep yöneten taraf olan kadının bu durumu da kendisi çözmelidir. Yani şu erkekler bizi niye hiç anlamıyor demek yerine, onların bizi anlaması mümkün değil, iyisi mi biz kendi başımızın çaresine bakalım demesi lazım. Aksi takdirde kadın kendini boş yere üzer...
Kaynak: cosmopolitan