Cevap: Her Çiğdem Kokusu Aldığımda...
Nostalji... Şimdi nisan ayında olmak vardı… Yağmurlu ikindi… köy yollarında bastığım çamurlar iz iz dolardı, Kök kök sarı çiğdem avuçlarımda… Evde soba hafif hafif yanıyor, Kalaylı tencerede yine bir şey kaynıyor, Ebem, seccadesinde dua mırıldanıyor Dün kuzulayan koyunun kuzusu kucağımda Önce ekmekle gelir günün çorba kokusu, Bir de kavrulmuş belli şifalı dut kurusu Ne kadar aç olsam da, sarar akşam Uykusu… Öylesine yorgunum çardağın Kenarında. Derken… misafir gelir teebessümler… hoş-sefa, Emmiler hemen de dalar askerliğinden Lafa, Demlikte çay tükenir… gönül ister ki daha... O, gün görmüş sohbetler hala kulaklarımda… Ordan burdan… Yine gelir sonunda sıra bana Her gün de nazlanırım… Ama hiç kıramam da Halam yine duygulu; illa “Yemen” der bana “Giden Gelmiyor…” diyemem, kitlenir boğazımda Anam Hacı’yı hatırlar yiğit, uzun boyuyla Halam da Hüsnü’sünü… Kalan dört çocuğuyla Ben hava değişsin Diye… Bir de… Yar arzusuyla “Suna Boylumu” söylerim… Yürekten, duya duya Sıradan bir gecedir, döşeğime uzanıp Uykumu ürkütürüm hayalimle anlaşıp Aklım şiir kesilir…. Sonra biraz uslanıp Pınarda buluşuruz rüya rüya Suna'mla Sabah ne eken gelir, horoz ne aceleci Kuşların toy düğünü, koyun-kuzu sesleri Akşam hüznünü çoktan atmış kır çiçekleri Dalga dalga son bulur tan yeli yanağımda Serinliğinde seni, canlılığında Toprak kokularında… Kuş seslerinde Günün mor ufuklardan yükselişinde Seni… Mendil sallayışını, göz göze bakışını… Kahvaltıda düşünmek, hep mi hep hayalimde… |