Cevap: sensizlik
Ha sensizlik, ha ölüm...
"bu yaşında ne gördün?" diye başlar, intiharvari ruh halimin gerçekliğine, dalga geçer bi imayla bakan büyüklerin sözleri...ama bilmezler, içimde ki sen hasretini...bilmezler...
bakarken yükseklerden bu şehrin alçaklarına, alçaklar gördü gözlerim, aşktan anlamayan...senin gözlerini hiç görmemiş, kendini insan sayanlar...
geceler yaklaşıyor istanbul üstüne, ve hep, hüzünle karışık coşkuyla izlediğimiz kız kulesi, ağlıyor bugün yokluğuna...narin bir kız edasıyla, kapalı ışıkları, kimseyi sokmuyor yanına, inatla...bizi bekliyor...ikimizin gözlerini, onu izleyen...
yağmurlar yağıyor ince ince bu şehre ve ıslanmıyorum...yüreğim gitti buralardan, gittiğin tarafa doğru...gözlerim ağlamaklı, senin gözlerin aklıma geldikçe...saçların...saçlarına dokunuşlarım var aklımda...acı çekişlere, sensizliklere ne gerek var? gel be güzel gözlüm...gel bebeğim..ağlamasın bu yürek...vazgeçmesin yaşamaktan..gel bebeğim...sözlerimiz vardı...oğlumuz olacaktı, devrim koyacaktık adını...
gözlerim ağlamaklı, inatla bekliyorum seni, yazarken, ve gölgem sigara içerken, masanın üzerinde...ağlarken, ve intiharı düşünürken, en soğuk anlarımda...gaybana geceler, bitsin artık...karanlıklar tükensin..güneş doğsun sabahları...ısınsın içim, olduğunu bilerek senin bir yerlerde...ama ne bir mektup ne bir haber... o kadar yoksun ki, artık ölümler beni bekler yanıbaşımda...ha sen olmamışsın, ha hayat... |