Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03 Şubat 2007, 18:04   #143
Çevrimdışı
Burak
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Dink'in katiline 'resmi tören'
Hrant Dink cinayetinin zanlısı ogün Samast, Bayrampaşa Cezaevi'nde kırmızı halıyla karşılandı.

03.02.2007 09:21
Polis ve jandarmanın birlikte fotoğraf çektirdiği Samast'a hapishanede de kahraman muamelesi yapıldı: Kalacağı yer tahtakurularına karşı ilaçlandı, yeni yatak verildi, nevresimleri de ipektendi



Müşahede hücrelerinden sorumlu gardiyan, elindeki ağır desteden seçtiği anahtarı kilide sokup çevirince kapı ardına kadar açıldı. "Hazırlanın" dedi, yatağından doğrulan tutuklulara: "Birkaç günlüğüne B-4 koğuşuna gideceksiniz." Üç beş parça eşyasını poşetlere tıkıştıran, kapı önündeki yerini aldı. Ev taşımaktan kolaydı, koğuş taşımak. İkili kol tutan tutuklular, ana kapının açılmasıyla sırayla maltaya çıkıp B-4 koğuşunun yolunu tuttu. Ne olup bittiği konusunda da en ufak bir fikirleri yoktu. Gardiyan B-4 koğuşunun kapısını açtı, içeri doluştular. "Allah kurtarsın" sesleriyle karşılandıkları 20 kişi kapasiteli koğuşta, artık 100 kişiydiler ve birkaç günlüğüne yerlerde yatacaklardı. Hapishanede kimse kimsenin voltasını kesemezdi ama, o kadar kalabalıktılar ki, her adımda çarpışıyorlardı. Gece olup karanlık çöktüğünde koğuşun tümü derin düşüncelere daldı; bu yaşananların makul bir nedeni var mıydı?

Temizlik seferberliği

Boşalan müşahede bölümünde ise hummalı bir çalışma başlatıldı. Tahtakurularından vücudu delik deşik olan tutukluların aylardır yaptıkları şikâyetlere aldırmayan idare, her yeri temizletiyor, ilaçlatıyordu. Duvarlar boyanmış, hücre tabanına da kırmızı halı serilmişti. Depodan yeni bir pamuk yatak getirtilmiş, üzerine de ipek nevresim takımları geçirilmişti. 102 ekran televizyonla birlikte müşahede bölümü, bilmem kaç yıldızlı bir otel görünümündeydi artık. Tek eksik kalmıştı, o da, yapılan hazırlıklardan çok hatırlı olduğu anlaşılan 'misafir'di.

24 Ocak günü ana malta girişinde kopan alkış tufanı merakları giderdi. Ogün Samast gelmişti. Bayrampaşa Cezaevi'nde üç gündür idarenin yaptığı hazırlıklar, Hrant Dink'in katilini rahat ettirmek, onu krallar gibi ağırlamak içindi. Gardiyanlar ve askerler alkışlarla karşıladıkları katili, hazırlanan özel bölüme yerleştirdi. Sürekli başında bekleşen iki gardiyan ise, katil konuk kuş sütünden eksik kalmasın diyeydi.

Film içinde film

Mal bildiriminde bulunmadığı için hakkında kesilen 10 günlük hapis cezasını Bayrampaşa Cezaevi'nde çekmek zorunda kalan Hasan Ersoylu, Dink'in katili Ogün Samast'ın tutuklandıktan sonra asker ve gardiyanlar tarafından nasıl kahraman gibi karşılanıp krallar gibi ağırlandığnı anlattı. Hasan Ersoylu, hafızasını biraz zorlayan Radikal okuru için tanıdık bir isim. Yanlış bir yargı kararı yüzünden yıllarca hapis yattıktan sonra devletin 'pardon' diyerek serbest bıraktığı kader mahkûmlarından biri o. Ersoylu'nun hayat hikâyesi, Ferhan Şensoy'un çektiği 'Pardon' filminin de senaryosuna ilham vermişti. Ersoylu'nun film gibi hayatı hiç mutlu bir son vaat etmeyecekti. Nitekim; Bayrampaşa Cezaevi'ne ocak ayı ortalarında yeniden düşmesi de, haksız yere onca yıl hapis yattıktan sonra bir türlü iki yakasını bir araya getirememesinin sonucuydu. Ersoylu, kredi kartı borcunu ödeyemediği için açılan davada "mal bildiriminde bulunmadığı" için 10 gün hapse çarptırılmış, Bayrampaşa Cezaevi'nin müşahede bölümüne konulmuştu. Sayılı gün tez geçiyordu. Ta ki, bir sabah gardiyanlar kapısına gelip "Hazırlan, B-4 koğuşuna gideceksin" diyene kadar. Ersoylu, huzuru kaçan diğer arkadaşlarıyla birlikte koğuşu boşaltıp maltaya doğru yürüdüğünde gözleri önünde çevrilecek olan bir başka 'derin film'in de seyircisi olacaktı.

Hasan Ersoylu, Bayrampaşa Cezaevi'nde yataklarından kaldırılıp B-4 koğuşuna gittikten sonra tanık olduklarını şöyle anlatıyor:
"Bizi 100 kişi aynı koğuşa tıktılar. Bizden boşalan tektekleri (müşahede) yıkayıp temizlediler. Biz orada kalırken pislik içindeydik, vücudumuz tahtakurusu ısırıklarıyla dolmuştu. Kaç defa ilaçlayın desek de bizi dinleyen bile olmamıştı. Şimdi hücreler ilaçlanmış, hatta duvarlar da boyanmıştı. Bir hücrenin tabanına kırmızı halı döşemişler. Yeni yataklar, ipek nevresimler... Bir de 102 ekran televizyon getirtildi. Burayı kimin için hazırladıklarını başlangıçta hiçbirimiz anlayamamıştık. Ama bu kral dairesine ya ünlü bir mafya lideri ya da tanınmış bir politikacının geleceği konuşuluyordu.

Alkışlarla karşılandı

Bir gün sonra maltadan büyük bir alkış yükseldi. Duvarlardan yankılanan sesler, bütün koğuşlardan duyuldu. Meğer gardiyan ve askerler dizilmiş, ana kapıdan içeri giren Ogün Samast'ı karşılıyorlarmış. Sonra onu temizleyip ilaçladıkları, duvarlarını boyayıp tabanına kırmızı halı serdikleri bölüme yerleştirdiler. Başına da iki gardiyan dikmişler, bütün istekleri karşılansın diye.

Kebap servisi

Samast'ın Bayrampaşa Cezaevi'nde kaldığı dört gün boyunca bütün istekleri yerine getirildi. Biz tıkıştırıldığımız koğuşta üst-üste ve yerlerde yatarken, o ipek çarşafların içinde 102 ekran televizyonunu seyretti. Asla bizim gibi karavana yemedi. Biz kumlu yeşil mercimekleri, happak gibi yapışmış bulgur pilavını kaşıklarken, ona dışarıdan kebaplar taşındı. Sonra onu Kandıra F tipi cezaevine götürdüklerini duyduk. O gidince bizi tekteklere geri getirdiler. Günümü, Samast için temizlenmiş hücrede tamamladım."


ADİL KÜÇÜK/ Radikal Gazetesi

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver