Cevap: HiçLiğim..
gecesiyahî yalnızlığında; yokluğun
düş kırıkları, paramparça.
sersefil düşünceler serkeş; avâre
her dem karanlığın kuytusunda ırâk!..
bir şehir artık nasıl ölüyorsa(!)
can çekişirken de öylesine canhıraştır.
ki, feryatların yankısında muzdarîb
çilekeş bir adamdır yorgun, garîb...
bir şehir her gün yeditepesiyle intihar senfosinin buruk notalarını çalıyor. belki duymuyorsun / ya da bir şehir sokak sokak nasıl can çekişir / bilmiyorsun...
şimdi yüreğim darağacında bir mülteci / ya da esirdir adını anmayan şehirlerin kaçkını. yoksa bir sevda adı yazılmamış / ve varsa bir sevda içinde adın barınmamış; yakılacak birkaç şiir ve bir şair vardır, yorgun, adı anılmamış...
LâL mekan; sükût,
ve münzevi bir yıldızdır.
ya da şiir;
yazılmadı(!),
LâL...
LâL mekânda soyuttur var’lık(!) ki; onun için bastığın yerler ayak izlerine muhtaç / ve tutsak bir yok’luğun çanları çalarken, sükûtun girtabında yok olup gidiyor adın’çin yazdığım bütün şiirler. gözlerin diyorum / yok’lar... ellerim; öylesine titriyorlar ve sen adını yalanlarla boyamış bu şehirde bir o kadar LâL Mekân, bir o kadar hiç kimse’sin / ki; yazık, bilmiyorsun...
kaçkınıyım bu şehrin; gecelerinde
sayıklarken adını bir hüzün.
Lâl Mekânda soyutlaşıyor bütün herşey.
artık mülteci bir yalnızlıktır şair;
sükûtun girdabında kaybolmuş,
birkaç şiirdir,
/ yakabilirsiniz...
ellerim öylesine titrek,
gözlerim öylesine gözlerinsiz
bir LâL Mekânı seyrederken,
bütün düşlerini kaybetmiş,
serkeş bir kaldırımsa başkoyduğum,
varsın herşey bir yalân olsun.
bir şehir yedi tepesiyle;
intihar senfosinin notalarını çalarken,
içine karışmamış bir adım olsun;
yorgun,
serkeş,
Lâl Mekân. |